05/11/2015 | Yazar: Hakan Özkan

Uluslararası Sosyal İçerme Konferansının ilk oturumunda Türkiye ve dünyadan siyasetçiler, cinsiyet temelli dışlanma ve mücadelede siyasetin rolünü tartıştı.

‘Toplumun iyileştirilmesi için ayrımcılık ortadan kaldırılmalı’ Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Uluslararası Sosyal İçerme Konferansının ilk oturumunda Türkiye ve dünyadan siyasetçiler, cinsiyet temelli dışlanma ve mücadelede siyasetin rolünü tartıştı.

Ankara’da başlayan Uluslararası Cinsiyet, Çeşitlilik ve Sosyal İçerme Konferansı Rixos Otel’de devam ediyor.

Konferansın ilk oturumda “Cinsiyet Temelli Dışlanma ve Mücadelede Siyasetin Rolü” tartışıldı. Oturumun moderatörlüğünü Doç. Dr. Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve U. İlişkiler Bölümü’nden Ayşen Candaş yaptı. Oturumda, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka, Avrupa Konseyi LGBT Kişilerin Hakları Genel Raportörü  Jonas Gunnarsson, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Merkez Yürütme Kurulu Üyesi Emine Beyza Üstün ve İngiltere Muhafazakâr Parti LGBT Grubu Başkanı Colm Howard-Lloyd konuştu.

“Türkiye’deki sorun zihniyet sorunudur”

Oturumda ilk olarak konuşan CHP Milletvekili Aylin Nazlıaka, LGBTİ kişilerle yaptığı bireysel çalışmalardan ve Meclis çalışmalarından bahsetti. Nazlıaka, Cumhuriyet Halk Partisi’nin LGBT Hakları konusundaki politikalarını ve duruşunu ifade etti:

“Pek çok LGBTİ birey sadece LGBTİ birey olduğu için farklı şiddet türlerine maruz kalıyor ve öldürülüyor Türkiye’de bu ülkelerden birisi. Örneğin iki renkli nüfus cüzdanı transların resmi işlemlerde onur kırıcı muameleye tabii tutulmasının sebebi oluyor.

“Biz kadın katilleri, tecavüzcüleri için her türlü iyi hal indirimini kaldırmak istiyoruz. Türkiye trans cinayetlerinde dünya da 9. sırada yer alıyor. Simgesel anlatımlara bile dikkat edilmelidir. Bu nedenle Türkiye’deki sorun sadece yasa ve mevzuat sorunu değil, zihniyet sorunudur.

“Karar mekanizmalarının zihniyetini değiştirmesi gerekiyor. Farklılıklardan fark yaratan bir ülke için ayrımcılıktan sıyrılmamız gereklidir”

“Siyasilerin görevi daha içermeci bir toplumdur”

Oturumda ikinci olarak söz alan Avrupa Konseyi LGBT Kişilerin Hakları Genel Raportörü Jonas Gunnarson, daha içermeci toplumun siyasilerin görevi olduğundan bahsetti:

“Toplumun iyileştirilmesi sağlanmak için ayrımcılık ortadan kaldırılmalı. İfade özgürlüğü ve toplanma özgürlüğü LGBTİ bireylerin temel haklarındandır barışçıl gösterilere şiddetle yaklaşılması bu hakları ihlaldir.

“Ayrımcılığı yasaklayan kanunlarda açık hükümler yer almak zorundadır. Aile kanunu değişmelidir ve eşcinsel evliliğe onay veren ülke sayısı tatmin edici bir sayıya ulaşmalıdır.”

“Eşitlik için mücadele eden örgütlerle birlikteyiz”

Oturum HDP Mekez Yürütme Kurulu Üyesi, Prof. Dr. Emine Beyza Üstün’ün konuşması ile devam etti:

“Antikapitalist bir tutumu faşist bir sürecin bitmesi LGBTİ haklarının gelişmesinden geçmektedir. Eril zihniyet sonucu 7 Haziran’dan sonra bu coğrafyada 1 Kasıma kadar 1483 ev basıldı,  482 kişi düşünceleri nedeniyle tutuklandı, iki kadın evinde infaz edildi. 18 belediye eş başkanı tutuklandı. Bu sayılar yalnızca bir sayı değil, çünkü buradaki sayılara dâhil insanlar yalnızca “bir kişi” değil.

“Biz, eşitlik için mücadele eden örgütlerle birlikte olmaktan gurur duyuyoruz. Halkın iradesini yansıtmayan bir anayasaya karşı mücadele edeceğiz.”

“Aşkın ve sevginin suç hale getirilmemesi gerekli”

Birleşmiş Milletler Kadın Örgütünden  Avrupa ve Orta Asya Bölge Direktörü, Türkiye Temsilcisi,  Ingibjorg Solrun Gisladottir kendi siyasi deneyimlerinden bahsetti. Gisladottir, parlamentoyu bir savunuculuk alanı olarak gördüğünü ifade etti:

“Ayrımcılık eşitsizlik insan hakları ihlalini ele alacaksak bunu uluslararası düzeyde ele almalıyız her türlü uluslararası açıklamaya ihtiyacımız var. Sivil toplum siyasetçileri yönlendirmeli ve hesap verilebilir olmaya zorlamalı; fikirler vermeli, sadece eleştirmemeli” dedi.

Gisladottir konuşmasını “Aşkın ve sevginin suç hale getirilmemesi gerekli” cümlesi ile tamamladı.

“LGBTİ temsiliyeti parlamentoda artmalıdır”

Oturumda son olarak İngiltere’den Muhafazakâr Parti LGBT Grubu Başkanı Colm Howard-Lloyd konuştu. Lloyd’un konuşması muhafazakâr parti politikalarının okunması açısından ilgi çekti. Lloyd LGBTİ temsiliyetinin önemli olduğunu ve İngiltere Parlementosu’nda temsiliyetin arttığını vurguladı.

Lloyd, “Siyasete daha fazla açık LGBTİ katılması için kampanyalar başlatılmalı. Merkez sağ bir partiyiz, 20 yıl önce karnemiz çok karanlıkken son birkaç yıl içinde büyük yol kat ettik. Hangi siyasi partiyi desteklerseniz destekleyin LGBTİ kişileri destekledikten sonra partiniz daha iyi bir hal alacaktır” dedi.

Konferans öğleden sonra Toplumsal Çeşitlilikte LGBTİ Haklarını Desteklemek  oturumu ile devam edecek. Oturumda Dilek Kolat, Berlin Eyaleti Çalışma, Uyum ve Kadın Bakanı, Yasemin Kotan, Şişli Belediyesi Başkan Yardımcısı, Hasan Bermek, Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Danışmanı, Paul Lappalainen, Kıdemli Uzman, İsveç Eşitlik Ombudsmanı konuşacak.

Konferans http://conf-diversityturkey.org/canli.php adresi üzerinden canlı olarak izlenebilir.

İlgili haber:

“LGBT’lerin haklara erişiminde hükümet güvencesi önemli”

*Uluslararası Cinsiyet, Çeşitlilik ve Sosyal İçerme Konferansı Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA), Avrupa Birliği (AB), İngiltere Büyükelçiliği, Açık Toplum Vakfı ve İsveç Uluslararası Kalkınma İşbirliği Ajansı(SIDA)  tarafından desteklenmektedir.


Etiketler: insan hakları
İstihdam