23/10/2017 | Yazar: Umut Güner

Okulda, işte, mecliste, lubunyalar her yerde!

Lubunya öğretmen olmak 6: Kendin olamadığın her an… Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Lubunya öğretmen olmak dizimizin altıncı yazısında üç öğretmen üç ayrı anlatıyla bizlerle: Okulda, işte, mecliste, lubunyalar her yerde!

Lubunya öğretmen olmak yazı dizimizin altıncı yazısında Özge, detoneriver ve Burak öğretmenlik deneyimlerini paylaştı:

“Seni döverim beyefendi”

Özge: Özel İngilizce dersi verdim bir ortaokul öğrencisine. Üstelik ders verdiğim öğrencinin annesi aile tanıdığımızdı. (Annemin eski samimi iş arkadaşı. Emekli olduktan sonra bile yıllarca görüştükleri biri) Tabi otoriter ve transfobik annesiyle bir türlü tam olarak yüzleşemedim. Çünkü kadın hem takıntılı hem de şiddete meyilli idi. Şimdi soracaksınız nasıl yani şiddete meyilli? Hemen anlatayım. Bir keresinde kızına anlamsız cezalar verdiğini fark edip kendisini uyarmaya ve bu yaptığının kızının psikolojik gelişimi için çok zararlı olduğunu söylemeye çalıştığımda bana sert bir bakış fırlatıp “Seni döverim beyefendi” demişti! Yani kadına kaç kere dedim beyefendi değilim ben. Erkek değilim, kadınım. Kadın ya gülüp geçiyor bildiğini okuyor ya gözlerini fal taşı gibi açıp inanmadığını ifade ediyor. Onu kandırdığımı sanıyor. Bu şaka yapılacak bir mevzu değil dediğimde de hâlâ "şakayı" devam ettirdiğime %100 inanıyor. Hatta bazen bu dönem ders almak istememelerinin nedeni bu mu diye de düşünüyorum.

Kendin olmadığın her hal, konuşulmayan şeylere iter

Detoneriver: Çalıştığım okulda öğretmenlere birkaç ebeveyne açığım hiçbir zorluk yaşamadım şu ana kadar. Öğrencilerim kız mı yoksa erkek mi olduğumu soruyorlar ben de onlara gülümseyerek bu bilgiyle ne yapacaklarını soruyorum. Merak ettiklerini söylüyorlar ben de bilgiye başka nasıl ulaşabileceklerini bulmaları gerektiğini söylüyorum. Sonra etrafta bir fısıltı.

Bir öğretmenimiz daha var. O da hepimize açık. Şanslı mı bilemiyorum ama iş ortamımızda okulda çocuklarla iyi durumdayız. Ebeveyn kısmında da bu bir sorun haline gelmedi henüz. Sohbetlerimizin de özel hayat vs. sınırlı yanları var.

Kendin olmadığın her hal, konuşulmayan şeylere iter ve konuşulmayan her şey daha sonra patlar kendin ol, rahat ol demek isterim.

Lubunya öğretmen arkadaşlarıma eğer ufacık bile bir aralık varsa kendi güvenliğinizi ve koşullarınızı gözeterek görünür olun diyorum. Okulda, işte, mecliste, lubunyalar her yerde!

Çoraplarıma dahi laf ettiler

Burak: Ben de öğretmenlik bitirdim fakat KPSS'ye bile girmedim meslekte çok canım yanar diye.

Son dönem staj yapma şansı buldum. Keçiören’de bir ilkokulda müdürden tutun da temizlikçiye kadar -üniversiteden danışmanım da dahil- problemler yaşadım.

Mesela danışmanım ders anlatmama müsaade etmedi. “Aslında senin ders anlatmana gerek yok. Takvim doldu. Ders anlatacak yer de yok zaten” gibi şeyler söyledi.

Dersin öğretmeni çoraplarıma laf etti.

Benim de düşünme fırsatım oldu, stajda bunları yaşıyorsam meslekte beni neler bekliyor acaba?

Yazı dizisindeki diğer anlatılar:

Lubunya öğretmen olmak 1: Güvenli alanlar yaratabiliriz!

Lubunya öğretmen olmak 2: Alışın, gitmiyorum!

Lubunya öğretmen olmak 3: Anaokulu çalışanı oldum!

Lubunya öğretmen olmak 4: Öğretmenliği neden bıraktım?

Lubunya öğretmen olmak 5: Bir kefede açık yaşamak diğerinde kariyer

 


Etiketler: insan hakları, eğitim
nefret