05/11/2012 | Yazar: Ali Erol

Mardin Milletvekili Erol Dora, ‘Nefret Suçları Yasası’nın ‘tek din tek millet’ anlayışını korumanın aksine toplumdaki tüm farklılıkları kapsaması gerektiğini belirtti.

Mardin Milletvekili Dora: Nefret Söylemi Araştırma Komisyonu Kurulsun Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı
Mardin Milletvekili Erol Dora, ‘Nefret Suçları Yasası’nın ‘tek din tek millet’ anlayışını korumanın aksine toplumdaki tüm farklılıkları kapsaması gerektiğini belirtti.
 
Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Mardin Milletvekili Erol Dora, hükümet politikaların nefret söylemi ve nefret suçlarının önlenmesinde etkili olup olmadığının araştırılması amacıyla Meclis Araştırması istedi.
Nefret söylemi ve suçlarının hukuki olarak temellendirilmemesine dikkat çeken Dora, bu durumdan hareketle faillerinin gerektiği şekilde yargılanmadığını ve nefret cinayetlerinin sonlandırılamadığının altını çizdi.
 
Mardin Milletvekili Erol Dora, TBMM Başkanlığı’na verdiği önergede, son yıllarda nefret söylemi ve nefret suçlarıyla toplumsal ve siyasi yaşamda oldukça sık karşılaşıldığını söyledi.
 
Nefret söylemi ve nefret suçlarının farklı kimliklere karşı ötekileştirme, aşağılama, düşmanlık dolu söylemler ve şiddet içeren tutumlar olarak tezahür ettiğini belirten Dora, tüm bu sorunların çözümsüzlükle sonuçlandığına dikkat çekti. Dora, Meclis Araştırması talebinde, medya, eğitim, siyaset vb. yapıların destekleriyle nefret saldırılarının daha büyük sorunlara neden olduğunu ekledi.
 
Meclis Araştırması talep eden Mardin Milletvekili Dora, nefret söylemiyle ilgili gerekçesinde, 1997 yılında Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin nefret söylemiyle ilgili kabul ettiği Tavsiye Kararı ile Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’nın (AGİT) nefret suçları tanımını hatırlattı.
Nefret söylemi ve bu ifade ile ilişkili olarak işlenen nefret suçlarının Türkiye tarihi boyunca varlığına işaret eden Erol Dora, gayrimüslimlere, Alevilere, Ezidilere yönelik dini temli nefret suçları; Kürtlere, Ermenilere, Süryanilere, Yahudilere ve Rumlara karşı işlenen etnik temelli nefret suçlarını örnek verdi.
 
Nefret suçu olarak işlenen ve hâlâ sonlandırılmayan cinayetlere ise Dora, 2006 yılında Trabzon’daki Rahip Santora cinayeti, 2007 yılında Hrant Dink cinayeti ve Malatya’da İncil dağıttıkları gerekçesiyle Zirve Yayınevi çalışanı üç kişinin öldürülmesi, 2008 yılında Ahmet Yıldız’ın eşcinsel olduğunu açıklaması nedeniyle ailesi tarafından öldürülmesini örnek verdi.
 
LGBT’lere yönelik nefret söylemlerinde eşcinselliğin doğrudan “sapıklık/hastalık” olarak tanımlanması, transların ise toplum için bir tehdit unsuru olarak nitelendirilmesininin de altını çizen Dora, Hrant Dink Vakfı 2012 yılına ait ‘Medyada Nefret Söylemi İnceleme Raporu’nu kaynak gösterdi.
 
‘Nefret Suçları Yasası İstiyorum’
 
BDP Mardin Milletvekili Erol Dora, ‘Nefret Suçları Yasası’nın ‘tek din tek millet’ anlayışını korumanın aksine toplumdaki tüm farklılıkları kapsaması gerektiğini belirtti.
 
Nefret suçlarını önlemeye ve bu suçları işleyenlerin cezalandırılmasına yönelik ‘Nefret Suçları Yasası’ çalışmalarını ve Ocak 2012’de başlatılan  ‘Nefret Suçları Yasası İstiyorum’ imza kampanyasını hatırlatan Dora şöyle devam etti:
 
“Uzun zamandır yürütülen bu çalışma Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın gündemine dahil olmayı başaramamış ayrıca bu süre zarfında Başbakan Erdoğan tarafından yoğunlukla Kürtler ve Aleviler olmak üzere toplumdaki farklı kimlikler nefret söylemlerine maruz kalmıştır. Diğer yandan geçtiğimiz ay ‘Müslümanların Masumiyeti’ adlı film Hz. Muhammed’e karşı hakaret edildiği gerekçesiyle İslam dünyasında şiddete varan protestolara neden olmuştur. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ise ‘nefret suçu’  kavramını yalnız İslamiyet’e karşı hakaret içeren sözlerle ilişkilendirerek öznel bir yorum yapmıştır.”
 
Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Mardin Milletvekili Erol Dora, Araştırma Komisyonu’nun, nefret söyleminin toplum içerisinde normalleşerek artması ve nefret suçlarının bireyler ve toplum üzerindeki tehlikeli sonuçları dikkate alınarak var olan sorunun çözümüne yönelik araştırmalar yapmasını söyledi. 

Etiketler: insan hakları, nefret suçları
İstihdam