14/07/2020 | Yazar: Kaos GL

6. Mersin Onur Haftası sona erdi. Peki, Mersin Onur Haftası Komitesi’nin neden maske temasıyla düzenlendiğini anlattığı açılış yazısını okudunuz mu?

“Maskelerle buluşalım” Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Fotoğraf: Haftanın son gününde Mersin Barosu, SES, Eğitim-Sen, Günebakan Kadın Derneği, Hayat Ağacı Kadın Kooperatifi, Maya Derneği ve HDK binalarına gökkuşağı bayrağı asarak Mersin Onur Haftası’nı kutladı.

Bu yıl pandemi sebebiyle dijital ortamda “Maske” temasıyla düzenlenen 6. Mersin LGBTİ+ Onur Haftası 12 Temmuz Pazar günü sona erdi.

Hafta boyunca online etkinliklerde bir araya gelen LGBTİ+ hak savunucuları “LGBTİ+ hakları insan haklarıdır” dedi. Sona eren 6. Mersin LGBTİ+ Onur Haftası’nın neden “maske” teması ile yapıldığı ise açılış metninde şöyle anlatıyor:

“6.’sını düzelediğimiz Mersin Onur Haftası’nın bu yılki teması “Maske”…

“Maske sanatın pek çok dalında; mitolojide, eğlence gecelerinde, ritüellerde, eylemlerde, bazı meslek kollarında, günlük dilde sıkça kullanıldı kullanılmaya devam ediyor ama hayatımızın bir parçası, yanımızda olmazsa olmazlardan değildi.

“Ta ki bu pandemi sürecine kadar… Hiç aklımıza gelmemişti dışarı çıkarken ‘anahtarı aldım mı’, ‘Ocağın altını kapattım mı’ gibi elzem sorular listesinde yer alacağı: ‘Maske mi aldım mı?’ Alışveriş listemizde bütçemiz el verirse bir de ulaşabilirsek temal ihtiyaçların arasına bazen temal ihtiyaçlarımızın önüne geçti. Maske yaşamsal bir öneme sahip oldu.

“Tek tip görünen bu maskeler de bizi birleştiremedi.  Yaşamı değerli olanlar ve olmayanlar, kaybedecekleri olanlar ve kaybedelibilecekler, hedef gösterenler ve sıkışık yaşamlarında ölüm yolunda iyice sıkıştırılanlar, tahteravallinin hep yukarında kalmak isteyenler, yer altından çıkış yol arayanlar, maske ile ekmek arasında, maske ile kimlik arasında sıkıştırılanlar, bin odalı evlerinde karantinaya girenler iki odalı evlerinde çok kişi karantinaya girenler… Bu liste uzar gider çünkü bu erkek egemen paragöz sistem ayrıştırır, sürükler, öldürür.

“Biz LGBTİQ+’lar da bu süreçte hep bilidiğimiz, her fırsatta hatırlattığınız bir şeyi daha net gördük: Sağlıkta, mutlulukta eşit olmadığımız gibi hastalıkta da eşit değildik. Biz maskelerimizi çoğu zaman fobilerinizden şiddetinizden korunmak için taktık. Saklanmadık, gizlenmedik; varoluşumuzun kabul edildiği yüzümüzün her rengini göstereceğimiz alanlarımız yok denecek kadar azdı. Peki, siz neden takıyordunuz o maskeyi?  Fobilerinizde kendinize söylemediğiniz, kaybetmekten, kabul görmemekten korktuğunuz neler saklı… Sizi bilemeyiz ama bütün maskelerinizle samimiyetle gelir güvenli alanı bozmazsanız dinleriz elbet.

“Mersin Onur Haftası olarak beyazlısı, morlusu, siyahlısı, allısı dallısı, güllüsü, bıyıklısı, sakallısı, saçlısı, saçsızı, kıllısı kılsızı, sakçlısı maçaklısı maskeleri gökkuşağının altında buluşturmak niyetimiz.

“Lubunya, sağlığımız bizim için önemli, bizi seviyoruz; onun için aşkım yakın temas alanlarında sağlığımız için takalım maskeleri… Ekran karşısında buluşacağımız bu hafta maskenin ardında kim var, yaşı, işi, maaşı, kıdemi eğitimi, etnisitesi: iki ayaklı, dört ayaklı, solungaçlı, akciğerli, putkalı, simiryalı, minçolu, makyajlı, iskarpinli, stilettolu aman nesi varmış demeden kendi anlamımızı dayatmadan herkesin, her canlının kendi varoluşunu sunma, kendini ifade etme biçimine zemin hazırlayarak maskelerle buluşalım.

“Bu hafta içinde birlikte neler yapacağız neler söyleyip dinleyeceğiz. Öncelikle bu ekran karşında arzular şelale halinde ama ‘şimdi bunlardan benim başıma bi’şey gelir mi” soruları halinde hemen “biz bu savunmadan dönmeyiz” diyen avukatlarımıza soracağız. Ardından doğa talanına, sınıf sömürüsüne, cinsiyetçiliğe karşı ses veren Praksis grubunun şarkılarıyla sesimizi açacağız. Çok yüzlü, çok renkli, tek yönlü, çok yönlü canımız ne arzu ederse öyle maskeler yapacağız. Biz kendimiz kaşındık ne kadar TERF olunur Cihangir’e kendimizi madiledip güllümleyeceğiz. Ayyy qunek, Jiyan Azadi…  ‘Nedir bu normal’den BDSM’ye geçiş de zor olmasa gerek. BDSM 101 Osman gay değil miymiş? 

“Ne hastayız ne yanlış biz biliyoruz tamam da bir de bilenlerle konuşalım psikologlar ne der dedik onlara bir soracağız bu ruh sağlığı kimin sağlığı? Ne çok erkekler sevdim hiç biri ‘erkek’ değildi – zaten ondan sevdim-. Peki, erkeklik neydi?  Bunu da bir bilene soracağız yani, birbirimize.

“Lubuncasına güvenen şöyle gelsin; ben izleyici olup pekiştiririm diyen böyle gelsin kavram tabusu başlasın. Ya ne çok oldu birlikte şiirler, şarkılar söylemeyeli, şöyle can cana demeyeli… Bu tene, iki cihana, zamana, mekâna maskelere sığmazam, diyenler… Şiir edenler, şarkı düzenler can cana buluşsak mı kapanışta?

“Sokaklarda meydanlarda, iş yerlerinde, okullarda, kampüslerde, hastanelerde, huzurevlerinde, ıslahevlerinde, yetimhanelerde, grev alanlarında, eylemlerde, cafelerde, barlarda, buluşmak gönüllerde olan ama uzaktan da olsa görelim, tanışalım; Burdayız, her yerdeyiz bir yere gitmiyoruz alışın diyebilmek için…”

 

 


Etiketler: yaşam
nefret