27/06/2009 | Yazar: Barış Sulu

Onur Haftası etkinliklerinin 4.

Onur Haftası etkinliklerinin 4. Gününde meclisin içerisinde neler olup bitiyor diye bakabilmek için LGBTT ile ilgili soru önergesi vermiş üç milletvekili; Sebahat Tuncel (DTP İstanbul), Akın Birdal (DTP Diyarbakır), Mehmet Sevigen (CHP İstanbul) ‘Anaakım politikada LGBTT gündemi’ oturumuyla sahnedeydi. Kürşat Kahramanoğlu’nun moderatörlüğünü yaptığı oturumda CHP ve DTP’nin LGBTT ile ilgili ne gibi çalışmalar yaptığı ve bundan sonraki süreçte neler yapabileceği üzerine konuşuldu.
DTP’den Akın Birdal ilk olarak farklı olanların özgürce yaşayabileceği bir dünya yaratabilmemiz gerektiğini belirtti. Mevcut anayasanın ırkçı, milliyetçi, ayrımcı ve faşizan olduğunu, 27 yıldır bu darbe anayasasının değiştirilemediğini sözlerine ekledi. Tüm haklardan eşit ve özgür yararlanabilme ilkesini göz önünde bulundurarak hakların ve özgürlüklerin asıl sahiplerinin yasal süreçlere baskılar yapmasının önemli olduğunun altını çizdi. 550 milletvekiline LGBTT alanında yapılan tüm basın açıklamalarının aksatılmadan gönderilmesiyle en az 10 milletvekilinin LGBTT sorunlarını gündemine alacağını söyledi. LGBTT açısından önemli günlerin (17 Mayıs homofobi haftası, onur haftası, 20 kasım nefret cinayetlerine kurban gitmiş transeksüelleri anma günü) kendilerine bildirilmesi halinde gündemleştirebileceklerini ve meclis gündemine alınca mecliste konuşma hazırlanabileceğini de belirtti.
CHP’den Mehmet Sevigen ‘Birbirimizin sorunlarından haberdar değiliz, haberdar olursak gücümüzün yettiği kadar yardımcı olabiliriz. Şu an aranızda burada olmaktan çok mutluyum ve CHP genel başkanı Deniz Baykal’ın bilgisi dahilinde buradayım. Hakem Halil İbrahim’den (Dinçdağ) dolayı bu alana girdim. Bizim utanılacak hiçbir şeyimiz yok. Anayasa ve yasalar ne kadar değişirse değişsin önce zihniyeti, kafa yapısını değiştirmedikçe ilerleyemeyiz. Bu güne kadar sizleri duymamışız, kör, sağır ve dilsizmişiz. Hiç dünyadan haberdar değilmişiz. Herkesin yaşam, seyahat etme, çalışma hakkı öncelikli çözülmesi gereken durum. Birlik ve beraberlik içerisinde olmamız yeterli. Son bir haftada çözülmesi kolay olabilecek şeyler öğrendim. Öncelikle birbirimizi tanıyarak, parlamentoya, grup gelerek bu olabilir. Bu büyük bir adımdır. En küçük sorun ve problemlerinizi bizlere iletirseniz bizlere ne görev düşüyorsa, başka arkadaşlarımızı da ortak etmeye çalışarak gündemleştirebiliriz.’ dedi.
Ardından sözü DTP’den Sebahat Tüncel aldı ve ‘Mecliste 5 kişi de olabiliriz ama ayrımcı politikaları değiştirebilecek miyiz, kendi partilerimizdeki yöneticilerle ne kadar tartışabiliyoruz, LGBTTler için parti politikalarımız var mı?’ diye sordu. ‘Madem eşitiz LGBTTlere karşı nefret suçları neden işleniyor, madem eşitiz LGBTTler işten neden çıkartılıyor, madem eşitiz LGBTTler kendilerini ifade edemiyor’ diye ekledi. ‘Hak ve özgürlük, örgütlenme mücadelesi önemlidir. Örgütlendikçe yaşam hakkınızı elde edeceksiniz. LGBTT bireyler yeni bir dil, söylem, sorgulama için feminist hareketle omuz omuza olmalıdır. Yurdumuz Anadolu, meclisimiz baba dolu. Örneğin kadın erkek eşitlik komisyonu kuruluyordu bir anda fırsat komisyonu oldu, biz sanki fırsatlar istiyoruz. Kadınsız, Kürtsüz, Alevisiz, cinsel kimliksiz bir anayasa Türkiye’nin ihtiyaçlarını karşılamaz. Bu toplantıları da sadece LGBTT bireylerle değil heteroseksist kişilerle de planlamalıyız. Çok kolay olmayacak, yolumuz uzun, işimiz zor ama devrim de kolay gerçekleşmiyor.’ diye sözlerini bitirdi.
Her üç milletvekilinin konuşması da salondaki izleyiciler tarafından alkışlarla karşılandı.

Etiketler: insan hakları
nefret