11/06/2017 | Yazar: Yıldız Tar

Mersin Onur Yürüyüşü karaya sığmadı denize taştı.

Mersin Onur Yürüyüşü: Hem karada hem denizdeyiz ayol! Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Mersin Onur Yürüyüşü karaya sığmadı denize taştı. Gökkuşağı teknesi Mersin sahilini selamladı, tehditlere ve saldırılara karşı “Aşkla var olduk, nefretinizle yok olmayacağız” dedi.

3. Mersin Onur Yürüyüşü bütün tehditlere rağmen bugün (11 Haziran) büyük bir coşkuyla hem karada hem denizde yapıldı.

Atatürk Parkı’nda toplanan yüzlerce homofobi, bifobi ve transfobi karşıtı “Genel ahlak kimin ahlakı”, “Dünya yerinden oynar, ibneler özgür olsa”, “Nerdesin aşkım? Burdayım aşkım” ve “Nefrete inat yaşasın hayat” sloganlarıyla park içerisinde yürüyüş yaptı.

#OnurumaDokunamazsın pankartının açıldığı yürüyüşe saldırmak isteyen küçük gruplar olsa da saldırılar sloganlarla püskürtüldü.

Park içerisinde başlayan yürüyüş teknede devam etti. Yüzlerce kişi kendilerini bekleyen tekneyi doldurdu. Gökkuşağı bayrakları ve yürüyüşün pankartı tekneye asıldı.

                                              Kraliçeler de tekneye teşrif etti...

Mersin Onur Haftası Komisyonu adına basın açıklamasını Mersin 7 Renk LGBTİ Dayanışma Derneği’nden Gizem Derin okudu.

Basın açıklamasının tamamı şöyle:

Bize nefretle bakan bizde aşk bulsun!

“Mozaik” temasıyla gerçekleştirdiğimiz 3. Mersin Onur Haftası’nı dayanışmayla yaptığımız etkinliklerle hep birlikte geride bıraktık.

Bu temayı, bulunduğumuz kentin çok dilliliğine, çok kültürlüğüne bunların içinden süzülüp gelen direnişin farklılıklarına yol açmak, birlikte yol yürümek için seçtik. Normalin arandığı, tekliğin dayatıldığı, olması gerekene uymayan her kadın ve erkek için inkarın, ayrımcılığın ve şiddetin hedefi haline geldiğini bildiğimizden veya yalnız olmadığımızı vurgulamak için seçtik. Yaşamlarımızı başkalarının belirlediği normların değil, kendi arzularımızın peşinde kuracağız!

2 yıl üst üste düzenlenen ve kamu düzeni adına hiçbir sorun yaşanmayan Onur Yürüyüşü bu yıl OHAL ve gerici grupların bizi hedef alan nefret söylemleri gerekçe gösterilerek yasaklanmıştır. Gerici, yandaş medya aracılığıyla örgütlenen nefret kampanyası ile onur haftası hedef haline getirilmiş, “toplumsal hassasiyet” denilerek nefret kültürü meşrulaştırılmaya çalışılmıştır.

Bizler; homofobi, bifobi ve transfobiye karşı gettoları değil kentin tamamını istediğimiz mücadelemize devam edeceğiz. Kentlerde, sokaklarda, mahallelerde, köylerde, yaşamın olduğu her yerde varız. Yok saymanız, dışlamanız, şiddet uygulamanız sizin ayıbınız!

Yetkililere sesleniyoruz: Suça ortak olmayın!

Toplumsal barış ve huzuru tehdit edenler, ayrımcılık ve nefreti yaygınlaştıranlardır. Zulüm gören, yaşam hakkı elinden alınan, kentten sürülmek istenen LGBTİ+’ların kendilerini ifade edebildikleri Mersin Onur Haftası etkinliğinin güvenliğini sağlamak sizin sorumluluğunuzdur. Onur Haftası’na ve LGBTİ+’lara yönelik tehdit ve saldırı çağrıları, insan haklarının temel ilkelerini çiğneyerek ifade ve örgütlenme özgürlüğümüzü ihlal ediyor. Gerçekleştirilen hakaretlerle açıkça nefret ve ayrımcılık suçu işlenmektedir. Bu tehditler karşısında yetkililere düşen biz LGBTİ+ bireyler için adaleti ve güvenliği sağlamaktır.

Aşkla var olduk, nefretinizle yok olmayacağız!

Bu toplumun birer parçası, mozaiği olarak biz LGBTİ+’lar, yaşama, barınma, eğitim, sağlık ve ulaşım haklarımızı, siyasal ve sosyal haklarımızı alana kadar; eşit, özgür, demokratik bir dünya için mücadele etmeye devam edeceğiz.

“Devletsiz, sınırsız, sınıfsız, cinsiyetsiz bir dünya”nın hayali ile diğer toplumsal mücadeleler ile de dayanışarak çıktığımız yolda emin adımlarla yürümeye devam ediyoruz, edeceğiz. Hayallerimizi gerçekleştirene kadar da hiç bir yere gitmiyoruz!

Bu toprakların onurlu insanları olarak, aydınlık günlerinin de teminatıyız!

Aşkla var olduk, nefretinizle yok olmayacağız!

Tekne denize açıldığı sırada bir kişi de gökkuşağı bayrağıyla yüzdü. O sırada açıklama tekrar okundu. Civardaki diğer teknelerde yer alan kişiler de gökkuşağı teknesini alkışlarla selamladı.

Fotoğraflar: Yıldız Tar / Kaos GL


Etiketler: insan hakları, kent hakkı
İstihdam