27/01/2011 | Yazar: Gülistan Aydoğdu

Muğla'nın Fethiye İlçesi'nde 2007 yılında 8 kişinin tecavüzüne uğradığı iddiasıyla şikayetçi olan 29 yaşındaki B.S.'nin 4 yıllık mücadelesinin ardından şüphelilerde

Muğla'da Toplu Tecavüz Davası Başladı Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı Muğla'nın Fethiye İlçesi'nde 2007 yılında 8 kişinin tecavüzüne uğradığı iddiasıyla şikayetçi olan 29 yaşındaki B.S.'nin 4 yıllık mücadelesinin ardından şüphelilerden 2'si hakkında açılan davanın ilk duruşması, 26 Ocak'ta görüldü. Günler öncesinden yapılan duyurular sonunda biraraya gelen 'Türkiye Tecavüze Karşı Kadın İnisiyatifi' üyesi kadınlar ise duruşma boyunca Fethiye Adliyesi önünde eylem yaptı.

2007 Yılı Haziran ayında Muğla ili Fethiye ilçesi Gebeler kaplıcasında,Aralarında Milli Eğitim müfettişi ve öğretmenlerinin de olduğu tecavüz sanıklarından tespit edilebilen sekizi hakkında suç duyurusunda bulunulmasına rağmen, tecavüzün olduğu tarihte yaşları 18’in altında olan iki sanık hakkında açılan davanın duruşması yapıldı.
 
Duruşmanın sonunda dava 16 Mart’a ertelendi, olayda tanık olarak isimleri geçen 6 kişinin de yargılanmasına karar verildi, savcının tutuklanmasını talep ettiği yargılanan 18 yaşından küçük iki sanık duruşmaya gelmedi ve hakim bu iki sanığın 16 Mart’taki duruşmaya zorla getirilmelerine karar verdi.
 
Davayı izlemek için İstanbul, Ankara, İzmir ve Muğla’dan gelen kadın örgütleri temsilcileri duruşma sonrası adiyle önünde basın açıklaması yaptı. Temsilciler, kimlikleri bilinen ve İstanbul Adli Tıp Kurumu tarafından verilen ‘Mevzu geçen ırza geçme olayı nedeniyle travma sonrası stres bozukluğu adı verilen ağır nevroz hali tespit edilmiştir’ raporuna rağmen, sanıklar hakkında Fethiye Savcılığı tarafından takipsizlik kararı verilmesini protesto ettiler ve tecavüz sanıkları hakkında dört yıldır açılmayan davaya tepkilerini dile getirdiler.
Kadın örgütleri temsilcileri yargı sisteminin tecavüzcüleri koruduğunu dile getirdi, Yargıda işletilen erkek eğemen yapı ve dayanışmaya vurgu yapıldı ve süreç hakkında şunları söylediler: “Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesine itiraz edildi. İtiraz mahkeme tarafından hiçbir gerekçe gösterilmeksizin reddedildi. Adalet Bakanlığı’na takipsizlik kararının kanun yararına bozulması için başvuruldu. 2010 yılının Mart ayında başvuru kabul edildi. Dosya Yargıtay'a gönderildi ve Yargıtay tecavüz çetesi hakkında dava açılması gerektiğine karar verdi.
Toplu tecavüzün üzerinden 4 yıl geçmiş olmasına rağmen halen tecavüzcüler serbest, halen adalet sistemi işletilmemekte ve halen tecavüzcülerin büyük bir çoğunluğu devlet tarafından korunmakta! Üstüne üstlük bu tecavüzcüler, sanık olmaları gereken bir duruşmaya tanık olarak çağrıldılar. Soruyoruz: Bu nasıl bir adalet, bu adalet kimin için?”
 
Kadınlar, tecavüzcülerin “öğretmen” olmasının gerekçe gösterilmesine olan tepkilerini ise şöyle dile getirdiler: “Tecavüzcünün mesleğinin önemi yoktur. Tecavüzcü ressam, öğretmen, müfettiş, doktor olabilir. Bizler, tecavüzün erkek egemen sistemin kadınları bastırmak için kullandığı bir yöntem olduğunu biliyoruz. Tecavüz saldırılarının üstünü örtmek ve kadınları bir kez daha mağdur etmek çabasında olan erkek dayanışmasının farkındayız. Tüm hukuk sistemini tecavüze ortak olmamaya ve 6 tecavüzcünün de, en kısa zamanda yargılanmaları ve cezalandırılmaları için sorumluları göreve çağırıyoruz”


Etiketler: kadın
nefret