14/03/2019 | Yazar: Gözde Demirbilek

SPoD’dan Halim Kır, Genç LGBTİ+ ile 31 Mart’taki yerel seçimlerde yarışacak belediye başkan adaylarına sundukları LGBTİ+ Dostu Belediyecilik Protokol Metni’ni KaosGL.org’a anlattı:

Nasıl bir yerel yönetim (13): “LGBTİ+’ların kent haklarını karşılamak yerel yönetimlerin görevi” Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

SPoD’dan Halim Kır, Genç LGBTİ+ ile 31 Mart’taki yerel seçimlerde yarışacak belediye başkan adaylarına sundukları LGBTİ+ Dostu Belediyecilik Protokol Metni’ni KaosGL.org’a anlattı.

Sosyal Politika, Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Çalışmaları Derneği (SPoD) ve Genç Lezbiyen Gey Biseksüel Trans İnterseks Gençlik Çalışmaları ve Dayanışma Derneği (Genç LGBTİ+), 31 Mart’ta yapılacak yerel seçimlerde yarışacak belediye başkan adaylarına LGBTİ+ haklarının hayata geçirilmesindeki sorumluluklarını hatırlatmak amacıyla “LGBTİ+ Dostu Belediyecilik Protokol Metni” hazırladı.

Protokol metni önümüzdeki günlerde adayların imzasına açıldı. Peki bu protokol metni ile ne hedefleniyor? LGBTİ+ hakları ve ayrımcılığa karşı mücadelede yerel yönetimlere ne gibi sorumluluklar düşüyor?

Protokol metni hazırlayan oluşumlardan SPoD LGBTİ+’dan Halim Kır, “Nasıl Bir Yerel Yönetim” yazı dizimiz kapsamında KaosGL.org’a anlattı.

SPoD olarak daha önce de seçim öncesi çalışmalar yürütmüştünüz, bu çalışmalar sonucu raporlama çalışması yaptınız mı?

SPoD, 2014 yılında ilk kez “LGBTİ Dostu Belediyecilik Protokolü” ile bir süreç yürüttü. O dönem metni imzalayan beş ilçe belediye başkan adayı seçilerek göreve başladı. Geçen beş yıllık süreçte başta bu beş belediye olmak üzere farklı yerel yönetimler ile iletişimimiz ve işbirliğimiz devam etti. Bununla birlikte hem LGBTİ+ dostu belediye olacağını taahhüt eden beş belediye hem de bunların dışında LGBTİ+ çalışması yürüten, yürütmeyi isteyen belediyeleri izlediğimiz bir Belediye Eşitlik Endeksi çalışması gerçekleştirdik. Bu endeksin sonuçlarını da önümüzdeki günlerde kamuoyu ile paylaşıyor olacağız.

Genç LGBTİ+ ile çalışmanızın bir sebebi var mı?

Genç LGBTİ+, 24 Haziran 2018 genel seçim sürecinde milletvekili adaylarına yönelik LGBTİ+ hakları Taahütnamesi hazırladı ve taahhütname üzerinde bir kampanya yürüttü. Genç LGBTİ+ Derneği’nin geçen yılki deneyimi ile SPoD’un 2014 yerel seçim ve 2015 genel seçim süreçlerinde siyasi katılım konusundaki çalışma deneyimini birleştirmek istedik. Bu alanda çalışma yürütmüş iki derneğin biraradalığının süreci güçlendireceğini düşünüyoruz.

Bu Protokol ile ulaşmayı hedeflediğiniz aday sayısı var mı?

Elbette bir hedefimiz var. Net bir sayı söylemesem de bu seçimde en az bir imzacı il/büyükşehir belediye başkan adayının seçilmesini hedefliyoruz. Geçtiğimiz dönemde LGBTİ+ Dostu Belediyecilik Protokolü’nü imzalayarak seçilen ilçe belediye başkan adayları oldu. İlçe düzeyinde LGBTİ+ dostu belediyecilik çalışmaları hayata geçirildi. Bu deneyimlerin il ve büyükşehir belediyeciliği düzeyinde de hayata geçirilmesini hedefliyoruz.

Şu ana kadar kaç aday imzaladı?

Bu süreçte birçok parti ve aday ile iletişime geçtik. Genel olarak seçim sürecinin yoğun geçtiğini söyleyebilirim. İmza sözü ve randevu aldığımız adaylar var. En kısa zamanda da yeni isimlerle bir araya geliyor olacağız. Şu ana kadar iki imza aldık. Seçim tarihi yaklaştıkça imzaların artmasını bekliyoruz.

Seçimler sonrası nasıl bir gözlem yöntemi düşünüyorsunuz?

Seçimler sonrasında protokole imzacı olmuş tüm belediye başkanları ile bir araya gelecek ve protokol ile taahhüt ettikleri çalışmaları bir kez daha kendilerine hatırlatacağız. Stratejik plan hazırlama sürecinden başlayarak LGBTİ+ kapsayıcı politikaların oluşturulmasına dair çalışma yürüteceğiz.

Yapılan çalışmaları izleme noktasında da, bahsettiğim gibi geçtiğimiz dönem yerel yönetim çalışmalarını izlediğimiz, Belediye Eşitlik Endeksi kriterleri bu dönemin izlenmesinde de bizim için yol gösterici olacak. Elbette LGBTİ+’ların farklı belediyeler ile kurdukları yeni iletişimler, yeni taleplerin ve yeni hizmetlerin de ortaya çıkmasını sağlayacaktır. Bunları da kapsayacak gözlem kriterlerini mevcut endeks üstünden geliştireceğiz.

Seçimlerle gelen adaylar imzaladıkları hâlde harekete geçmez ise ne yapmayı düşünüyorsunuz?

Öncelikle böyle bir protokol olmasa ya da seçilenler protokole imzacı olmamış olsa dahi, tüm belediye başkanlarının, yönettikleri kentte yaşayan LGBTİ+’ların ihtiyaçlarını, taleplerini gözeterek politika ve hizmet üretme sorumlulukları olduğunu vurgulamak gerektiğini düşünüyorum. LGBTİ+’ların sadece o kentte yaşamaktan doğan kente dair hakları var ve yerel yönetimler de bu haklara erişimi sağlamakla görevlidir. İmzacı olsun ya da olmasın, tüm adayların, LGBTİ+’ların hayata dair taleplerini görmezden gelerek siyaset yapmanın, bir kenti yönetmenin mümkün olmadığını kabul etmeleri gerekir.

Protokolü imzalamış adayların sözlerini yerine getirmemesi durumunda da Türkiye’nin farklı şehirlerinden 21 LGBTİ+ örgütünün desteğinden aldığımız güç ile sorumluluklarını kendilerine hatırlatacağız. Taleplerimizin bu zamana kadar olduğu gibi bundan sonra da savunucusu olmaya devam edeceğiz.

Daha çok adaya ulaşması için LGBTİ+ örgütlerinden beklentileriniz neler?

Metne 21 LGBTİ+ örgütü destekçi ve takipçi olduğunu bildirdi. Bu durumun hem daha fazla adaya ulaşılması hem de metnin takipçisi olunması anlamında önemli kazanımları olacağını umuyoruz. Metne destekçi olan ya da olmayan LGBTİ+ örgütlerinden bulundukları şehirlerdeki adaylar ile iletişime geçmelerini ve daha fazla adaya LGBTİ+ların taleplerini iletmelerini bekliyoruz. Şu günler adaylara ulaşmak için zor bir dönem gibi gözükebilir ama bir yandan önemli bir fırsat da. Bu fırsatın yakalanması açısından tüm örgütlerin sorumluluk almasını bekliyoruz.

Bununla birlikte, protokole imzacı olan adayların seçilmesi durumunda metnin takipçisi olmalarını bekliyoruz. Takipçi olmayı burada sadece belediyenin faaliyetlerini gözlemlemek anlamında bir takip olarak değerlendirmemek gerektiğini düşünüyorum. Bu metin, belediye başkanlarına, LGBTİ+ sivil toplum örgütlerini yerel karar alma süreçlerine dahil etme sorumluluğunu da hatırlatan bir metin. Dolayısıyla seçildikleri günden itibaren belediye başkanlarından LGBTİ+ örgütleri ile işbirliği içinde çalışacak zeminler oluşturmasını beklerken örgütlerden de belediye çalışmalarına ağırlık vererek LGBTİ+ dostu kentlerin inşasında inisiyatif almasını bekliyoruz.

LGBTİ+ örgütleri dışında, yerel yönetimler ile çalışan sivil toplum örgütleri ve hak temelli çalışmalar yürüten sivil toplum örgütlerinden de aynı şekilde metnin yaygınlaştırılması için destek olmalarını bekliyoruz.

İlgili yazılar:

Nasıl bir yerel yönetim (1): Dünyadan iyi örneklerde İsveç

Nasıl bir yerel yönetim (2): Yanımda olan bir belediye

Nasıl bir yerel yönetim (3): Kadın Seçim Beyannamesi

Nasıl bir yerel yönetim (4): Dünyadan iyi örneklerde Birleşik Krallık

Nasıl bir yerel yönetim (5): Kentin her yerinde iyi hissedebilmek

Nasıl bir yerel yönetim (6): Ne ayrıcalık ne de ayrımcılık

Nasıl bir yerel yönetim (7): Kimsenin beni dikizlemediği…

Nasıl bir yerel yönetim (8): “Adayların LGBTİ+’lara karşı sorumlulukları var”

Nasıl bir yerel yönetim (9): “Şehirler kadınların ve LGBTİ’lerin yaşayabileceği şehirler halini alacak”

Nasıl bir yerel yönetim (10): Nefreti değil sevgiyi savunan

Nasıl bir yerel yönetim (11): LGBTİ+’ları da gözeten

Nasıl bir yerel yönetim (12): Dünyadan iyi örneklerde Finlandiya

 


Etiketler: insan hakları, kent hakkı
nefret