Nefret Cinayetlerini duyuruyoruz!

‘Kadına ve LGBTT bireylere karşı uygulanan şiddet ve cinayetlerin politik cinayetler olduklarını söyleyerek, resmi söylemlerin, ana akım medyanın çektiği görünmezlik duvarına karşı heteroseksist ataerkil iktidarı ifşa etmek’ amacıyla açıldığını belirten site ‘nefret cinayetlerini duyurmak’ üzere birlikte çalışmak isteyenlere yönelik bir çağrıda bulundu.
 

‘Nefret suçları, kadına ve LGBTT bireylere karşı şiddet, patriyarka ve heteroseksizm konuları üzerine makaleler, yazılar, etkinlik duyuruları ve haberlerin yer alacağı nefretcinayetleriniduyuruyoruz.wordpress blog ekibine katılacak kişiler aranıyor.’
 

‘Heteroseksist iktidar ve patriyarka, doğduğumuz andan başlayarak hayatımız boyunca, her birimizin kimi sevip kimi sevemeyeceğimize, ne giyip giyemeyeceğimize, ne zaman sokağa çıkıp ne zaman çıkamayacağımıza, nerede nasıl davranıp nerede nasıl davranamayacağımıza, nerede konuşup nerede konuşamayacağımıza, kimlere nasıl davranıp nasıl davranamayacağımıza karar veriyor.
 

Devletlerin verdiği nüfus cüzdanları cinsiyetimize göre bize bir renk biçiyor ve "eril ve dişil renkler" yaratıyor, erkek çocuklarına mavi tulum ve patikler, plastik askerler, silahlar, kız çocuklarına pembe tulum ve patikler, bebekler, oyuncak ev işi eşyaları hazırlanıyor. Nesnelere bir erillik ve dişillik tabiatı veriliyor. Büyüdükçe kamuflaj desenli pantolonlar ekleniyor erkek çocuğunun kıyafetlerine, kız çocuğuna hanım hanımcık etekler. Erkek çocuklarına salonda amcalarına "pipilerini gösterirken" kız çocuklarına nasıl oturup nasıl kalkılacağı öğretilmeye başlanıyor. En başından beri karşıt olarak kurgulanan iki cinsiyet mutlak olarak birbirinden hoşlanacak şeklinde eyleniyor hayat bebeklikten başlayarak.
 

Kişi erkeklik ve kadınlık tanımlarına ulaşmasıyla kimliklendiriliyor, erkek adamın ağlamayacağı, kadının sırtından sopayı sırtından sıpayı eksik etmeyeceği, "anasına, bacısına, karısına" söz söyleyene "cezasını vereceği" işlenirken, kadın kısmının vücudunu el değmemiş şekilde kocasına saklayacağı, evde yemek yapacağı, çocuklara bakıp, kocasının kıyafetlerini temiz, ütülü tutacağı, evinin işlerini aksatmayacağı, "mahrem" bölgelerini herkese göstermeyeceği, "orda burda", "onla bunla" konuşmayacağı, "namus"unu, "aile şerefini" koruyacağı... öğretiliyor.
 

Ardından omuzlarını, bacaklarını, göbeğini.. açık bırakan bir kıyafet giyen, hava karardığında sokakta olan kadın tecavüze uğruyor arka sokaklarda ve kıyafetleri, yürüyüşü tahrik unsuru olup yeterli nedeni oluyor tecavüzün. Sonra erkeklerden/kadınlardan hoşlanan bir erkek/kadın çıkıyor ve dayak yiyor "erkek/kadın gibi" olamadığı için. Bedenini dönüştüren bir transseksüelin peşine takılıyor "mahallenin bıçkın delikanlıları". Nüfus cüzdanının pembeliğine/maviliğine "uymadığı" için işsiz kalıyor, hakarete uğruyor eşcinsel, transseksüel, travesti ve bedenini sattığında yaşamak için damgalıyor "orospu" diye, dün "ibne" diye damgaladığı gibi. Erkeklik sınavından geçmiş olanlar, kadının, eşcinselin, transseksüelin, travestinin üzerinde şiddet kullanma hakkını görüyor kendinde rahatlıkla ve heteroseksist ataerkil iktidarın sınırını aşmanın "haddi bildiriliyor".
 

Kadına ve LGBTT bireylere karşı uygulanan şiddet ve cinayetlerin politik cinayetler olduklarını söyleyerek, resmi söylemlerin, ana akım medyanın çektiği görünmezlik duvarına karşı heteroseksist ataerkil iktidarı ifşa ediyoruz! Nefret cinayetlerini duyuruyoruz!’

İletişim için: nefretcinayetleriniduyuruyoruz@gmail.com
 

http://nefretcinayetleriniduyuruyoruz.wordpress.com/