02/12/2008 | Yazar: KAOS GL

Cem Sey

Cem Sey
ABD'de Barack Obama'ya oy vermek için ilk kez kitleler halinde sandık başına giden siyah seçmenlerin muhafazakarlığı, Kaliforniya'da nasıl eşcinseller aleyhinde kullanıldı? Başkanlık seçimleri için ön seçimler devam ederken, o günlerde kadın aday adayı Hillary Clinton'la kapışmakta olan Barack Obama'nın seçim bürolarından birinde iki yaşlı siyah kadınla tanıştım. Cem Sey anlatıyor.

Yaşları 80'in üzerindeydi.

Yaşamlarında ilk defa oy kullanacaklarını ve bu oyu kendileri gibi siyah olan Demokrat adaya vereceklerini anlattılar. Obama'yı Tanrı'nın gönderdiğini düşünüyorlardı.

Clinton hakkında ne düşündüklerini sordum.

"Tanrı dünyayı erkeklerin yönetmesini istiyor" diye yanıt verdiler, "Kadınların görevi evde erkeğin rahat etmesini sağlamaktır." Çalışma hayatları boyunca birlikte çalıştıkları beyazların, onların işyerinde oturmalarına bile izin vermediğini anlatan bu iki siyah kadına, eşcinsellere evlilik hakkı verilmesi konusunda ne düşündüklerini sormaya gerek bile duymadım.

Yanıtı biliyordum çünkü - karşıydılar.

Ama Başkanlık seçimi yapılırken Kaliforniya Eyaleti'ndeki seçmenlere, işte tam da bu soru soruldu. Herhangi bir sorun da yaşanmıyor, tersine Kaliforniya tüm ülkede, hatta dünyanın birçok bölgesinde hoşgörünün zirvede olduğu bir eyalet olarak görülüyordu.

Fakat Amerika Birleşik Devletleri'nde dinsel muhafazakarlığın doruklarında dolaşan bazı gruplar, Barack Obama'nın seçimleri ancak bugüne kadar hiç oy kullanmayan bazı muhafazakarları sandık başına götürerek kazanabileceğini zamanında farketti.

Bu gruplar, eşcinseller arası evliliğin tekrar yasaklanması için, aynı gün halk oylaması yapılması kararını çıkarttı. Özellikle Mormon Kilisesi'ne yakın ve zengin olduğu bilinen aileler bu kampanyaya büyük miktarda para yardımı yaptı, konferanslar düzenledi. Bir erkeğin birden fazla kadınla evlenmesinin sorun kabul edilmediği Mormon kültüründen rahatsız olmayanların, eşcinsel evliliğine fanatikçe karşı çıkması garip bir çelişkiydi belki, ama başarılı oldular.

Az farkla da olsa, siyahların, Latin Amerika kökenli göçmenlerin ve Mormonların oylarıyla yasaklama talebi kabul edildi.

Böylece ülkede ciddi sonuçlara yol açacak yeni bir süreç başladı.
Çünkü bu sonuç sadece Kaliforniya'da değil, tüm ülkede rahatsızlık yarattı.
Ortada bir sorun yokken, halkın bir kesiminin, özellikle de kendileri de azınlık oldukları için başkalarının hoşgörüsüne muhtaç olan kesimlerin, bir diğer azınlığa nasıl yaşaması gerektiği konusunda kural koymaya kalkmasından, kamuoyunun geniş kesimleri endişe duyuyor.


Kaliforniya'nın muhafazakar valisi Arnold Schwarzenegger bile rahatsızlık duydu ki, konuyu Eyalet Yüksek Mahkemesi'ne taşıdı. Şimdi eşcinsel evliliğine engel olmaya kararlı çevreler, mahkeme üyelerine baskı yapıyor.

Kaliforniya'da verilen bu kavganın sonucu tüm ülkede eşcinsellerin de toplumsal yaşama eşit haklarla katılmasını savunanları yakından ilgilendiriyor.

Hatta sorun bunun da ötesine geçiyor.

Çünkü yasaklama kararı yürürlüğe girerse, siyahların, göçmenlerin ve tüm diğer azınlıkların eşit haklara sahip olmasını sağlayan kuralların da ortadan kaldırılmasının yolu açılacak.

Bu durum, ABD'de yaşayan Avrupalı eşcinsellerin haklarını ve kurdukları yaşamı bile derinden etkileyecek belki de...

Washington'da tanıdığım bir eşcinsel çift, sadece bu evlilik hakkı sayesinde ortak bir çocuk sahibi olabildi. Çünkü kendi ülkeleri Fransa'da eşcinsel evliliğine eşit haklar tanınmıyor, ancak Fransız makamları, ABD bu durumu kabul ettiği sürece onlara göz yumuyor.

Şimdi bu Fransız çiftin de gözü doğal olarak Kaliforniya'ya döndü.
Orada yasak kabul edilirse, dört yaşındaki sevimli kızları Charlotte da annelerini kaybedecek.
Kaynak: BBCTurkish, 29 Kasım 2008


Etiketler: yaşam, siyaset
İstihdam