29/12/2010 | Yazar: Kaos GL

ODTÜ LGBT Dayanışması adı altında çalışmalar yürüten lezbiyen, gey, biseksuel ve trans öğrenci topluluğunun 3 aydır süren topluluk olma çabaları, O

ODTÜ LGBT Dayanışması, Rektörlüğe Karşı Hukuki Mücadele Başlatıyor Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı
ODTÜ LGBT Dayanışması adı altında çalışmalar yürüten lezbiyen, gey, biseksuel ve trans öğrenci topluluğunun 3 aydır süren topluluk olma çabaları, ODTÜ Rektörlüğü ve Kültür İşleri tarafından defalarca kez homofobik ve transfobik tutumlarla karşılanmasının ardından “topluluk” olma talebi resmi olarak reddedildi. 
Ayrımcılıkları ve usulsüzlükleri teşhir etmeye ve hukuki yollardan takip etmeye devam edeceğini belirten ODTÜ LGBT Dayanışması, konuyla ilgili aşağıdaki açıklamayı yaptı:
 
ODTÜ LGBT Dayanışması Topluluk Başvurusu REDDEDİLDİ!
Biz ODTÜ’de İngilizce derslerinin vazgeçilmez alay konusu olan; yurtlardan atılan, dövülen, hakaret edilen; “buradayız” diye haykırmamıza rağmen yok sayılan, patolojikleştirilen; sapkınlıkla, ahlaksızlıkla suçlanan; düzgün davranmaya, daha fazla erkek olmaya ya da kadınlığını bilmeye davet edilen “OLezbiyen, Gey, Biseksüel ve Transeksüel bireyleriz. Ataerkil, kapitalist sistemin ikili cinsiyet ve bu cinsiyetlerin biyolojik ve toplumsal zıtlığı kurgusu üzerinden doğallaştırılan heteroseksüel normlara uymayı reddediyoruz. Kendi var oluşumuzun değil, farklılığa izin vermeyen sistemin egemen kültürün hastalıklı olduğunu düşünüyoruz. Geçtiğimiz senden beri, görünür olmak, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği üzerinden farkındalık yaratmak, yaşanan ayrımcılıklara ve nefret suçlarına dikkat çekmek ve LGBT bireylerin kendilerini özgürce ifade edebilecekleri sosyal bir ortam yaratabilmek için ODTÜ LGBT Dayanışması adı altında çeşitli çalışmalar yürütmekteyiz. Ancak 3 aydır süren topluluk olma çabalarımız ODTÜ Rektörlüğü ve Kültür İşleri tarafından defalarca kez homofobik ve transfobik tutumlarla karşılanmış ve geldiğimiz noktada topluluk olma talebimiz resmi olarak reddedilmiştir. 
 
Başvurumuz yaklaşık 3 ay önce Ekim ayında başladı. En büyük sıkıntıyı ise topluluk odası bulmakta yaşadık. İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Dekanlığı, fakülte içinde verecek odamız yok dedikten sonra başka bir topluluğa oda verebildi. Sonunda, topluluk odası sorununu Sosyoloji Topluluğu'nun yardımıyla ortak kullanımla aştık. Fakat tüm “teknik engeller” ortadan kalktığında ise Kültür İşleri Müdürü, kendisinin genel kurulu topladığını ve topluluğumuzun amaçlarının ODTÜ yönetmeliğindeki topluluk olma kıstaslarıyla örtüşmediği için kabul edilemeyeceğini ve bunun son yanıtları olduğunu açıkladı. Topluluk başvurularında yapılması gereken; Kültür İşleri'nin başvuruyu değerlendirip Rektörlüğe göndermesiyken, Kültür İşleri daha rektörlüğe başvurumuzu ulaştırmadan bize kurul kararı varmışçasına topluluk olamayacağımızı bildirdi. Kendilerinden resmi ret cevabı istediğimizde ise tamamen söylemini değiştirerek “Çocuklar benim genel kurul dediğim arkadaşlarla oturduk konuştuk mantıksız bulduk” dedi ve son merciin kendileri değil rektörlük olduğunu söyleyerek resmi ret belgesini Rektörlükle görüştükten verebileceğini söyledi. Buradaki bu çelişkili, samimiyetsiz tavır daha önce Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Topluluğunun 2 senelik topluluk olma çabasından, taciz soruşturmalarından da anımsanacaktır. Rektörlükle görüşmeye gittiğimizde ise hâlâ resmi bir red cevabı verilmemek istenmişti; başvurumuz rektörlüğün elinde olmasına rağmen topluluk başvurumuz işleme alınmamıştı. Geçtiğimiz hafta, 23 Aralık Perşembe günü ise ısrarlarımız sonucunda Rektörlükten resmi ret belgesi almış bulunmaktayız. Bu belgede kabul edilmeme nedenimiz "Kimlik" ve "duyarlılık yaratmak", "bilinçlendirmeye yönelik çalışmalar yapmak" topluluk amacı ve topluluk kurmak için yeterli değildir." olarak gösterilmektedir. Bu açıklama bile başlı başına topluluk amacının anlaşılmaya çalışılmadığının bir kanıtıdır. 

Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Topluluk Girişimi’nin 2007 yılında başlattığı topluluk olma süreci 20’den fazla kez türlü bahaneler ile geri çevrilmişti. Üniversite yönetiminin homofobik ve transfobik tutumu, ODTÜ LGBTT Dayanışması’nın başvurusunda da somut bir şekilde ortaya çıkmıştır. Kadın kimlik değildir’, ‘ODTÜ’de eşcinsel mi varmış’, ‘Ben hiç tacize uğramadım, ben kadın değil miyim?’, ‘Ataerkil de kimmiş?’, ‘Biz de sorunlar yaşıyoruz topluluk mu kuralım şimdi?’, ‘Tabi ki bu sizin cinsel tercihiniz’ , ‘Kimlikler üzerinden topluluk kurmuyoruz.’, ‘Cinsel topluluk kurmuyoruz, ‘ Biz sadece kültür ile ilgili topluluklar kuruyoruz’ gibi ifadeler ve ayrıca ODTÜ LGBTT Dayanışması’ndan geliyoruz dediğimizde gözlenen tavır değişikliği de bu tutumu açıkça gözler önüne sermektedir. Yukarıdaki ifadeler aslında cinsiyet kimliği ve cinsel yönelim ile ilgili farkındalık yaratılmasının ne kadar acil bir ihtiyaç olduğunu ortaya koymaktadır. 
 
Önümüzdeki süreçte yaşanan bu ayrımcılıkları ve usulsüzlükleri teşhir etmeye ve hukuki yollardan takip etmeye devam edeceğiz. Cinsiyet kimliği ve cinsel yönelim yalnızca belli bir grubu değil tüm insanları ilgilendiren konulardır. Hepimiz, zorunlu heteroseksüelliğin ve katı cinsiyet kimliklerinin doğduğumuz andan itibaren çeşitli biçimlerde bize dayatıldığı cinsiyetli bir dünyada yaşıyoruz. Bu yüzden de hepimizin sorunu olan homofobi ve transfobiye karşı gelin beraber mücadele edelim.  
 
İlgili Röportajlar: 
 
 
 
 
Kızılay Standı ve Yaşananlar:
Bildiğiniz gibi Türk Kızılayı, okulun farklı bölgelerinde gönüllü kan alımı için stand açıyorlar. Kan alma formunda ise direk ayrımcılık belirten şu madde yer almaktadır: "Bir kez bile olsa erkek erkeğe cinsel ilişki yaşamışsanız lütfen kan vermekten vazgeçiniz!" TÜRK KIZILAYI kan bağışı sonrasında HIV, Hepatit B ve Hepatit C test yapmasına rağmen böyle bir maddenin kan alımı formunda yer alması, eşcinsel ilişkileri tehlikeli ve yapılmaması gereken davranış olarak göstermekte ve açıkça erkek eşcinsel bireyleri hedef göstermektedir. Bizler, bu maddenin kaldırılmasını istiyoruz ve kaldırılana kadar da ODTÜ'de Türk Kızılayı'nın stand açmasına izin vermeyeceğiz. 
 
Not: 28 Aralık 2010 günü Kimya Bölümü'nde açılması planlanan Türk Kızılayı standı, eylemlerimiz sonucu İç Hizmetler aracılığıyla Rektörlük tarafından iptal edilmiştir. 
 
İlgili Haberler: 
 
 


Etiketler: insan hakları
İstihdam