27/06/2017 | Yazar: Yıldız Tar

Yürüyüşten notlar ve MOKU’dan Şener Yılmaz Aslan’ın yakaladığı kareler

Polis ve milliyetçi, İslamcı gruplar 15. LGBTİ+ Onur Yürüyüşü’ne saldırdı. İstiklal Caddesi’ni kapatan polis üzerinde gökkuşağı sembolü taşıyan veya yürüyüşe katılacağını “düşündüğü” kişilerin caddeye girmesine izin vermedi. Bütün saldırılara rağmen Beyoğlu’nun çeşitli yerlerinde eylemler yapıldı.

15. LGBTİ+ Onur Yürüyüşü, saldırıların gölgesinde 25 Haziran Pazar günü yapıldı. Yürüyüşten notlar ve MOKU’dan Şener Yılmaz Aslan’ın yakaladığı kareler şöyle:

Polis’ten “sezgi” bariyeri

*Polis günün erken saatlerinde İstiklal Caddesi’ni kapattı. Gün boyunca keyfi bir şekilde geçiş sağladı. Kimin neye göre geçtiğini soranlara ise, “sezgilerimize göre” gibi cevap verdi.

*Polisin İstiklal Caddesi’nde ablukası trajikomik anlara da sahne oldu. Polis t-shirt’ünün üzerinde gökkuşağı olan bir kişiden t-shirt’ünü çıkarmasını istedi. İzin verilmeyen kıyafetler arasında üzerinde “Feminizm” yazan bir t-shirt de vardı.

“Polisi nasıl yendik?”

*Renkli gömlek giymek de caddeye alınmama sebebiydi. Onur Yürüyüşü katılımcılarından Lütfiye Çıtır “polisi nasıl yendiklerini” şöyle anlattı:

“İstiklalin girişinde 3 kişi polis tarafından durdurulduk. Bedreddin renkli gömlek giydiği için. Evet tam olarak geçerli sebepleri buydu. Renk hassasiyeti var istiklale giremezsiniz dedi. Neyse bir takım politik savunmalardan sonra baktım anlamıyor. Sadece şunu söyledim:

"Ya ne alakası var gökkuşağında yeşil olmaz."

Ve polis koridoru açıldı.

İşte böyle...

Böyle gri beyinler aşkı yasaklamaya çalışıyor.

Not: gökkuşağında yeşil var.”

*LGBTİ+ Onur Haftası Komitesi’nin bütün görüşmelerine rağmen polis yürüyüşe de basın açıklamasına da izin vermedi.

Gözaltında işkence

*Onur Yürüyüşü katılımcısı 28 kişi gözaltına alındı. Gözaltındaki aktivistlerden bazıları kendilerine “Kuran dinletildiğini” belirtti. Çoğu kişi gözaltına alınırken darp edildi. Polis, bir işkence metodu olarak ters kelepçe yaptı.

*Onur Haftası'na hukuki destek veren 4 avukat da zorla gözaltına alındı. Yaklaşık bir saat süren gözaltının ardından avukatlar serbest bırakıldı.

*Onur Yürüyüşü’ne saldıran milliyetçi ve İslamcı gruplar gün boyunca Taksim çevresindeydi. Saldırganların bazıları polis tarafından gözaltına alınırken, LGBTİ+ aktivistleri bazı yerlerde polisin saldırganların başını okşadığını, yakın pozlar verdiğini gözlemledi.

*LGBTİ+ Onur Haftası Komitesi polis ablukasının sürmesi üzerine 18.00’de herkesi bulunduğu güvenli yerlerde canlı yayında basın açıklaması okumaya çağırdı. Beyoğlu’nun birçok yerinde homofobi, bifobi ve transfobi karşıtları basın açıklamasını okudu, “Kudurun ayol” dedi.

Cihangir’de pankart açıldı

*Basın açıklaması okunan yerlerden biri de Cihangir Sıraselviler’di. Günün karesi Cihangir’den geldi. Çok sayıda kişi “Alışın, buradayız” yazılı Onur Haftası pankartını açtı. Basın açıklamasını okudu. Nefrete karşı yaşamı savundu. Cihangir’den Taksim’e doğru yürüyüşe geçti. Polis onur yürüyüşçülerine burada da saldırdı. Çok sayıda kişiyi gözaltına alındı.

*Gözaltına alınan herkes gece geç saatlerde serbest bırakıldı.

*Tüm gün süren direnişin ardından Onur Haftası’nın kapanış partisi sokağa taştı. Yüzlerce kişi sloganlarla gece boyunca eğlendi.

*Yürüyüşün basın açıklaması şöyle:

“Basın açıklaması, protesto haktır!”

“15.sini bugün kutlayacak olduğumuz, özlediğimiz İstanbul LGBTİ+ Onur Yürüyüşü’müz, İstanbul Valiliği tarafından bir kez daha yasaklandı.

“25. İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası Komitesi olarak, bundan 20 gün önce İstanbul Valiliği’ne yürüyüşümüzün yer ve tarihini bildirip görüşmeyi talep etmemize rağmen bir karşılık alamadık. Valilik bir açıklama yaparak en demokratik hakkımız olan yürüyüşümüzü, planlandığımız günden bir gün önce, itiraz hakkımızı da engelleyerek yasakladığını ilan etti. Türkiye'de 25 yıldır Haziran'ın son haftasının İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası olarak kutlandığını ve 15 yıldır da Haziran'ın son pazarı gerçekleşen Onur Yürüyüşü’nü yedi cihan bilmektedir. Basın açıklaması haktır, protesto haktır, örgütlenme, itiraz ve mücadele etme haktır; izne tabii tutulamaz.

“Valiliğin yasak gerekçesi tam da bizim bu yürüyüşü yapma sebebimiz”

“Valiliğin yasak açıklamasında gösterdiği nedenler, tam da bizim bu yürüyüşü yapma sebeplerimizdir. Evet yaptığımız çağrıya “toplumun farklı kesimlerinden çok ciddi tepki gösterildiği görülmektedir”, ancak 12 yıl boyunca coşkuyla gerçekleşen barışçıl bir yürüyüşe tepki gösterilmesinin asıl nedeni nefrettir. Bu bahsedilen kesimlerin başlattığı linç ve savurduğu tehditler, “ciddi bir tepki” değil, kamuya karşı işlenmiş bir suçtur. Toplumun farklı kesimleri tepki göstermiştir, toplumun kendisi ise haftalardır bu yürüyüşe katılmayı beklemektedir. İstanbul Valiliği verdiği yasak kararıyla toplumun değil, suçluların yanında durduğunu göstermiştir.

“Valilik “başta katılımcılar olmak üzere vatandaşlarımızın ve gezi amacıyla bölgede bulunacak olan turistlerin güvenliği ve kamu düzeni” bahanesiyle yürüyüşümüzü yasaklamıştır. Bizleri dört duvar arasına hapsederek, gizlenmemizi isteyerek, örgütlenmemiz ve görünür olmamız engellenerek ve bizi tehdit edenlere cesaret vererek güvenliğimiz sağlanamaz. Bizlerin güvenliği, ne kadar güçlü, ne kadar kalabalık, ne kadar cesur olduğumuzu göstermekle sağlanacaktır. Güvenliğimiz insan haklarının, ayrım gözetmeksizin tüm insanların haklarının ve toplumsal barışın korumasıyla sağlanacaktır. Güvenliğimiz anayasada tanınmamızla, adaletin sağlanmasıyla, eşitlik ve özgürlükle sağlanacaktır. Güvenliğimiz, LGBTİ+ Onur Yürüyüşlerinin gerçekleştiği bir ülkede yaşamamızla sağlanacaktır.

“Kudurun ayol!”

“Bizler korkmuyoruz, bizler buradayız, bizler değişmeyeceğiz. Siz korkuyorsunuz, siz değişecek, siz alışacaksınız. Bizler 12 yıl boyunca bu caddeyi gökkuşağı renklerine boyadık, özgürlüğün sözünü söyledik, beraber yaşamanın, yürümenin güzelliğini tüm dünyaya gösterdik. Yine buradayız, şimdi de onurumuz için kararlılıkla mücadele edeceğimizi gösteriyoruz.

“Bizler aşkın ve cinsiyetin devrimini ilan edenleriz. Bizler dışlanan, görmezden gelinen, yılmayanlarız. Bizler yalnız değiliz, yanlış değiliz, vazgeçmiş hiç değiliz. Valilikler, hükümetler, devletler değişir, biz kalırız. Tehditler, yasaklar, baskılar vız gelir bize vız. Yürüyüşümüzü özlüyoruz, yürüyüşümüzden vazgeçmiyoruz. İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası’nın 25. yılını kutluyoruz, gurur duyuyoruz. Kudurun ayol!”

 


Etiketler: yaşam
İstihdam