23/02/2018 | Yazar: Aslı Alpar

LGBTİ çalışanların yalnızca yüzde 17’si tamamen açık, yüzde 65’i iş yerinde ayrımcılığa uğramış veya bunu önlemek üzere kimliğini gizlemek zorunda bırakılıyor.

Özel sektör çalışanı LGBTİ’lerin yüzde 65’i ayrımcılığa uğruyor! Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Kaos GL'den Türkiye’de Özel Sektör Çalışanı LGBTİ’lerin Durumu 2017 Raporu: LGBTİ çalışanların yalnızca yüzde 17’si tamamen açık, yüzde 65’i iş yerinde ayrımcılığa uğramış veya bunu önlemek üzere kimliğini gizlemek zorunda bırakılıyor.

Kaos GL Derneği, “Türkiye’de Özel Sektör Çalışanı Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans ve İntersekslerin Durumu 2017 Raporu”nu yayınlandı. LGBTİ çalışanların Türkiye’nin özel sektör istihdamındaki durumunu anlamak ve emek gücüne tam, eşit ve özgür katılımlarını sağlama çabalarına katkı sunmak için yapılan araştırmayı Prof. Dr. Melek Göregenli ve Tanju Ş. Serdengeçti yürüttü, raporun editörü ise Murat Köylü.

Üç bölümden oluşan rapor “Özel Sektör Çalışanı LGBTİ’ler Araştırma”sının yöntem ve örneklemi hakkında bilgi veriyor ve 2017 yılında özel sektörde çalışan LGBTİ’lerin iş yaşamlarına dair tüm detayları ele alıyor. Rapor, LGBTİ’lerin iş ilanlarında karşılaştıkları kriterler, mülakat süreçleri, çalışma süreleri ve pozisyonları, iş yerinde açık olma durumu, ayrımcılık deneyimleri, kurumsal koruma gibi farklı alanlara ilişkin deneyimlerine yer veriyor.

Raporun son bölümünde Amerika Birleşik Devletleri ve Almanya menşeli firmalarda çalışan LGBTİ’lerin haklarına ilişkin yaklaşımlara da yer veriliyor.

Göregenli: “2017 verilerinde katılımcı sayısında artış ve katılımcıların cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği kategorilerindeki çeşitlilik dikkat çekici”

Raporun önsözünde Prof. Dr. Melek Göregenli 2015 yılından beri yürütülen bu araştırmanın 2017 verilerinde katılımcı sayısında artış ve katılımcıların belirttikleri cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği kategorilerindeki çeşitliliğe dikkat çekiyor. Göregenli’nin dikkat çektiği bir diğer husus, ülkedeki genel sosyopolitik iklimin çalışma hayatını daha güçlü bir şekilde etkilediği.

Göregenli raporun önsözünde, araştırma sonuçlarının LGBTİ’lerin çalışma hayatında yaşadığı mağduriyetleri giderecek, eşit bireyler olarak kendi varoluşlarını özgürce hayata geçirerek çalışma, üretme ve kendini geliştirme hakkını destekleyecek bir bağlamdan uzak olduğunu gösterdiğini belirtiyor. Ulusal mevzuattaki, şirket yönetmeliklerindeki ve uygulamalardaki eksikliklere, toplumsal önyargılar ve olumsuz zihniyet yapılarının eklenmesinin ihlalleri sürdürdüğünü ve işyeri barışını zedelendiğini ekliyor.

“Özel Sektör Çalışanı LGBTİ’ler Araştırması”na 2017 yılında 166 kişi katıldı

SurveyMonkeyPro adlı çevrimiçi anket sistemi aracılığıyla yürütülen 2017 yılı “Özel Sektör Çalışanı LGBTİ’ler Araştırması”na Türkiye’de faaliyet gösteren özel bir şirkette çalıştığını ve lezbiyen, gey, biseksüel, trans veya interseks (LGBTİ) olduğunu beyan eden toplam 166 kişi katıldı. Aynı çerçevede gerçekleştirilen bir önceki yılın raporunda katılımcı sayısı ise 85.

Rapor’dan çarpıcı veriler: LGBTİ çalışanların yalnızca yüzde 17’i tamamen açık

Katılımcıların sadece yüzde 17’si işyerinde tamamen açık. Rapor bu oranın önceki yıllara kıyasla daha düşük oluşunu giderek muhafazakârlaşan ve insan hakları güvencelerinin yitirildiği sosyopolitik bağlamla ilişkilendiriyor.

Rapor, özel sektörde çalışan LGBTİ’lerin işe alım sürecinde cinsel kimliği konusunda açık davranamadıklarını ve zorlayıcı içsel deneyimler yaşadıklarını açıklıyor. Yaklaşık olarak “7 çalışandan 1’i” iş başvurusu esnasında cinsel kimliğine ilişkin tamamen açık, rahat ve özgür davranabildiğini belirtti.

Rapor, araştırmaya katılan 166 kişiden 26’sının, yani yüzde 16’sının cinsel kimliği nedeniyle işyerinde ayrımcılığa maruz kaldığını ve 82 kişinin de “ayrımcılığa maruz kalmamak için cinsel kimliğini gizlediğini” bildiriyor. Özetle, katılımcıların yüzde 65’i iş yerinde ayrımcılığa uğramış veya bunu önlemek üzere kimliğini gizlemek zorunda kalmış.

Rapora göre LGBTİ’ler maruz bırakıldığı ayrımcılık vakalarını şirket içi, sendikal veya yargısal mercilere bildiremedi. Araştırma sonuçları, katılımcıların biri dışında hiçbirinin doğrudan veya dolaylı ayrımcılık vakasını yetkililere bildirilmediği şeklinde. Bunun sebepleri ise katılımcıların “işini kaybetme”, “kimliklerinin rızaları dışında öğrenilmesi” gibi korkuların yanı sıra işe yaramayacağına yönelik inançlarında ifadesini buldu.

Rapora ulaşmak için tıklayınız.


Etiketler: insan hakları, çalışma hayatı
İstihdam