29/11/2010 | Yazar: Murat Çınar

Hükümetin “reform kazığına” karşı İtalya’da öğrenciler üniversiteleri işgal ediyor.

Özelleştirmeye Karşı Öğrenciler İtalya Üniversitelerini İşgal Ediyor    Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Hükümetin “reform kazığına” karşı İtalya’da öğrenciler üniversiteleri işgal ediyor. Profesör Umberto’ya göre, ‘reform’ ile sadece parası olan okuyabilecek. Üçüncü oylama yarın. 

Berlusconi’nin ayağı kaymak üzereyken hükümet yeni üniversite ‘reform’unu oylamakta zorluk çekiyor. 
 
Haftalardır uluslararası basın birimlerinde ancak yıllardır İtalya’nın hergününde merkez sağ hükümetinin başkanı Silvio Berlusconi bulunuyor. Seks skandalları bir yana mafya ile olan bağlantısı, mafya ile bağlantılı kişilerle olan bağlantısı ve kendisine has çıkarttığı yasalarla son 10 senedir İtalya’yı yerlebir eden bu şahıs bir çok siyasi gerçeğe göre son günlerini yaşasa da gider ayak deli dolu bir ‘reform’ kazığı atmak üzere.
 
Eğitim Bakanı Mariastella Gelmini’nin sunumunu yaptığı ‘reform’ üzerine protestolar aslında son günlerde tepeye vurmuş olsa da İtalya iki senedir akademik eğitim kurumlarının kaybettiği kana dikkat çeken eylem ve çalışmalara tanıklık ediyor. Avrupa Birliği’nin Kasım 2010’da yayınladığı akademik eğitim standartlarını baz alan listesinde ve İngiliz araştırma şirketi Qs’in yayınladığı dünya listesinde İtalyan üniversiteleri pek de iç açıcı durumda değil. Avrupa’nın en eskisi olan (1088) Bologna Üniversitesi ilk listede 13’üncü ikincisinde ise 107’nci durumda. Bunun haricinde Avrupa Birliği Eğitim Komisyonu’nun geçen sene yayınladığı raporda ise İtalya kurucu ülkeler arasında araştırmaya en az yatırım yapan ülke konumunda ve öğrenci başına düşen eğitim görevlisi açısından ise Portekiz ile son sırada.
2008 yılında acil seçimlerle hükümetin başına tekrar dönen Berlusconi ilk yapacağı işlerin arasında Üniversite ‘reform’unu göstermişti. Reformun içeriğine girmeden önce bunun üzerinde yapılan çalışmaların Ekonomi Bakanı Giulio Tremonti ve Ekonomik Gelişim Bakanı Caludio Scajola ile beraber yürütüldüğünün altını çizmekte yarar var.
 
Uzun bir maratonun sonunda Bakan Gelmini’nin desteği ile ‘reform’ meclise onaylanması için geçen hafta getirildi. Son zamanlarda artan skandalları ve eski faşist parti mirasçısı Gianfranco Fini’nin desteğini çekmekle tehdit edip kendisine yeni bir parti kurduğu Berlusconi hükümdarlığı bu zor anda böyle büyük bir öneri ile aslında köşeye sıkışmış oldu. Hükümetin düşme olasılığa bir de sokaklardaki ses eklenince üniversite ‘reform’u İtalya’nın gündemine oturdu.
 
Üçüncü oylama Salı günü
 
Geçen haftaki iki oylama sırasında Bakan Gelmini istediğini alamadı ve yeterli çoğunluğa ulaşamadı. Üçüncü oylama yarın (Salı, 30 Kasım) eğer ki bu da yeterli olmazsa Bakan sunumu geri çekeceğini belirtti. Ancak ilk iki turda desteğini vermeyen Fini ve arkadaşları Cuma günü yapılan açıklamada olumu sinyaller verdi.
 
15’i aşkın üniversite işgal altında
 
Peki tepkiler neden ve ne durumda. Binalar, sembolik yapılar ve sokaklar işgal ediliyor öğrenciler derslere gitmiyor, öğretim görevlileri grevde ve hatta Meclis binasını işgal bile denendi. Pisa kulesi (Pisa), Kolezyum (Roma) ve Mole Kulesi (Torino) başta olmak üzere 15’ten fazla ve güneyden kuzeye bir çok üniversite işgal altında ve öğrenciler öğretim görevlileri ile çatılarda. Milano, Napoli, Torino, Palermo, Genova, Trieste, Padova, Bologna, Siena, Floransa vs. Binaların üstünde sembolik işgal sürerken gerek ağ üzerinden gerekse de binaların içindeki toplantılarla bir sonraki eylemler planlanıyor. Torino’da Porta Susa tren istasyonu raylarıyla işgal edilirken Roma’da bir çok meydan ve ana cadde trafiğe kapatıldı.
 
“Benim çalışma şartlarım ve ekonomik yapım hiçbir sekteye uğramayacak ancak öğrencilerim için akademik gelecek yok olacak”
 
Bu işgallerden biri olan Torino’daki Palazzo Nuovo (yeni bina) adlı Beşeri Bilimler Fakültesi’nin çatısına çıktım. Binanın giriş katında yüzlerce öğrenci 24 saat boyunca hayatın normal olarak akmasını engelliyorlar. El ilanları, konferanslar, konserler, beraber yenen yemek ve herkes gece beraber uyuyor. Bir sonraki gün hangi eylemin nasıl yapılacağına beraber toplantılarla karar veriyorlar. Eylemlere eğitim görevlileri ve akademik görevli olmayan çalışanlar da destek veriyor. 7 katlı binanın çatısına asansör kullanmadan çıkıyorum. Çatıda İktisadi Bilimler, Yabancı Diller, Veterinerlik ve Orman Fakültesi’nde araştırma görevlisi olarak çalışan ve Profesör olarak hizmet veren yaklaşık 10 eğitim emekçisi var. Onların yanında ise onlarca öğrenci. Hava 0’ın altına inmek üzere ve Torino’yu tepeden görüyoruz. Yanımızda dünyanın üçüncü en büyük sinema tarihi müzesine sahip Mole adlı kule bulunuyor. Palazzo Nuovo çatısından yapılan gösterim ile içerde olanlar bitenler Mole’nin yan yüzüne yansıtılıyor ve bütün Torino eylemi canlı olarak görebiliyor.
 
Edoardo Veterinerlik Fakültesinde profesör olarak çalışıyor. Onu çatıya çıkarak sebep öğrencilerinin geleceği. ‘Benim çalışma şartlarım ve ekonomik yapım hiçbir sekteye uğramayacak ancak öğrencilerim için akademik gelecek yok olacak. Uzun yıllar boyu sınırlı sözleşmelerle 30-35 yaşlarına kadar gelecekler ve bu ‘reform’ sayesinde sadece o zaman sınav (son derece sınırlı kontenjan) ile sınırsız sözleşmeye sahip olabilecekler. Eğer sınavı geçemezlerse akademik kariyere devam etme şansları yok olacak ve kendilerine üniversite dışında bir iş arayacaklar.’
 
Achille yaklaşık 2 hafta önce profesör oldu ve o da Veterinerlik Fakültesinde. ‘Bir çok arkadaşım bu ‘reform’ kabul edilirse geleceklerini üniversite dışında aramak zorunda kalacak. Bu da bilimsel araştırmayı üniversiteye bırakan ve küçük ve araştırmaya yatırım yapmayan şirketlerle dolu bir ülkede işsiz kalmak veya başka bir sektöre yönelmek anlamına geliyor.’ Edoardo araştırma görevlisi iken 29 Nisan 2010 yılında Milano’da yüzlerce kişi buluşup bir ağ kurduklarını söylüyor. 29 Nisan ağı son 2 senedir İtalyan üniversitelerinin nasıl bir reforma ihtiyacı olduğunu araştırıp meclise sunuyor ancak cevap alamıyor. Sonunda hükümetin ‘reform’u meclise varınca eylemlere başlıyorlar. ‘Gelecek sadece sınırlı sözleşmelerle veya araştırma çekleriyle dolu olacak bu reform sayesinde üniversitede çalışmak isteyen ve bilime yatırım yapan kişi azalacak’.
 
Ekonomi Bakanı: “Eğitim ve kültürle karın doymaz”
 
İktisadi Bilimler Fakültesi profesörlerinde Umberto ise hükümetin bu ‘reform’ ile eğitime ve bilime karşı aldığı pozisyonun net olduğunu söylüyor. ‘Üniversite kentlere para kazandıran bir yapı. Öğrenciler kullandığı barlardan kiralanan yapılara veya park ücretlerine kadar bir çok şekilde ekonomiyi canlandırıyor. Masrafı az ve kirliliği neredeyse yok olan bir yapı. Ancak hükümet sadece para ucuza para üreten yapıtlar istiyor ki bu nedenle Ekonomi Bakanı Tremonti ‘eğitim ve kültürle karın doymaz’ dedi’. Onun haricinde hükümet millet vekillerinden Antonio Martino bir kaç hafta önce ‘zeki isen iş adamı salak isen profesör olursun’ diyerek aynı çizgide kaldı. Hükümet üniversitelere masrafları yüksek ve içerde oluşmuş yapı sayesinde hak edenlerin yükselemediği bir kurum olarak bakılıyor.
 
“Reform, şirketleştirme ve özelleştirmenin ilk adımı”
 
Nitekim Berlusconi sık sık İtalyan üniversitelerini devlete yük olan komünist birimler olarak tanımladı. ‘Yüksek akademik rütbeli eğitim görevlilerinin gençleri engellediği söyleniyor bu ‘reform’ ile bu profesörlere sınavlarda heyet görevinden tutun ekonomik kararlara kadar bir çok hak veriliyor yani denilenin tam tersi’ şeklinde konuşan Umberto yeni Rektör meclisine de dikkat çekiyor. ‘Bu ‘reform’ sayesinde rektörün danışma meclisi olacak ve bunun üçte ikisi zorunlu olarak iş dünyasından oluşacak. Bu da şirketleştirme ve özelleştirmenin ilk adımıdır’.
 
Çatıda Yabancı Diller Fakültesi’nden Angelo da var. ‘İtalya’da özel üniversiteler için sınırlama var ki bu da sosyal devletin sorumluluklarından biri. Bir çok dersten kalmış veya takıntısı olan öğrenci dışarıdan özel kurslar takviyesi ile bu sınavlara hazırlanıyor. Bu ‘reform’ bu kurslara diploma verme hakkını çıkartıyor ki bu da eğitimi özelleştirmeden başka bir şey değil.’ Nitekim Bakan Gelmini’nin tasarıyı iki ekonomi bakanı ile beraber yapması rastlantı değil. Yaklaşık bir ay önce Berlusconi mecliste tasarıyı desteklerken ‘İtalyan yapımı ayakkabıları bize para kazandırıyor komünist profesörler değil’ diyerek zemin hazırlamaya başlamıştı zaten. Angelo ‘reform’ sayesinde yıllık bilimsel eğitime maaş ve materyal olarak yatırımın da azaltılacağını söylüyor.
 
“Reform ile sadece parası olan okuyabilecek”
 
Umberto bu ‘reform’ sayesinde parası olanın okuyabileceğini ve üniversitelerin tamamen endüstri kontrolü altına giren şirketlere dönüşeceğini söylüyor. Benedetto uzun zamandır İtalyan üniversitelerinin akademik kurum olmaktan çok iş dünyasına emekçi yarattığını belirtiyor ve bunun değişmesi gerektiğini söylüyor. Achille ‘Yasa onaylanmasa bile İtalya’ya kesinlikle bir reform lazım. Dersliklerden tutun maaşlara, araştırma malzemelerinden konferanslara gidecek fonlara kadar bir çok şey azalıyor ve kötüye gidiyor’ diyor.
 
Hükümet profesörlere bir çok iş yaptıkları için zengin olduklarını söylerken Umberto yeterli maaşa varmak ve ailesine bakabilmek için yurt dışında danışmanlık yaptığını ve üniversitenin yeterli ekonomik rahatlığı vermediğini söylüyor.
 
İçişleri Bakanı: “Neredeyse birisini öldürecektik”
 
Protestolar sürerken yandaş basın ve hükümet eylemleri anarşist, solcu, partilerle bağlantılı, şiddet dolu ve gereksiz olarak tanımlıyor. Napoli, Milano, Bologna ve Trieste’de öğrenciler yükselttikleri seslere karşı cop yerken İçişleri Bakanı ‘Elimizde olmadan neredeyse birisini öldürecektik’ demekle yetindi.
 
İtalya Salı’ya yeni eylemlerle girmeyi planlıyor.
 
Video ve Fotoğraflar için:
 
Çatılardan yayın:
 
İşgallerin olduğu üniversiteler:
 

Etiketler: insan hakları, eğitim
İstihdam