14/06/2017 | Yazar: Gözde Demirbilek
Bursa’da ‘bayan yolculara öncelikli’ pembe vagona tepki büyüyor.
Bursa’da “bayan yolculara öncelikli” pembe vagona tepki büyüyor.
Büyükşehir Belediyesi’nin Ulaşım Şirketi BURULAŞ, Bursaray istasyonlarında “bayan yolculara öncelikli” pembe vagon uygulamasına başladı. Vagonlarda erkeklerin de seyahat edebileceğini açıklayan Burulaş yetkilileri, bir sonraki aşamada 40 istasyona aynı uygulamanın geleceğini açıkladı.
“Bunun bir başlangıç olduğunu biliyoruz”
CHP Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu, uygulamaya tepki gösterdi. İlk yazının konulduğu metronun Bursaray Otosansit durağında açıklama yapan Kayışoğlu, bu uygulamanın gelecek diğer ayrımcı uygulamalar için bir başlangıç olduğunu ifade etti:
“Biz bu zihniyetin kadınların hiçbir sorununu bu anlayışla çözemeyeceğini biliyoruz. Kadınları toplumsal hayatın dışına iterek kadınların sorunlarını çözemezsiniz. Okuldan başlayarak, öğrencilerden başlayarak kadınları ayırarak kadın-erkek ayrımı yaparak kadınların hiçbir sorununu çözemeyeceğinizi bu toplumu bilinçlendiremeyeceğinizi bir daha buradan söylüyoruz. Buradan Büyükşehir Belediye Başkanı’na sesleniyorum, bunu buradan kaldıracaksınız! Bunun bir adım olduğunu biliyoruz. Bunun bir alıştırma olduğunu biliyoruz. Buradan başlayarak bütün her yere yaymaya çalışacağınızı biliyoruz. Buna izin vermeyeceğiz. Çünkü bu kadınların sorununu çözmez.”
Bursa Kadın Platformu, 444 16 00 numaralı hattı arayarak uygulamadan şikayetçi olma çağrısında bulundu. #KadinlaraAyriVagonuKabulEtmiyoruz hashtagi de sosyal medyada büyük ilgi gördü.
Uygulamanın ardından yazıyı boyama eylemi yapıldı.
Pembe vagon çözüm olabilir mi?
Pembe vagon uygulamasıyla ilgili olarak Başkent Kadın Platformu Derneği ve İlke Kadın İlim Kültür ve Dayanışma Derneği (İLKDER) basın açıklaması yaptı:
“Kadınların erkeklerle birlikte bulundukları mekânlarda maruz kaldıkları ayrımcılık, şiddet ve taciz gibi çirkin fiillere ve suçlara karşı bir çözüm olarak önerilen, kadınlara ayrı bir yer tahsis ederek koruma uygulaması, iyi niyetli bir düşünce olabilir. Hatta bazı kadınların talebine yönelik bir hizmet de olabilir. Ancak gerçekten bir çözüm müdür?”
“Bizler, Başkent Kadın Platformu Derneği ve İLKDER olarak; alanların, araçların pembe renklerle boyanıp kadınlara tahsis edilmesinin, toplumsal hayatta karşılaştığımız sorunlara karşı köklü bir çözüm olacağını düşünmüyoruz. Aksine bu uygulamaların, öncelikle maruz kaldığımız sorunun doğru tanımlanmasını engelleyeceğini düşünüyoruz. Sorun kadınların erkeklerle bir alanı paylaşması değildir!”
Pembe alanlara sıkışmayı değil, her alanda güvenli olmayı istiyoruz!
“Sorun kimi erkeklerin, yaptıklarının yanına kar kalacağı düşüncesi ve tecrübesiyle, kadınlara karşı şiddet ve taciz gibi suçları rahatlıkla işlemeye cüret edebilmeleridir. Bu yüzden çözüm de, kadınları tecrit etmek değildir. Biliyoruz ki kadınlar tecrit edildikleri, hatta yuva diye sığındıkları mahrem alanlarda bile bu tür saldırılara maruz kalabiliyorlar.”
“Üstelik, kadınların kıyafetlerine, hal ve hareketlerine bakarak sürekli namuslu/namussuz kadın ayrımının yapıldığı bir ülkede, tecrit edilmiş alanları kullanmak istemeyen kadınlar için çok daha büyük bir tehdit ortaya çıkacaktır. Pembe alanların, kadınların küçük bir kesimini rahatlatması muhtemeldir, ancak geriye kalan çok daha kalabalık bir kesimini damgalama ve tacizlere daha açık hale getirme riski çok yüksektir.”
“Bu sebeple, kadınları şiddetten, tacizden koruma ve onlara güvenli alanlar sağlama iyi niyetiyle düşünülmüş olsa da, bu tür uygulamaların zararının faydasından büyük olacağına inanıyoruz. Üstelik, bu uygulamayla kendilerine potansiyel tacizci muamelesi yapılmasından erkeklerin de büyük rahatsızlık duyacağını düşünüyoruz.”
“Sonuç olarak, Bursa’da gündeme gelen bu uygulama yanlıştır, çözüm değildir, daha büyük sorunlar yaratır! Biz kadınlar pembe alanlara sıkışmayı değil, her alanda güvenli ve huzurlu bir şekilde bulunabilmeyi istiyoruz. Kadınların değil; kötü niyetli, kötü fiilli erkeklerin tecrit edilmesini, ıslah edilmesini ve kadınlarla bir arada insana yakışır bir şekilde yaşamayı öğrenmelerini istiyoruz!”
Sosyal medya kampanyaları ve 444 16 00 numaralı hatta şikayet bırakma çağrısı devam ediyor.
Etiketler: insan hakları, kent hakkı
