06/12/2008 | Yazar: Barış Sulu

Pembe krampon bizi bozar Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Nike firması, Galatasaray’dan Milan Baros ile eski Galatasaraylı yeni Bayern Münihli Fransız yıldız Frank Ribery’nin de aralarında bulunduğu ünlü futbolculara, sponsorluk anlaşması uyarınca pembe krampon giydiriyor. Ancak, pembenin Türkiye’de algılanma biçimi, tartışmaları da beraberinde getirdi. ‘Pembe ayakkabı bizi bozar’ diyen de var, ‘Rengi değil işlevi önemli’ diyen de.

KAOS GL - 06/12/2008

İsmail ER

Her renk giyerim

Ümit KARAN (Galatasaray): Ben bir futbolcu olarak kırmızı da giyerim. Zaten takım arkadaşım Baros giyiyor. Sponsor firma ayağı rahatlatacak krampon yapar. Ben de kramponun rengine bakmam, önemli olan rahat ve kullanışlı olması.

Renk değil işlev önemli

Serdar ÖZKAN (Beşiktaş): Eğer sponsor firma ile bir anlaşma yapılmışsa o renk krampon giymek zorundasın. Kramponun rengi değil işlevi önemli. İsteyen istediğini düşünsün. Bu beni çok fazla ilgilendirmez.

Hertha Berlin maçına Nike’ın pembe kramponuyla çıkan, takımına galibiyeti ve turu getiren Çek futbolcu Milan Baros’un öncülüğünde tanıştığımız ’pembe’ kramponlara, aralarında Baros’un takım arkadaşlarıyla, maçlarda onu tutacak defans oyuncularının da olduğu futbol dünyasının ünlü isimlerinden gelen ilk tepkiler şöyle:

Erman Toroğlu (Yorumcu): Böyle saçma sapan bir şey olabilir mi? Sporcu hangi malzemeden rahat ediyorsa, sahaya onunla çıkar. Renkler kişinin tercihidir. Kimi mor sever, kimi pembe, kimi siyah. Böyle tuhaf işlerle uğraştığımız için bir yerlere varamıyoruz. Türkiye yüzde 10 barajıyla idare ediliyor. Bunun çok düşmesi için yeşillerin, pembecilerin, morcuların mecliste olması lazım. Bunda herkes bir mesaj çıkarır.

İbrahim Toraman (Beşiktaş): Pembe ayakkabı bizi bozar. Sponsor firma milyon dolar da verse pembe ayakkabı giyemem. Futbolcu bir bakıma sinema oyuncusu gibidir. Ama benim anlayışıma göre ters bir renk. Siyah beyaz varken neden renkli.

Ahmet Dursun (Kocaelispor): Eğer futbol sahalarında ayaklarımı sağlıklı ve kontrollü tutuyorsa hangi renk olursa giyerim. Pembe biraz uçuk ama düşünürüm.

Sergen Yalçın (Yorumcu): Rengi bana uymaz. Hele pembe olunca.

Gökhan Güleç (Bursaspor): Rengimiz belli. Pembe ayakkabı şeffaflaştırıyor. Sempatik görünüyorsa ve giyen hoşlanıyorsa diyecek bir şey yok.

Sinan Kaloğlu (Bochum): Futbol sahalarında o kadar çok renk var ki. Pembe eklense ne olur. Sponsor firma dan çok ayağımın sağlığı ve takımın başarısı önemli.

Tanju Çolak (Yorumcu): Krampon çok önemli. Sponsor firma satışına baktığı için önemli. Ama futbolcunun formasına ve karakterine uyması gerekir. Kırmızı krampon giyerim ama pembe giymem.

Koray Avcı (Gençlerbirliği): Pembe krampon çok enteresan. Ben şahsen giymem. Sponsor firmanın bana böyle bir ayakkabı giydirmesi çok zor. Kırmızı giyilir, beyaz giyilir, siyah giyilir ama pembe giyerken herkes üç kez düşünür.

Batuhan Karadeniz (Beşiktaş): Siyah giyerim ama pembe asla. Rengi bile adamın oyun sistemini bozar.

İsmail Güldüren (Konyaspor): Pembe rengi bile hoş. Ayağına giydiğinde daha hoş olursun. Pembe renge karşıyım. Renklere karşı değilim. Komik bir renk.

Serdar Özkan (Beşiktaş): Sponsor firma ile anlaşman varsa giymek zorundasın. Kramponun rengi değil işlevi önemli. İsteyen istediğini düşünsün. Ben siyah beyaz krampondan başka giymem.

Fenerliler kırmızı bile giydirmiyor

Fenerbahçe’nin eski futbolcususu Mateja Kezman, 14 Eylül 2006’da oynanan Fenerbahçe-Randers FC UEFA Kupası maçına kırmızı renkli kramponla çıkınca taraftarından tepki almıştı. Fenerbahçe’nin ezeli rakibinin renklerinin sarı-kırmızı olduğunu dikkate almayan Kezman’a taraftarlar, "Kırmızı sana yakışmaz. Çıkar o ayakkabıları" diye bağırmış, uzun süre ne olduğunu anlayamayan yıldız futbolcu, takım arkadaşlarının devre arasında kendisine durumu açıklaması üzerine, kırmızı renkli kramponlarını çıkarıp, beyaz renktekileri giymiş, maçın 54. dakikasında sarı lacivertli formayla Fenerbahçe’ye 2-1’lik galibiyeti getiren golü atmıştı. Yine Colin Kazım da taraftarın tepkisi üzerine bazı maçlara çıktığı kırmızı kramponu giymekten vazgeçmişti.

Kaynak: Hürriyet, 6 Aralık 2008

Etiketler: yaşam, spor
İstihdam