10/01/2011 | Yazar: Ramazan Kaya

“Barış Yolculuğu”nda Gebze’de tecavüz edilerek öldürülen İtalyan Sanatçı Pippa Bacca’nın yolculuğunun Türkiye ayağını devam ettiren Y&oum

'Pippa’ya Mektubum’ Belgeseli Van’da Gösterildi Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı
“Barış Yolculuğu”nda Gebze’de tecavüz edilerek öldürülen İtalyan Sanatçı Pippa Bacca’nın yolculuğunun Türkiye ayağını devam ettiren Yönetmen Bingöl Elmas’ın “Pippa’ya Mektubum” adlı belgeseli Van’da gösterildi.
 
31 Mart’ta Gebze’de tecavüz edilerek öldürülen İtalyan Sanatçı Pippa Bacca’nın yarım kalan barış yolculuğunun Türkiye ayağını devam ettiren Yönetmen Bingöl Elmas’ın “Pippa’ya Mektubum” adlı belgeseli, Van Belediyesi Kadın Kurulu’nun katkılarıyla Van’da gösterildi.
 
Dünya barışına dikkat çekmek amacıyla kendisi gibi performans sanatçısı arkadaşı Silvia Moro ile birlikte barışın simgesi beyaz gelinlik giyerek 8 Mart 2007’de Milano’dan yola çıkan Pippa Bacca’nın balkan ülkeleri ve Türkiye üzerinden otostop yaparak Tel Aviv’de son bulmasını planladığı “barış yolculuğu” 31 Mart’ta Gebze’de tecavüz edilerek öldürülmesiyle yarım kalmıştı. Yönetmen Bingöl Elmas’da Bacca’nın beyaz gelinlikle çıktığı ve Türkiye’de yarım kalan yolculuğunu siyah gelinlik giyerek tamamladığı “Pipa’ya Mektubum” adlı belgeseli Van Belediyesi Kadın Kurulu’nun katkılarıyla Van’da gösterildi. Van Devlet Tiyatrosu’nda gösterilen belgesele BDP Van İl Eşbaşkanı Cüneyt Caniş, Van Belediyesi Başkan Yardımcısı Gülbahar Orhan ve birçok kurum temsilcisi katıldı.
 
Belgeselde Bacca’nın yolculuğunu tamamlayan yönetmen Elmas’ın otostop çekerek Hatay’a kadar geçen yolculuğunu anlatıyor. Yolculuk sırasında bir çok kamyon ve araca binen Elmas, erkeklerin, kadınlara bakışını kameraya çekerek belgeledi. Kamyon şoförlerinin, yolda aldıkları kadınlara yönelik yüz kızartıcı tutumları ise Pippa’nın nasıl durumlarla karşı karşıya kaldığının bir fotoğrafı gibi.
 
Belgeselin izlenmesinin ardından bir söyleşi gerçekleştiren Yönetmen Bingöl Elmas, belgeselde bir tanıklık yaptığı belirterek, “Bu çalışmada birebir ve doğrudan bir gerçekliği ortaya koymaya çalıştım. Bu benim o günlerde yaşadığım bir tanıklıktı. Bir başka yolculukta başka şeyler yaşanabilirdi. Ben güven ve korku meselesini ortaya koydum” dedi.
 
Korku üreten bir toplum haline geldiklerini belirten Elmas, “Ben insana güvenmek istiyorum. Her bindiğimiz kamyon şoförünün, bir sonraki yolculukta yaşayacağım korkuları söylemesi beni ürküttü. Çünkü bir korku toplumu yaratılmış. Ama ben her insanda bir vicdanın olduğuna inanırım. Bunun için yolculukta o insanların vicdanlarını azda olsa ortaya koyacaklarını düşünerek kendimi iyi hissetmeye başladım” diye konuştu.
 
Her kişinin içinde bir ‘sapıklık’ hissinin olduğunu söyleyen Elmas, buna kişinin ne kadar veya ne kadar yakın olmasının önemli olduğunu söyledi. Elmas, herkesin kendi hikayesinde bir ayrımcılığın gizli olduğunu belirtti.
 
İzleyicilerin, “Korkmadınız mı?” sorularını yanıtlayan Elmas, “Özellikle büyük şehirlere yakın yerlerde bur korku hissettim. Çünkü yolda insanların bir raconu var. Ve siz ona uymak, ona göre davranmak zorundasınız. Cinselliğin bu kadar bastırıldığı, erkekliğin bu kadar yüceltildiği bir toplumda bir takım denemelerin olmaması olanaksız. Özellikle Gebze civarında otostopa devam konusunda sıkıntı yaşadım” diye konuştu.
 
Elmas, son olarak “Kadına yaşamın her alanında mutlaka cinsiyeti hatırlatılıyor. Bu olayların tamamı da medya tarafından beslendiği için artık önü alınmayacak bir duruma geliyor” dedi.


Etiketler: kültür sanat
İstihdam