06/03/2013 | Yazar: Seçin Tuncel

Gamze Yıldız, annesine açılma sürecini ve LGBT derneklerine katıldıktan sonra nasıl daha mutlu ve özgüvenli hissettiğini anlatıyor.

"İlk Tanıştığım Lezbiyen Kadın, İlk Sevgilim Oldu" Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı
Lezbiyen ve biseksüel kadınların örgütlenme deneyimleri ve hayata bakışlarına dair yaptığımız söyleşilerin yedinci konuğu Gamze Yıldız. Gamze, annesine açılma sürecini ve LGBT derneklerine katıldıktan sonra nasıl daha mutlu ve özgüvenli hissettiğini anlatıyor.
 
Türkiye’de bir kadın olarak yaşamanın zorlukları olduğunu düşünüyor musun? Düşünüyorsan lezbiyen ve biseksüel kadınlar tarafından bu sorunlar nasıl yaşanıyor?
Türkiye genellemesi yaptığım zaman, tabii ki de burada kadın olarak yaşamak zor. Hâlâ yıkamadığımız saçma sapan zihniyetlerin kurbanıyız. Elbette ki özgürlük sınırlıdır ama yerine semtine göre… Heteroseksüel kadınlarımız bile özgür ve rahat olamazken lezbiyen ve biseksüel kadınlarımız için iş daha da zorlaşıyor. Evet, ben hayatı özgürlüğün doruğunda yaşayan bir lezbiyenim; ama her lezbiyen arkadaşım benim gibi bir aileye ya da anneye sahip olamamakla birlikte toplumun da ne dediğini kulak ardı edemiyor. Durum böyle olunca da duygularımızı bastırarak yaşamaya başlıyoruz. Karşılaştığımız en büyük zorluk bu bence.
Lezbiyen/biseksüel olmanın hayatına olumlu katkıları olduğunu düşünüyor musun? Düşünüyorsan bu duruma LGBT örgütlerinin katkısı oldu mu?
Hayatı olumlu ya da olumsuz yaşamam heteroseksüel veya lezbiyen olduğum için değil. Lezbiyenliğin ötesinde, insan adı altında, bir bedene sahip olduğum için olumlu ya da olumsuz durumlarla karşılaşıyorum. Ama lezbiyen olarak heteroseksüel bir kadına ilgi duymak gerçekten zor ve olumsuz bir durum olabiliyor, atlatana kadar. Hayatımda memnun olduğum olayların başında; ilk ve tek olan birlikteliğim gelir. Onunla birlikteyken yaşadığım mutluluk kelimelere sığdırılamayacak türden. Tarifi mümkün olmayan bir duygu benim için. Dolu dolu ve mutlu bir çocukluk yaşadığım halde onunla birlikteliğim süreci, çocukluğumdaki mutluluktan da öteydi. İkincisi ise lezbiyen olduğumu annemle paylaşmış olmam ve onun bana her zaman yanımda olacağını hissettirmesidir. Bu konuda kendimi çok şanslı hissediyorum. Üçüncüsü ve son olarak da tabi ki Kaos GL Derneği’nin ve Lambdaİstanbul Derneği’nin toplumsal kurallara karşı yanımızda olması, biz lezbiyenlere kendimizi ifade edebilme özgürlüğü tanıması ve lezbiyenleri aynı çatı altında toplamasıdır. Derneğin kapısından adımımı ilk attığım andan itibaren derneğe karşı duyduğum güven ve sevgi anlatılmaz yaşanır türdendi. Birçok lezbiyen arkadaşımla aynı ortamda kendi düşüncelerimizi paylaşabilmek çok güzel bir duyguydu.
 
Bir lezbiyen/biseksüel birey olarak ailenle, arkadaşlarınla, çevrenle ilişkilerini değerlendirebilir misin?
Anneme açılmadan önce yaşam tarzıma karışmasa da arada bir -kız annesi olarak- kılık kıyafetime karışırdı. Ama artık öyle bir durum söz konusu değil tabii ki de. Ablam ise hâlâ konduramadığı için birçok kez iki kız kardeş havasına bürünmeyi ister, bu durum mümkün olmayınca anlık da olsa bir soğuma girer aramıza. Lise hayatım boyunca duygularımı bastırmaya çalıştığım için karşı karşıya kaldığım zorluklarda arkadaşlarıma açıklama yapmak zorunda kalıyordum. Bu durum sıkıcı oluyordu tabi. Ama üniversite arkadaşlarımla paylaştığımda ilk başta şaşkınlıkla karşılamalarına rağmen sonrasında yanımda olarak benim için durumu kolaylaştırdılar. Şimdilik hayatı akışında yaşamaya çalışıyorum.
 
Ailene açık olup olmadığını, bunun gerekçelerini ve bu süreçte yaşadıklarını bizimle paylaşabilir misin?
Bir anne nasıl bilemez ki evladının hangi duyguları beslediğini? Hep denilmez mi anneler her şeyi hisseder. Eminim ki birçok lezbiyen ebeveynleri çocuklarının durumlarından haberdarlar ama onlara bunu konduramama gibi bir durum söz konusu olduğu için zamanla geçer düşüncesi içindedirler. Benimki de aynı hesap. Annem yıllarca beklemiş ona açılmamı; ama 7–8 ay oldu ben anneme açılalı. Anneme, ben lezbiyenim dediğimde bana sımsıkı sarılarak hayır sen öyle değilsin demişti. Evet, gerçeği dile getirebilmiştim sonunda ama anneme bakamıyordum. Evet, artık rahatlayacağım durum içerisindeydim ama öyle olmamıştı. Evet, üstümden büyük bir yük kalktı ama artık benim onun yanında olup onu bilgilendirmem gereken süreç başlamıştı. İlk başlarda benim için de zor oldu. Annemin nasıl yanında olmam gerektiğini bilmiyordum. Ama zaman içerisinde hakkımda ne öğrenmek istiyorsa sorabileceğini söyledim. Yalnız olmadığımı, yaşadığım şeyin bir hastalık olmadığını kabul ettirmeye çalıştım. Hâlâ o çaba içerisindeyim diyebilirim. Aslında annem benim için çok değerli olduğundan onunla paylaşmak istedim. Böyle bir durumu ondan gizleyip gizli bir hayat yaşamayı istemezdim.
 
Diğer lezbiyen kadınlarla nasıl bir araya geldiğini anlatabilir misin?
İlk tanıştığım lezbiyen kadın, ilk sevgilim oldu. Dershanede, aynı sınıfta tesadüfen önlü arkalı sıralarda oturuyorduk. Ben lezbiyen kimliğimi bastırarak yaşamaya çalıştığım için 7–8 ay kadar normal bir arkadaşlığımız oldu. Sonrası malum… Daha sonra birkaç arkadaşıyla parkta, kafede tanıştım. Onun sayesinde Kaos GL’nin varlığından haberdar oldum ve netteki araştırmalarım sonucunda muhabirlik eğitimi almak için derneğe gittiğimde, ilk kez 15–20 lezbiyenle aynı ortamı paylaşmanın hazzını yaşadım. 3-5 gün önce de Lambdaİstanbul’a gitme fırsatım oldu. Oraya gittiğim zaman da aynı duyguları yaşadım. Kapısından içeri girdiğim andan itibaren kendim olmanın hazzını yaşadım. Yine aynı düşünceye sahip birçok kişiyle olmanın mutluluğu çok güzeldi.
 
Lezbiyen/biseksüel bir kadın olarak, senin hayatını neler kolaylaştırıyor?
Gözle görülür bir lezbiyen hayatım olmadığı için lezbiyen olarak yaşadığım herhangi bir kolaylıktan bahsedemem. Hayatı akışında yaşıyorum işte.
 
Var olan sistemde, bir kadın olarak, cinsel yönelimini özgürce yaşama isteği, bir mücadele alanı haline gelmekte. Böyle düşünüldüğünde, senin hayatında neler “mücadele” konusu, sen neler için mücadele etmektesin?
İlk adım olarak Kaos GL’ye başvurdum; hem kendimi bilgilendirmek, hem de kendi hakkında yeterli bilgiye sahip olmayan LGBT’lere ulaşabilmek için. Şu an üniversitede işletme öğrencisiyim. İleriye dönük düşündüğümde ise kendime ait kafe-bar tarzında bir mekân açıp sadece lezbiyenlerin çalışabileceği bir işletme kurmak ve her anlamda onların yanında olmak istiyorum.
 
“Keşke” ve “bir gün mutlaka” dediğin şeyler var mı?
Hayatı keşkeler ile yaşayan bir insan değilim. O an öyle konuşulması, öyle yaşanması gerekmiştir; yaşanmıştır ve bitmiştir. Önemli olan yaşanan şeyi bir daha yaşamamaktır. Yine de homofobi karşıtı ve heteroseksüel bireyler keşke biraz empati kurabilse de bu toplum içerisinde biz de cinsel kimliğimizi saklamadan yaşayabilsek.
 
Homofobi ve transfobiye karşı mücadelenin ana gündeminde genellikle kamusal alanda ortaya çıkan şiddet ve bu şiddete karşı verilen mücadele oluyor. Lezbiyen ve biseksüel bir kadın olarak kendini bu hareketin içinde görebiliyor musun?
Cinsel kimliğimi kendime açmam uzun zamanımı aldı. Yaklaşık 7 yıldır bu durumun içerisindeyim ancak son iki yıldır duygularımı özgürce yaşayabiliyorum. Bu uzun bir süreç. Kendimle olan mücadelemi yeni sonuçlandırdım. Bu yüzden kamusal alana karşı mücadelemi başlatma sırası ancak geldi. Bu süreç içerisinde her anlamda bu birliğin içinde olacağım.
 
Lezbiyen/biseksüel kadınların daha “görünmez” olduğundan bahsediliyor, sen bu görünmezliği nasıl tanımlıyorsun? Örgütlü olmanın görünür olma konusunda bir faydası olacağını düşünüyor musun?
Lezbiyen olabiliriz ama önce kadın olduğumuz için toplum tarafından ‘o bir kadın’ gözüyle görülüyoruz. Bu yüzden zorluklar, görünmezlikler başlıyor. Yaşamak istediklerimizi toplumun kabul etmemesinden dolayı görünmez bir yapıya bürüyoruz. Sanki iki yaşam alanımız varmış gibi. Birisinde sahte yüzü, diğerinde ise gerçek yüzümüzü gösteriyor gibiyiz. Toplum içerisinde heteroseksüel bir kadın olma çabasında iken kendi alanlarımızda olduğumuz benliği yaşıyoruz. Aslında görünmezliği topluma karşı kalkan olarak kullanıyoruz. Ancak toplumca kabullendiğimiz zaman görünmezliğimizi ortadan kaldırabiliriz. Görünmezliğin asıl sebebi toplumdur ve bizler de örgütlenerek, bir araya gelerek kimliğimizin bir utanç olmadığını ispatlayabiliriz. Kısacası bu hayatta bizim de yaşam alanımız olduğunu herkese ispatlayabiliriz.
 
LGBT örgütlerle ilişkinden biraz bahsedebilir misin? Herhangi birine üye misin?
Beş ay önceydi. Kaos GL’nin yerel muhabir eğitimini almak için derneğe gitmiştim. Bundan bir ay öncesine kadar küçük bir ilçede üniversitede okuduğum için derneklere iletişimde olmaya pek imkânım yoktu. Ama şu an İzmit’teyim ve İstanbul’a yakın olduğumdan dolayı Lambdaİstanbul’un bir daveti üzerine derneğe gitme fırsatını bulmuş oldum. İsmimi saklamadan LGBT derneklerine gidebilmek çok güzel bir duygu.
 
Lezbiyen/biseksüel kadınlara karşı ayrımcılıkla mücadeleyi nasıl görüyorsunuz, geliştirmek için neler yapılabilir?
Nasıl bir mücadele söz konusu bilmiyorum ama yine de birlikten kuvvet doğar diyerek bütün lezbiyenleri kendilerine en yakın, LGBT bireylerin haklarını koruyan derneklere başvurmalarını öneriyorum. İnsanın kendisine olan güveni artıyor. Yaşamayı unuttuğunu hatırlatıyor diyebilirim.
 
Son olarak eklemek istediğin bir şeyler var mı?
LGBT’lerin haklarını koruyan gönüllülere, bize sırt çevirmeyen heteroseksüellere, yanımızda varlığını hissettiren herkese teşekkürlerimi sunarım.   

Etiketler: kadın
İstihdam