"Kelimeler ve Şey’ler" Elçin Kurbanoğlu

“Bir kelime bir duygu” diyerek yola çıktık ve 8. konuğumuz Elçin Kurbanoğlu. Biz sorduk, Elçin sizin için yanıtladı.

Şeker

En Sevmediğiniz kelime?

Bistro

Keşke dediğiniz…

Her gün

Barış?

Barış deyince aklıma Barış Sulu gelir

Özgürlük?

Sokaktadır

Aşk?

Yalandır

Dayanışma?

Dayanışma ruhu çok önemli

Muhafazakârlık?

Bizim memleket onun daniskası

Demokrasi?

Biraz burjuva demokrasisi her eve lazım

Nefret?

Üretken olacaksa o da olsun

Homofobi?

İkinci düşmanım

Transfobi?

Baş düşmanım

Ayrımcılık

Kadınım ben ayol onun her türlüsünü çekeriz biz, sıkıntı yok

Sansür?

Dünyanın en anlamsız şeyi DNS ayarı diye bişi var

Sivil anayasa?

İstiyoruz

Eşitlik?

Mutlak mertebe olsun

En sevdiğiniz ses?

Sesi güzel olan bir de ne dediğini mümkünse anladığım her şarkıcının sesi

En sevdiğiniz görüntü?

Ankara manzaraları

Dünyaya yeniden gelseniz ne olurdunuz?

Tiyatrocu, dansöz gibi bir şey olmak isterdim

Başka bir dünya mümkün mü?

Nasıl bir dünya Bu zor soru. Mümkün dememek yanlış olabilir. Sanırım mümkün değil ama biraz modifiye edilebilir. Mesela her binayı griye boyamamız şart mı? Turuncu, pembe bunun gibi renkler de var. Ya da şu yeni çıkan parıltılı binalara gerek var mı? İnsanın gözünü yoruyor. Ya da ne biliyim bunun gibi ufak modifikasyonlar yapılabilir. Mesela Yüksel Caddesi’ni güya güzelleştireceğiz diye yerlerini değiştirdiler, kayıp düşme riski 5 kat arttı. Arnavut kaldırımıyken ne iyiydi orası. Bunları falan düşününce başka bir dünya mümkün gibi de yöneticiler biraz salak sanırım J

En iyi alışkanlığın

Elim boş gitmemeye çalışmam, bir de çalışkanlığım

En kötü özelliğin?

İçki ve sigara, bir de asabım

En sevdiğin slogan?

Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz

En çok etkilendiğiniz eylem?

Ben en çok seks işçilerinin eylemlerinden etkileniyorum. Dünyanın neresinde olursa olsun.

Sizi etkileyen kişi?

Ağabeyim

Takip etmekten hoşlandığınız internet portalı, sosyal medya?

Valla ne yalan söyliyim facebook’ta hepsi var

En son okuduğunuz, kitap, dergi

En son Serdar Ortaç’ın kendi yazdığı kitabını okudum: Bu Şarkılar Kimin İçin. Şimdi de The Girl With the Dragon Tattoo’yu okuyorum. Larsson diye bir adam yazmış.

Lubunyalara son olarak söylemek istediğiniz bir şeyler var mı?

Lubunyalar candır. Lubunyalar yalnızlığın ne demek olduğunu bilen, bu nedenle de sevmeyi bilen insanlardır. Bir lubunya hayatının bir noktasında muhakkak itilmiş olduğundan herhangi bir nedenle itilmiş olanı gördüğünde gözünden tanır. Herkes ben lubunyayım diyebildiği gün başka bir dünya mümkün olabilecektir, ancak o gün…