22/06/2006 | Yazar: Kaos GL

‘Düşünüyorum, düşünüyorum ve bir türlü Mehmet Ali Erbil olayıyla ilgili aklıma daha önce yaptığımdan farklı bir yorum gelmiyor. Hala bu sahnenin çok komik olduğuna yürekten inanıyorum ve gülüp geçilmemesini, işin bir linçe dönüşmesini garipsiyorum.’ Oray Eğin’in kaleminden.

‘Düşünüyorum, düşünüyorum ve bir türlü Mehmet Ali Erbil olayıyla ilgili aklıma daha önce yaptığımdan farklı bir yorum gelmiyor. Hala bu sahnenin çok komik olduğuna yürekten inanıyorum ve gülüp geçilmemesini, işin bir linçe dönüşmesini garipsiyorum.’ Oray Eğin’in kaleminden.

KAOS GL

Oray Eğin

Tekrar edeyim... Evet, bizim penisle bir problemimiz, alıp veremediğimiz var. Erkeklerin birbirlerinden uzağa işeme yarışı yapmaları da, çocukların pipilerini amcaya göstermeye zorlanmaları, boyutun bir gurur ya da utanç simgesi olması bunların işareti.

Popüler kültürde de ortalığı hep penis ayağa kaldırıyor. Pascal Nouma'nın maç sevincindeki gibi. Neden bir futbolcu penisini avuçladı diye gönderiliyor ki?

Neden zekasız tepkiciler Serdar Turgut'a vura vura ancak 'penis yazarı' diye vurabiliyorlar ki?

Çünkü Türkiye henüz penisiyle barışmadı. Bu yüzden de herkesin hayatında defalarca gördüğü bu komik organ her ortaya çıktığında lüzumsuz bir hezeyana sebep oluyor.

Son Mehmet Ali Erbil olayındaki penis ise gerçek kimlikleri ortaya çıkarmak açısından son derece yararlı oldu ayrıca. Bu tartışmada, özellikle sağdan ve soldan iki romantik ve liberal yazarın, Ahmet Hakan ve Can Dündar'ın tavırlarına dikkat edilmesi gerekiyor. Nasıl da öfkeyle ayaklandılar penise karşı, nasıl da düşmanlaştılar son derece sıradan bir tartışmayı abartarak.

Çünkü gerçekte ikisi de liberal değil. İkisi için de liberallik sadece bir kartvizitte güzel görünüyor, bunu bir broş gibi taşımayı seviyorlar. Onların anladığı liberallik de siyasetle sınırlı sadece. Özgürlükten anladıkları sadece kozmetik.

Oysa hayat siyasete endeksli değil ve liberallik de her ana yayılan bir duruş değil mi? Sadece türbana özgürlük ya da Kürtçe eğitim demekle mi liberal olunur, yoksa tercihlere, yaşam tarzlarına saygılı, dünyaya açık olmak da gerekmez mi? Dündar ve Hakan'ın neden liberal olamayacağının yanıtı da bu soruda gizli işte.

Kaldı ki, ikisi liberal olmadığı gibi Batılı da değildir.

Batıda Suç Sayılırdı

Böyle bir olay, Fransa'da ya da Almanya'da, penisle ve seksle meselesini bitirmiş, sindirmiş bir toplumda insanın başına gelseydi herkes buna güler geçer, kimse 'asalım keselim' demek yerine mesela don giyip giymemek gibi eğlenceli bir konuyu tartışırdı.

Oysa bugüne kadar Mehmet Ali Erbil ekranda engellilerle dalga geçti, bir çamaşır makinesi vermek uğruna yaşlı kadınları ağlattı, onları küçük düşürdü, son derece 'politically incorrect' başka bir sürü davranışı oldu. Yaptığı birtakım şeyler Batı'da aile-çocuk örgütlerini ayağa kaldırır, hatta suç bile sayılabilirdi.

O zamanlar Ahmet Hakan ve Can Dündar bu tehlikelere, penis olayına gösterdikleri sertlikle yaklaşmadılar ama... Şimdi nasıl inanmamızı kendilerine bekliyorlar?

Neden onları penis meselesi bu kadar çok öfkelendiriyor ve engellilerle dalga geçilmesine ses çıkartmıyorlar?


Kaynak: Akşam, 21 Haziran 2006



*İlgili haberler:

[[Mehmedalibey'in penisi]] - Oray Eğin

[[Çukurun dibinde...]] - Can Dündar



Etiketler: medya
nefret