19/01/2014 | Yazar: Yıldız Tar

On binlerce kişi Ermeni gazeteci Hrant Dink’in ölüm yıl dönümünde, vurulduğu Agos gazetesi önünde buluştu, ‘Tam 7 yıl önce senin ayakkabılarını giydik. Buradayız ahparig’ dedi.

On binlerce kişi Ermeni gazeteci Hrant Dink’in ölüm yıl dönümünde, vurulduğu Agos gazetesi önünde buluştu, “Tam 7 yıl önce senin ayakkabılarını giydik. Buradayız ahparig” dedi.
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink, öldürülüşünün 7. yılında Agos gazetesi önünde anıldı. Taksim’de toplanan on binlerce kişi Agos gazetesi önüne yürüyerek Dink’in anısına karanfil bıraktı.
 
Yürüyüş öncesi Gezi Parkı polis tarafından bariyerlerle kapatıldı. Ermenice ve Türkçe, "Hepimiz Hrant’ız, hepimiz Ermeniyiz" ve "Unutmayacağız", "Affetmeyeceğiz" yazılı pankartlar açan kitle, saat 13.30’da Agos gazetesine doğru yürüyüşe geçti.
 
Yürüyüş boyunca sık sık “Katil devlet hesap verecek”, “Hepimiz Hrant’ız, hepimiz Ermeniyiz”, “Katilleri koruyan cinayete ortaktır” ve “Bu daha başlangıç mücadeleye devam” sloganlarının yanısıra; sabah saatlerinde Roboskîlilerin gözaltına alınmasını protesto etmek için "Roboskî halkı yalnız değildir" sloganları atıldı.
 
Roboskî, Ceylan Önkol, Gezi direnişçileri, Ermeni soykırımı...
Taraftar gruplarının da katıldığı anmada LGBT’ler (lezbiyen, gey, biseksüel ve trans) gökkuşağı bayraklarıyla yer aldı. Bandista grubu da Hrant için şarkılar çalarak yürüdü. Yürüyüş sırasında yapılan konuşmalarda ise Ermeni soykırımında öldürülenler, Sevag Balıkçı, Ahmet Kaya, Uğur Kaymaz, Ceylan Önkol, Roboskî katliamında öldürülen 34 Kürt’ün yanısıra; öldürülen Gezi direnişçileri de anıldı.
 
Yürüyüşte her yıl olduğu gibi bu yıl da Ergenekon Caddesi’nin ismi Hrant Dink Caddesi olarak değiştirildi. Dink’in öldürüldüğü 14.55’te ise on binler saygı duruşunda bulundu.
 
Hrant devlet dersinde katledildi”
Bu yılki anma açıklamasını okuyan Gülten Kaya Hrant’ın devlet dersinde katledildiğini hatırlatarak şöyle konuştu:
 
Bizler, 19 Ocak’ta düştük, kanadık. Neredeyse yüz yıl boyunca hayatlarımızda asılı duran ve devletin yüzünü asan bir tartışmayı bitirecek olan insanın da buralardan gidişi üzerinden tam yedi yıl geçti. Bu siyasi cinayetin satrancındaki tüm hamleleri, vezirini, şahını, piyonunu görebiliyoruz artık.”
Yolumuz parklara düştü, insanlık manifestosu yazıldı”
Kardeşimiz Hrant, bizler, burada olanlar, kardeşlerin ve arkadaşların, tam 7 yıl önce senin ayakkabılarını giydik ve öyle basıyoruz yere. Senin muhteşem aklına soruyoruz şimdi; adalet yere düştüğünde insanlık hangi pusulayla bulur yönünü? Giderek hantallaşıp budanan, hareket alanı kalmamış bir hukukla yola nasıl devam edeceğiz derken, yolumuz parklara düştü. Tarihin zamana boyun eğdiğini gördük, orada aldık senin de selamını, kumru ve serçelerden. ’Gittiler’ dediklerimiz parkın ağaçları arasından gülümsüyordu, o uzun gölgeli gençlere ve çocuklara… Resimlerdeki suretleriniz bir dokunuşta ve oracıkta canlanıverdi. İnsanlık ve yurttaşlık adına bir manifesto yazıldı, herkes gördü.”
 
Anneler kahrından ölüyor”
Kaya, evlatlarını yitiren annelerin kahrından öldüğüne de dikkat çekerek, “Acının üzerine tuz eken bu devletin askeri yargısı da sivil yargısı da merhametten ve adaletten yoksundur artık. Bu cümlemizi koyduk orta yere, çünkü evlatlarının kahrından ölüyor artık, Roboskî anneleri. O kahırla öldü Fadime Ayvalıtaş ve Berfo anne. Onların ve Cumartesi Annelerinin bedduası değil, âhı yükseldi gökyüzüne. Bu âhı duyanınız var mı? Bu ah gelip bulacak sizleri, anlamayanınız kaldı mı” diye sordu.
 
KCK davalarından Alevilere, avukatlara, gazetecilere, öğrencilerden, gezicilere, LGBTİ haklarından tüm insan haklarına, topluma yayılan koku ve korkunun kılavuzu kim?” diye soran Kaya, Paris’te öldürülen 3 Kürt kadın siyasetçiyi de andı.
 
Bunu yapanlara haram olsun uykular”
Kaya konuşmasına şöyle devam etti:
 
İnsansız uçaklarınızdan insanlara bomba yağdırarak girdiniz çocukların uykularına. Kolunun altındaki sıcak ekmeğine attığınız gaz kapsülünden beri bir hastane odasında uyuyor Berkin Elvan. Halkın cümlesiyle; bunu yapanlara haram olsun uykular.”
 
Bomboş retoriğiniz ve yüz yıllık reflekslerinizle adlarımızı dahi unutmamızı istediğinizi bizler nasıl unuturuz? 2014 yılındayız, içinizden tekrar edin lütfen, 2014! Ve komşularımıza kamyonlar dolusu barış demokrasi ve insan hakkı değil, kamyonlar dolusu silah taşıyoruz! Yani, birbirinizin gözlerinin içine bakarak birbirinizi öldürün diyoruz onlara! Bu günahları yıkayacak bir yağmur olmayacak! Böyle bir memleket mi ağartsın yüzümüzü? Bayramı zehir, kandili ışıksız, bahçesi dağılmış, ocağı söndürülmüş günahsız insanların kuşlar gibi vurulduğu bir memleket mi?”
MHP’den provokasyon girişimi
Anma sırasında Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Şişli İlçe Binası’ndan çıkan bir grup ülkücü, anmaya katılanlara saldırarak provokasyon çıkartmaya çalıştı. MHP binasından tekbir sesleri eşliğinde üç hilalli bayrak sarkıtıldı. Kısa süreli gerginlik yaşandı.
 
Anma ardından Taksim’de yürüyüş
Anmanın ardından binlerce kişi Agos gazetesinden Taksim’e yürüdü. Taksim ve Gezi Parkı’ndaki polis ablukasını aşan kitle, İstiklal Caddesi boyunca yürüyüş gerçekleştirdi. Gökkuşağı bayraklarının dalgalandığı yürüyüşte sık sık “Nerdesin aşkım? Burdayım aşkım” ve “Bu daha başlangıç mücadeleye devam” sloganları atıldı.
 
Yürüyüş boyunca değişik noktalarda polis ile gerilim yaşanırken bir grup da Gezi Parkı’na girmeyi başardı. Gezi Parkı’nda “Girmesek de görmesek de o park bizim parkımızdır” şarkısı söylendi.
 
Galatasaray Meydanı’nda polis saldırısı sonucu kitle dağıldı.
 

Fotoğraflar: Mürsel Çoban 


Etiketler: insan hakları, nefret suçları
İstihdam