24/04/2019 | Yazar: Kaos GL

Süreci tek seferde kraliçeler gibi baklavamı ısırarak bitirdim.

Şerbetli pembe tezkere Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

“Baklava Bir Yunan Tanrısıdır”, askerliğe elverişli değildir raporu alma sürecini yazdı: Süreci tek seferde kraliçeler gibi baklavamı ısırarak bitirdim.

İllüstrasyon: Erinç Seymen

Herkese merhabalar, taze taze aldığım “Elverişli Değildir” raporunu aşağıda anlatmaya çalıştım. İlk olarak bir arkadaşımın geçen yıl bir arkadaşıyla beraber başvurduklarını öğrendim, ondan detayları aldım (kendisinin yazısı da sitede mevcut). Kaos GL’ye mail attım onlar bana genel sürecin yazdığı linki gönderdi. Ekstra internetten araştırma yaptım; süreç öncesi gerginlik sebebiyle bu bilgiler yetersiz göründü ancak yeterliymiş. Anlatılan hikayeler genelde İstanbul ve diğer şehirlerde geçen hikayelerdi. Ankara için detaylı bir hikâye bulabilir miyim diye araştırmalar yaptım, insanlarla görüştüm. Daha önceki hikayelerde genelde bir yıl erteleme verip ertesi yıl asil raporu verdiklerini öğrendim. Aklıma gelen bütün detayları yazmaya çalıştım. Bu yazıyı okuyanlar için her noktanın önemli olduğunu biliyorum.

Kısaca kendimden bahsedeyim: Bu süreç esnasında saçlı sakallı bir durumdaydım o yüzden görünümden (doktorlar gözünde) yeterli “efeminen” bir havam yoktu. Tabi toplamda 5-10 dakikalık etkileşimle çıkarımlar yaptıkları için doktora “ama beni tanımıyorsun hemen karar verme” diyemiyorsun. Daha önce maalesef askeri bir kurumda sivil personel olarak çalıştım (ekonomik şartlar). Tabii 1 yıl sonunda travmayla beraber istifa etmek zorunda kaldım.

Aşağıda kronolojik olarak yazmaya çalıştım.

Yüksek lisans ile yaptırdığım tecilim bitmişti ve askerlik durum belgesinde şu tarihe kadar askerlikle ilişkisi yoktur + sevk ve …. bekliyor yazan bir dönemde hastaneye gittim işlemi başlatmak için. Ancak bana 1 Mart- 31 Mart arasında işlem yapabileceğimi söyleyip geri gönderdiler. Burada biraz işler karıştı, normal tecili istediğiniz zaman bozabiliyor olmanız lazım ancak sanırım benim tecilim bittiği için statü olarak başka bir duruma geçmiştim. O yüzden tarih açısından öyle bir kısıtlama oldu. Bu durum önemli çünkü süreç hızlı ilerliyor, maksimum 2 haftada hallederim, sonra işime bakarım vs. derseniz böyle bir erteleme olabilir.

Daha önceden 1 Mart’ta gel dedikleri için, 1 Mart sabahı Dikimevi'ndeki askerlik şubesinin yolunu tuttum. Kayıtlı olduğunuz yere göre farklı katlara gidebiliyorsunuz. Çalışma saatleri 09:00-18:00 arası. İçerde danışmadan sıra alıp kendi kayıtlı olduğum yere geçtim. Daha önceki deneyimleri düşününce detaya inmeden hastaneye/psikiyatri bölümüne sevkimi istiyorum dedim. Psikiyatri kelimesini duyunca hiçbir şekilde ileri bir sorgu yapılmadı. Bu sefer şanstan olabilir çok tatlı bir kadın memura denk geldim. Oradaki işlemleri halletti, beni Mamak Kaymakamlığı’ndaki Toplum Sağlığı Merkezi’ne yönlendirdi. Oradaki hekime göründüm, yine psikiyatriyi duyunca sadece “rapor var mı önceden” diye bir soru aldım yok dedim. Tekrar şubeye geldim. Orada bir liste var, listede bağlı olduğunuz ya da ikamet ettiğiniz yere göre alternatifli hastane listesi var. Hangisi denk gelirse. Kâğıtları ve yanıma yoldan bir arkadaşımı da alıp hastanenin yolunu tuttum (Yalnız gitmeyin doktor bir ihtimal görüşmek isteyebilir, sizin için bir yarım günlerini veriversinler). Hastaneye geldiğinizde elinizdeki kâğıtla sıra alabiliyorsunuz (askerlik şubeden sevkli olduğunuz için herhangi bir sağlık güvencesi gerekmiyor, ücret ödemiyorsunuz). Sıra aldım, beklemeye başladım, randevusuz hasta olduğunuz için ilk boşlukta girip “ben askerlik şubeden geldim” diye kendinizi gösterebilirsiniz. Ben öyle yaptım.

İçeride doktor ve çok tatlı bir asistan/psikolog vardı. Evet neden sevk oldun sorusuna, eşcinsel olduğum için elverişli değildir raporu almak istiyorum, dedim. O anlık tabi gerginlikten olabilir doktorun suratında böyle inanmadım bakışı ve gülüşü hissettim. “Sokaktan her geçen gelip eşcinselim diye beyanat verebilir, bununla ilgili daha önceden yaptırdığın test vs. bir şey var mı” diye sordu (Ben de dumur oldum). Tam da burada gerçekten dürüst bir şekilde kendinizi anlatmanız gerekiyor. Askerlikten bilinçsiz bir şekilde korku değil, neyden korktuğunuzu net anlatmak faydalı olabilir diye düşünüyorum. Ben kendi kozumu kullanıp daha önce askeri bir ortamda çalıştığımı, orada yasadıklarımı, kendimi kamufle etmekteki zorluğumu ve ona rağmen durumun fark edildiğini vs. vs. anlattım. Ortama yabancı değilim, sivil bir statüyle orda bunları yaşadım, bir de asker olursam orda var olamam şeklinde anlattım. İlk askeri ortamda çalıştım dediğimde doktorun suratında bu sefer tam tersi inanmaya başladım tarzında bir ifade gördüğümü düşündüm. Bu sırada yandaki tatlı asistan/psikolog “ne zaman fark ettin, orda fark edildi mi” gibi genel bir iki soru sordu. Hep farkındaydım, ama şu zaman kendime itiraf edebildim, şu zamandır bu şekilde yaşıyorum vs. genel cevaplar verdim.

Askeriyenin eşcinselliğe bakış açısı transseksüellik ya da gözle görülür feminenlik olduğu için, doktorlarda da bu mantık oturmuş durumda. Ben nispeten maskülen göründüğüm için bu durum üzerine konuştu doktor. Bu ilk sorduğu “kanıt’ üzerine konuştuk, kendisi bana inandığını ancak askeri/resmi bir rapor düzenleyeceği için bunu destekleyecek bir şeyler olması gerektiğini söyledi. Eskiden farklı kanıtlar (foto, video vs.) istenebildiğini ancak şu an böyle bir durum söz konusu olmadığını, yönetmelikte bunun çok havada olduğunu, bir derecelendirme olmadığını vs. söyledi. Kısaca doktorlar homofobi, yönetmelik, baskı arasında kafası karışık durumda. Ben bu askeriye çalıştığım dönemde ve istifadan sonra şu an da psikolojik yardım aldığımı söyledim. Resmi olarak dosyaya eklenmeyeceğini ancak kendi kararını desteklemesi açısından mümkünse danıştığım psikologlardan bir görüş yazısı istedi. Standart olarak MMPI istedi, asistanla beraber testleri yapmak için başka bir yere geçtik. MMPI ile adını tam hatırlamadığım 50-60 adet cümle tamamlama testini de doldurdum. O arada asistan/psikolog dışarda arkadaşımla da konuşmuş. Testlerle beraber gün de bitti. Hastaneyi kapatıp çıktık.

Hafta sonu doktorların birine ulaştım, yazıyı yazacağını söyledi. Pazartesi alabileceğimi söyledi. Pazartesi ulaşamadığım diğer doktora da durumu anlattım, ilk doktor da bitirmediğini söyledi.

Salı günü raporların biri imzalı biri sadece e-posta çıktısı olarak hastaneye tekrar gittim. Salı günkü heyete yetişemediğim için giremedim. Doktorla tekrar görüşmeye girdim. Test sonuçlara baktı, bunlarda bizi destekler bir şey çıkmayabilir dedi. Getirdiğim raporlara baktı; bunlar da doktor yazısı değil uzman görüşü dedi. “Şimdi heyet buna ne der bilemedim. Sen de hani feminen görünmüyorsun o kadar. Nasıl yapsak” deyip heyete giren diğer doktoru çağırdı. (Hastanede iki psikiyatr var zaten). Diğer doktor da geldi, raporlara baktı, testleri sordu. Birkaç dakika karşımda böyle nasıl yapsak, heyet ne der, bir üst makama sevk eder mi, bir yıl erteleme mi istesek vs. vs. diye konuşmaya başladılar. Ben orda biraz müdahil oldum, yani heyet ne görmek istiyor, neyden memnun olmayacak diye sordum. İşte tekrar görsellikten vs. bahsettiler. Benim görüştüğüm doktor “ben yazayım raporu, artık bakalım” dedi. Heyetten gelen de tamam sen yaz ben olmadı zaten heyete açıklarım durumu dedi.

Şimdi böyle rapor elverişli değildir diye yazıldı ama tabi bu heyet ne diyecek acaba sorusunu kafama soktukları için perşembeye kadar gerginlikten kasıldım. Planlar yapıyorum, olumsuz olursa nasıl olay çıkartırım, arkadaşlarla konuşuyorum, onlar ayrı gazlıyor.

Heyet için doktor 13:30’da gel dediği için gittim ama tabii beklemeler. 15:00-15:30 arası olması lazım içeri girdim. Olay şu şekilde gelişti:

Büyük bir masanın arkasında beş altı kişi karşımda Rönesans tablosu gibiler (daha çok son akşam yemeği, birileri ayakta yandakine sarkmış muhabbet falan). Ortada biri adımı soyadımı, T.C. kimlik numaramı ve nüfusa kayıtlı olduğum yeri sordu; söyledim. Sonra şu sebepten askerliğe elverişli değildir raporu alıyorsun, askere gitmeyeceksin dedi. Yanımda içeri sokan kâtip önüme bir kâğıt koydu, şuraya “raporu elden aldım” yaz, imzala dedi. Oturanlardan biri memleket referansı yapıp oo hemşerim tadında bir şey söyledi (masada birkaç kutu baklava vardı, is görülsün diye önceki insanlar getirmiş olabilir, ya da heyet rutini). “Baklava al, ağzın tatlansın.” dedi. Bir shot baklava atıp, raporu alıp odadan çıktım.

Kafası sonra geldi tabi. İçimden doktorlara sitemlendim ‘ne gerdiniz be gereksiz yere’ diye.

Bu sürede heyet sırasında alınan vibelardan telepati yoluyla ve sima tanıdıklığıyla fark ettiğim başka bir lubun arkadaşla da tanıştık. O da benden sonra raporunu aldı, mutlu mesut hastaneden çıkıp beraber askerlik şubenin yolunu tuttuk. Askerlik şubesine giderken arkadaşım bize siz şimdi birbirinize “DEVREM” mi diyeceksiniz diye sorunca baya güle güle otobüse koşturduk. Şubede de kâğıtlarımızı verdik ve işlem tamamlandı. Bir iki gün sonra e-devlette de durum güncellenmişti.

Sonuç olarak görünüş ve tavır açısından maskülen ve bu raporu almada sıkıntı yasayabilecek bir bireyken diğer kendine güvenen ve sisteme göre feminen sayılan arkadaşlarımın iki kere uğraştığı süreci tek seferde kraliçeler gibi baklavamı ısırarak bitirdim. Atladığım, unuttuğum bazı detaylar olabilir ancak sitedeki hikayeleri düşündüğümde birkaç tanesini okursanız hepsi birbirini tamamlıyor ve genel olarak olaya hakim oluyorsunuz. Sürece başlamayı düşünen arkadaşlara şimdiden kolaylıklar diliyorum. Keep calm and get your baklava!

*Askerlikle ilgili danışmanlık almak için danisma@kaosgl.org adresi üzerinden Kaos GL Derneği ile iletişime geçebilirsiniz.

**KaosGL.org Gökkuşağı Forumu’nda yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. Yazının KaosGL.org’ta yayınlanmış olması köşe yazılarındaki görüşlerin KaosGL.org’un görüşlerini yansıttığı anlamına gelmemektedir.

Askerlik yazı dizimizdeki diğer yazılar:

“Elverişsiz” yazısını görünce çok sevindim

“‘Askerliğe elverişli değildir’ raporunu nasıl aldım?”

“Pembe tezkere” sürecimden notlar…

Askerlikten muaf raporu alma sürecim

Askerliğe nasıl elverişli değilim?

Ben de “Askerliğe Elverişli Değildir” raporu aldım

Bir pembe tezkere hikayesi: “Eşcinsel olduğumu yazabilirsiniz”

 


Etiketler: insan hakları, askerlik
İstihdam