16/07/2008 | Yazar: KAOS GL

‘Birden kendine çektin beni; özlemişsindir diye sımsıkı sarıldın. / Dudakların dudaklarımda ne güzelmiş, seni hissetmek. / Sevdik. / Seviştik... / Gece bitmeden bütün cesaretimi toplayıp sana: "Seni seviyorum!" dedim. / Sen ise: "Ben de güzel dostum" demekle yetindin. / Bir kere daha kırıldım; ama bu sefer üzülmedim.’ Ahmet Teke’nin kaleminden…

Son... Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

‘Birden kendine çektin beni; özlemişsindir diye sımsıkı sarıldın. / Dudakların dudaklarımda ne güzelmiş, seni hissetmek. / Sevdik. / Seviştik... / Gece bitmeden bütün cesaretimi toplayıp sana: "Seni seviyorum!" dedim. / Sen ise: "Ben de güzel dostum" demekle yetindin. / Bir kere daha kırıldım; ama bu sefer üzülmedim.’ Ahmet Teke’nin kaleminden…

KAOS GL - 16/07/2008

Ahmet Teke

Biliyorum bugün son, son görüşmemiz olacak.

Ne de güzeldin; beyaz keten pantolon ve deniz mavisi gömlekle.

Hak ettik mi biz bu sevdayı?

Ya seni çok fazla sevdim ya sen beni hiç sevmedin.

Sevişirken bile ağlatmayı başardın.

Ben ise sen mutlu ol diye oynadım.

Gurur duydum sevgimle, kimi sevdiğimi bilmeden.

Sen başkasına aittin, bense sana ait olmak peşinde küçük bir çocuk...

Telefonunu bekledim, nihayet bugün aradın.

Biliyorum bugün son, son görüşmemiz olacak.

Heyecanlandım, geçmek bilmedi zaman seni beklerken!...

Uzaktan gördüm seni arabanın içinde, koşup sarılmak istedim boynuna,

Sadece küçük bir gülümseme ile bindim arabaya.

Ne de güzeldin, beyaz keten pantolon ve deniz mavisi gömlekle.

Her zamanki yerimize gittik, alabildiğince boş bir arazi ve küçük bir dere...

Uzaktan görünen şehrin ışıkları ve bol yıldızlı gece...

Günlerdir neden aramadığını öğrenince içim burkuldu.

Üzüldüm, geçmişe ve sana yine ağladım.

Kayan yıldızla sana bir dilek tuttum,

Her zaman sağlıklı ve mutlu ol diye!

Bir müddet bakıştık sessizce, radyoda gene o şarkı...

Birden kendine çektin beni; özlemişsindir diye sımsıkı sarıldın.

Dudakların dudaklarımda ne güzelmiş, seni hissetmek.

Sevdik.

Seviştik...

Gece bitmeden bütün cesaretimi toplayıp sana: "Seni seviyorum!" dedim.

Sen ise: "Ben de güzel dostum" demekle yetindin.

Bir kere daha kırıldım; ama bu sefer üzülmedim.

Senin sevgin önemli değildi ki benim için,

Benim içimde yanan koca bir orman var, asla tükenmek bilmeyen,

Gecenin bir yarısı uyandırıp, dışarı soğuk hava almak için çırpındıran...

"Gidelim" dedim, hıçkıran dudaklarımla: "Gidelim."

Ellerimi tutmadın, bu sefer geri dönerken;

Biliyorum bugün son, son görüşmemiz olacak.

Bütün cesaretimi toplayıp gene sordum:

"Aramayacak mısın beni bir daha?"

Sanırım sesim çıkmadı, duymadın beni, koca bir sessizlik...

Bu kadar mı kolaydı kendimi küçük düşürmek.

Of Allah'ım neden dinmiyor gözyaşlarım?

Acı çekiyorum kimse görmüyor.

Şehrin ışıkları yavaş yavaş yaklaşıyor bize doğru,

Büyük apartmanlar üstüme üstüme geliyor.

Sanki hepsi moloz yığını olmuş beni boğmakta.

Bu şehir artık benden çok uzakta.

Gitmem gerek ve seni hatırlatan her şeyden kurtulmak...

Peki ya sevgim ondan da kurtulabilecek miydim?

Bir türlü bitmek bilmeyen yolun sonuna geldik.

"Güle güle güzel dostum, merak etme arayacağım seni" dedin.

Kusmam gerekti bütün sevgimi, başka türlü kopamazdım senden.

O an anladım, oradan bir an önce uzaklaşmam gerektiğini.

Son kez baktım gözlerine ve haykırdım:

"Seni seviyorum derken samimiydim AŞKIM!"

"Bilmiyordum."

"Artık önemli değil bilsen bile çok geç."

Usulca kapattım arabanın kapısını.

Ne de güzeldin, beyaz keten pantolon ve deniz mavisi gömlekle.

Kaybolurken şehrin ışıkları arasında,

Köşe başında seyrettim, ufukta yok oluncaya değin.

Güzeldi seni sevmek, bunu dile getirmek.

Biliyorum sen başkasına aittin, bense sana ait olmaktan çok uzak...

Az sonra eve gireceğim ve mutlu kahramanı oynayacağım.

Göz yaşlarımla yanan ormanı söndürmem.

Ardından başka birine oyuncak olmak için arayışa girmem.

Yüreğimdeki yangının közleri bitmeden yeniden harmanlamam gerekecek.

Biliyorum artık çok geç, biz "yasak elmayı" yemedik.

Yasak elmanın kendisi olduk...



Etiketler:
İstihdam