25/12/2018 | Yazar: Kaos GL

İstanbul Teknik Üniversitesi Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Çalışmaları Kulübü kamuda öğretmen olarak çalışan ve trans geçiş sürecini başlatan Özgür’le KaosGL.org okuyucuları için görüştü.

“Şu an odaklandığım tek şey o kimliğe kavuşmak” Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

İstanbul Teknik Üniversitesi Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Çalışmaları Kulübü kamuda öğretmen olarak çalışan ve trans geçiş sürecini başlatan Özgür’le KaosGL.org okuyucuları için görüştü.

 

İstanbul Teknik Üniversitesi Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Çalışmaları Kulübü (Cins Arı) kamuda öğretmen olarak çalışan ve trans geçiş sürecini başlatan Özgür ile KaosGL.org okuyucuları için görüştü.

Cins Arı, “Özgür ile röportaj yapmamızın sebebi onun gibi öğretmen veya devlette çalışan LGBTİQ+ kimlikli bireylere dikkat çekmek ve Özgür’ün dayanışma partisinden önce onu tanımaya kişilerle hikâyesini paylaşmaktı” diyor. Sözü onlara bırakalım.

Seni biraz tanıyabilir miyiz?

35 yaşındayım. Öğretmenim. Üniversite hayatımın sonuna kadar İzmir’de yaşadım. 2006 yılından beri İstanbul’da yaşıyorum.

Farkındalığını ne zaman ve nasıl yaşadın?

Aslında ben ana sınıfına giderken bile kendimi fark etmiştim. Ama çocuk aklıyla insan o yıllarda adını koyamıyor. Tam anlamıyla adını ilk birlikteliğimden sonra koydum. O da lisenin ilk yılındaydı.

Daha önceki konuşmalarımızda trans bireylerin muhafazakâr toplumlarda LGBTİQ+ bireyler içinde daha çok kabul gördüğünden bahsetmiştin, bunun neden olduğunu düşünüyorsun?

Evet, böyle olmayacağını düşünmüştüm bu sürece başlarken ama zaman içinde gördüğüm durum bu. Muhafazakâr insanlar eşcinsel bireylere hastalıklı gibi bakarken trans bireylere kendi deyimleriyle “Allah’ın takdiri” diyerek bakıyor. Belki bu yaklaşımda benim kendimi anlatırken bahsettiğim “aile kurabilme” hayalinin de etkisi vardır. Ciddi anlamda da destek gördüm bu insanlardan.

“Sen benim canımsın, seni böyle kabul etmeyeceklerse hayatımızda yer almasınlar”

Akrabalarına nasıl açıldın ve sonraki süreçte neler oldu?

İlk konuştuğum kişi kuzenim olmuştu. O süreçte bir ayrılık yaşamıştım ve bunu okuyan birçok insanın geçmişte yaşamış olduğunu tahmin ettiğim duygularla hayatın bittiğini, bir daha asla mutlu olamayacağımı düşünmüştüm. Sonra kuzenimle konuştum. Çünkü o dönemki gerginliğim kimse tarafından anlaşılmamış ve tüm çevrem tarafından dışlanmıştım. Hayatımın dönüm noktasıydı. O kadar güzel hissettirdi ki bana yalnız olmadığımı… Zaten “Ben böyleyim ve beni böyle kabullenmeyenlere hayatımda yer vermeyeceğim!” dediğim andır o gün.

Akrabalarınla ve ailenle şu anki durumun nasıl?

Akrabalarıma açılmak kolay olmadı aslında. Önce kuzenlerime açılmaya başladım. Çok kıymetli bir kuzenimin düğününe gitmemiştim ve bu kırgınlığı tamir etmek için yaşadıklarımı anlatmak zorunda kaldım. O ortama girdiğimde kendim gibi giyinmeme, davranmama izin vermeyecekti ailem. Ben de acı çekmemek için gitmemiştim. Sonrasında birçok kuzenime anlattım ve daha da cesaret kazandım. Ama akrabalarımın büyük kısmına annem açıkladı. Tedirgin olduğumda da “Sen benim canımsın, seni böyle kabul etmeyeceklerse hayatımızda yer almasınlar” diyerek destek verdi. Herkes beni kabullendi. Ciddi anlamda da destek görüyorum. Ama sanırım bunu kendi ilkeli duruşuma değil, hayatımda büyük yer kaplayan “süpermen” amcamın ölüm döşeğinde babamla ve çocuklarıyla konuşmasına borçluyum.

“Meslektaşlarımdan destek gördüm ama bu süreç kendimi kabullendikten sonra oldu”

Devlet kurumunda çalışırken nasıl tepkiler alıyorsun?

Öğrenci ve velilerin yaklaşımı nasıl oluyor? İlk başta ciddi anlamda yadırgıyorlar. Bunu atlatabilmek için uzun bir süre beyaz önlük giymiştim mesela. Kıyafetimden başlarlar bence yadırgamaya çünkü. Sonra yavaş yavaş anlatmaya başladım velilerime. Hepsi de bana “Zaten farkındaydık. Önemli olan öğretmenliğiniz. Biz sizin özel hayatınızla ilgilenmiyoruz. Nasıl mutluysanız öyle yaşayın” dedi. Öğrencilerimden aldığım desteğe inanamazsınız. İki ismim var biri feminen bir isim. Bir öğrencim bana “Bu adı değiştirin artık. Hiç olmuyor size” dedi. 8 yaşında… Meslektaşlarımdan da bugüne kadar oldukça destek gördüm ama bu süreç kendimi kabullendikten sonra oldu. Okul idaremin harika bir tavrı var. Mesela 8 Mart sebebiyle kadın öğretmenlere çiçek getirmişti müdürüm. Sınıfa geldiğinde kulağıma eğilip özür diledi. Velilerin bu durumu bilmeyip yadırgamasını istemediğini, incinmemem gerektiğini söyledi. Anneme vermemi söyledi çiçeği. Çok mutlu olmuştum onun tavrından. Kendimi gizlemeye çalıştığım dönemlerde o desteği görmedim. Hatta dışlandım diyebilirim. Tabi yine de herkes konuyu bilmiyor. İdari kadrom ve öğretmen arkadaşlarım biliyor ama velilerin bazılarına yasal süreçten sonra bu konuyu anlatacağız.

Bugüne kadar trans kimliğinden ötürü bürokratik bir engelle karşılaştın mı?

Bürokratik bir engelle henüz karşılaşmadım ama dediğim gibi fazlaca dışlandım geçmişte. Şu anda da tayin isteyemiyorum. Gittiğim ortamda beni yadırgarlar diye düşünüyorum.

Cinsiyet kimliğinle ilgili nasıl bir süreçten geçtin ve şu an nasıl bir süreçten geçiyorsun?

İlk başta annem beni hasta sanıp doktora götürdü. Bir sürü ilaç verdi doktor. Uyudum durdum. Lise hayatım mahvoldu. Sonra üniversitede başka bir doktora gittim. O da benimle tek başına konuşup, annemin ikna olmasının zor olduğunu, ondan gizlemem gerektiğini, eşcinsel kimliğimle yaşamam gerektiğini söyledi. Gizlemeye başladım. Yalan söyledim aileme. Eşcinsel sanmıştım kendimi. Sonra içimdeki benle bedenimin kavgaları artınca kendi başıma doktora gittim. Sonra doktor bana eşcinsellikle benim içinde bulunduğum durumun farkını anlattı. Tıp Fakültesi’ne yönlendirdi. Ailemle konuştu. Annem darmadağın oldu. Kalp spazmı falan geçirdi. Babam da eşcinsel olduğumu bildiğini, kız arkadaşlarımdan rahatsızlık duymayacağını, ameliyat olursam beni evlatlıktan reddedeceğini söyledi. Bir süre onlarla görüşmedim ama destekleri olmayınca da olmayacağını fark ettim. Çok uzun bir süre hiçbir şey yapmadan bekledim. Çok acı bir dönemdi. Bazı acılar yazarak, konuşarak anlatılmıyor. Amcam rahatsızlanıp vefat edince babam onun hastalığı döneminde konuştuklarından ikna olduğu için beni yüreklendirdi. Sonra da sürece başladım. Hayatımdaki insanın desteği de sürece başlarken inanılmazdı. Onun ailesi de beni kendi evlatlarından farklı görmediler ve hep yanımda olduklarını her fırsatta dile getirdiler. Ailemin desteğinden daha önemliydi onların desteği benim için.

“Bir ara taksicilik yapmıştım”

Operasyon geçirmek isteyen özellikle genç trans bireylerin maddi destek bulması zor olabiliyor, insanlar maddi veya manevi şekilde nasıl katkıda bulunabilir bu operasyon sürecinde?

Doktorum bana benim gibi bireylerin bulunduğu forumlara katılmamı önerdi ve bu benim için oldukça büyük bir güçtü. Manevi olarak iki ailemden de ciddi destek görüyorum. O da çok büyük bir güç veriyor insana. Maddi olarak açıkçası hiçbir planlamam olmadan yola çıktım. Dahası hayatımda yer alan bazı yükleri temizleyecek kadar vaktim de yok. Hayat arkadaşım bu konuda beni yüreklendiriyor. Daha fazla çalışırız. Daha fazla uğraşırız diyerek. Bir ara taksicilik yapmıştım mesela. Yine yapabilirim. Şu an odaklandığım tek şey o kimliğe kavuşmak.

Özgür’le dayanışmaya ne dersin?

Cins Arı Özgür’ün trans geçiş sürecine destek olmak için dayanışma partisi düzenliyor. Hem Özgür’ün fonuna destek olmak hem de eğlenmek isteyenler 28 Aralık Cuma akşamı İstanbul Beyoğlu’nda bulunan Bigudi Club Teras’ta buluşacak.

Dayanışma partisinin Facebook sayfasına buradan ulaşabilirsiniz.

İlgili haber

Cins Arı’dan yeni yıl partisi

 


Etiketler: insan hakları
İstihdam