23/03/2020 | Yazar: Aslı Alpar
Şubat ayının son haftasında basında LGBTİ+’lara yönelik ayrımcı söylemi kaosGL.org okurları için derledik.
Şubat ayının son haftasında (24-29 Şubat) yazılı basında LGBTİ+’lara yönelik ayrımcı söylem üreten haberleri kaosGL.org okurları için derledik. Doğru Haber, Akit, Yeni Asya, Konya’da yayımlanan Yeni Meram, Konya’da yayımlanan Yenigün, Urfa’da yayımlanan İpekyol, İstanbul’da yayımlanan Yeni Çağrı gazeteleri Şubat’ın son haftasının ayrımcı haberlerini yayımladı.
Konya Yenigün, 24 Şubat
Gazete, Birlik Vakfı Konya Şubesi’nin ‘Her Cumartesi Birlik’teyiz’ etkinliğini haber yapıyor. ‘Medya ve Subliminal Mesajlar’ başlıklı etkinlikte LGBTİ+’lara yönelik ayrımcı söylem üretiyor. Gazete Birlik Vakfı Konya Şube Başkanı Abdi Parlak’ın ayrımcı söylemini sayfasına taşıyor: “Bir de büyük çoğunluk farkında değil, üçüncü cinsiyetin desteklenmesi LGBT olayı var. Toplumu çökertmenin yollarından bir tanesi aile kurumunu çökertmektir.”
Akit, 25 Şubat
Akit’ten Faruk Arslan Mor Çatı Derneği ve kurucusu Avukat Canan Arın hakkında çarpıtmalarla dolu bir haber yayımlıyor!
Gazetecilikle bağdaşmayacak iftira ve çarpıtma dolu haberde Arslan LGBTİ+’lara yönelik nefret söylemini üretmekten de geri durmuyor ve “İstanbul Sözleşmesi, eşcinsellik sapkınlığını da ‘cinsel yönelim’ tabiriyle meşrulaştırdığı” ile bu sözleşmenin toplumun tepkisini topladığını iddia ediyor.
İpekyol, 25 Şubat
Urfa’da yayımlanan İpekyol gazetesi kentin ilçesi olan Eyyübiye Belediyesi’nden bir haber veriyor.
Habere göre Belediye toplumsal cinsiyet eşitliği ve çeşitliliğine dair bir yönetmelik yayımlıyor ve yönetmelikte “Toplumda dezavantajlı konumda bulunan LGBTİ’ler etnik ve dini azınlıklar, sığınmacı ve mülteciler gibi çeşitli sosyal gruplara yönelik veri toplama, hizmet üretme ve belediye politikalarını yurtdışı ve yurtiçindeki sivil toplum kuruşları ile işbirliği içinde hazırlamak” ifadeleri yer alıyor.
Gazete bu yönetmeliğin Belediye Meclisi’nden okunmadan onaylandığını ancak “gerçek” fark edilince hemen iptal edildiğini duyuruyor. Özetle, yerel yönetimlerin toplumsal cinsiyet eşitliği ve çeşitliliğini sağlamaları sorumlulukları gereğiyken bir gazetenin LGBTİ+’ları dışarıda bırakacak bir yerel yönetim talebi ayrımcı söyleme dahil oluyor…
Yeni Çağrı, 25 Şubat
İstanbul’da yayımlanan Yeni Çağrı gazetesi yazarı İbrahim Pazan, İstanbul Sözleşmesi için: “Homoseksüellik, lezbiyenlik ve benzeri yönelimleri normalleştirmenin ötesinde kanun marifetiyle teşvik ettiği yönünde toplumda çok büyük rahatsızlık uyandırmıştır” diyor.
Bu sözleriyle Pazan LGBTİ+’ların “anormal” olduğu ileri sürüyor ve ayrımcı söyleme bir yenisi ekliyor.
Yeni Asya, 26 Şubat
Gazete yazarı Yasemin Güleçyüz “Şimdilerdeyse üçüncü dalga, dördüncü dalga feminizmden bahsediliyor. Feministler "cinsiyet eşitliği" çerçevesinde çocukların dahi cinsiyet ve cinsel tercihlerine kendilerinin karar vermesi gerektiğini savunup bunun hukukî altyapısını oluşturmaya çalışıyorlar” diyor ve çocuklara cinsiyet atanması ile iki cinsiyeti savunuyor.
Çocukların haklarını yok sayan bu cümleleri ile Güleçyüz LGBTİ+’lara yönelik ayrımcı söylem üretiyor.
Yeni Meram, 27 Şubat
Konya’da yayımlanan Yeni Meram gazetesinin yazarı Mustafa Kaplan da İstanbul Sözleşmesi’ni karalıyor.
Kaplan, LGBTİ+’lara yönelik nefret suçlarının devlet tarafından engellenmesine karşı çıkıyor ve “gayrı ahlaki davranışta olanlara karşı toplumsal tepkileri önleyecek tedbirler alacak, yani toplum homoseksüeller ve benzeri sapkınlıklara karşı tepki verirse, devlet bu tepkileri önleyecek” diyor. Bu sözleriyle Kaplan hem ayrımcı nefret söylemi öneriyor hem de nefret suçlarını teşvik edecek cümleler kuruyor.
Doğru Haber, 27 Şubat
Gazete, Diyarbakır Çınar Belediyesi’nin toplumsal cinsiyet eğitimini hedef gösteriyor. Etkinlik için “sözde toplumsal cinsiyet eğitimleri” diyen gazete cümlelerini “HDP ve türevleri, LGBT Hakları Sözleşmesi'ne imza atmış, cinsel sapkınlar Barış Sulu ile Hasan Atik'i Edirne milletvekili adayı göstermişti” ifadeleri ile tamamlıyor ve ayrımcı nefret söyleminde yerini alıyor.
Yenigün, 27 Şubat
Konya’da yayımlanan Yenigün gazetesinden Salih Sedat Ersöz de İstanbul Sözleşmesi üzerinden LGBTİ+’lara ayrımcı söylem üretenlerden.
Ersöz, “Cinsel tercih/yönelim de sayılmakla, her türlü sapıklık, açıkça meşrulaştırılmaktadır. Yani bu maddeye göre homoseksüellik ve lezbiyenlik temel bir hak olarak ifade ediliyor. Bunun sonucunda da bu sapıklıklar engellenemiyor, bunların üzerine gidilemiyor, yasal işlem yapılamıyor” diyor. Bu sözleri ile Ersöz LGBTİ+’ların en temel insan haklarını ihlal ediyor, nefret söylemi üretiyor.
Akit, 28 Şubat
Akit’ten Şevki Yılmaz köşesinde “’Cinsel eşitlik, cinsel tercihlere saygı ve hoşgörü!’ tuzağıyla, domuz dâhil hiçbir hayvanın kabul etmediği hemcinslerin beraberliklerine, lezbiyenlik ve geyliği hukuki zeminde meşrulaştırarak aile yuvalarını yıkmaya sebep olduğumuzun farkında mıyız” diyor ve ayrımcı nefret söylemi üretiyor.
Kilis’in Sesi, 29 Şubat
Kilisin Sesi’nde yayımlanan ve çocuğun istismarı olan çocuk yaşta evliliği savunan haber “Yaş bahanesiyle genç evlilere zulüm” başlığını taşıyor.
Açıkça çocuğun istismarını savunan haber LGBTİ+’lara yönelik nefret söylemi üretmekle kalmıyor halkı yanlış bilgilendiriyor, iftira atıyor: ”Genç evliliğe karşı çıkan kadın derneklerinin çoğu LGBT artıyı destekliyorlar ve bu artının içinde pedofili de var.”
Etiketler: medya
