19/02/2014 | Yazar: Ozan Uğur

ZeugMadi LGBT, yerel seçimlere giderken yeni röportajını Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi’nden Fatoş’la yaptı.

SYKP: Ezilen Kimlikleri Ötelemeyen Barışın Dilini Savunuyoruz Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı
Antep yerel seçimlere giderken ZeugMadi LGBT olarak yeni röportajımızı Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi’nden Fatoş’la yaptık. Kızıl, yeşil ve mor yıldızıyla yeni bir logo tasarımına sahip olan yeni bir parti Sosyalist Yeniden Kuruluş. Şimdi sorularımızla hem bu yeni partiyi tanıyalım, hem de yerel seçimlerde neler diyorlar daha yakından bakalım.
 
Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi’ni tanıyabilir miyiz?
Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi yaklaşık 10 yıllık bir projenin sonucu. Kapitalizmin bizi her alanda bölmesi, örgütlenmelerimizi bölmesi, partilerimizi bölmesi, ulus ve cinsiyet üzerinden bölmesi özellikle 1980’den sonra sosyalist örgütlenmelere de yansıdı. Biz de buna karşı örgütlülüğümüzü güçlendirmemiz gerektiğini düşünerek buradan hareket ediyoruz. Ve sosyalistlerin sistem karşısında kendisini daha iyi kurması için bir arada olması gerektiğini söylüyoruz. Tabi ki birçok farklılıklarımız var ama biz bu farklılıklarımızı tartışarak ve beraber iş yaparak örgütlerimizi bir arada tutabileceğimizi düşünüyoruz. Kuruluş ilanımızı aslında 15-16 Haziran büyük işçi direnişinin yıl dönümünde yapacaktık. Ancak biliyorsunuz ki Gezi Direnişi tam da bu döneme denk geldi. Biz de bu ülkenin somut koşullarına uygun hareket ederek resmi başvurumuzu yaptık. Resmi kuruluşumuzu 15-16 Haziran 2013 olarak tanımlıyoruz. Dolayısıyla çok yeni bir partiyiz. Ama biz kendimizi sadece “sosyalistlerin birliği” olarak tanımlamıyoruz. Birey hukukunu temel alıyoruz. Bireylerin Kürt sorununa, kadın sorununa, LGBT’lerin sorunlarına, işçi ve emekçilerin sorunlarına bakışlarıyla kendilerini birey olarak tanımlayıp geldikleri bir parti olarak tanımlıyoruz. Biz partimizi kurduk ve bitti demiyoruz. Hâlâ partimize katılan bireyler ve örgütler var.
 
Partinizin kadınlara bakışı nedir? Cinsiyet eşitliği ile ilgili bir kotanız var mı?
Biz ona “kota” demiyoruz, eşit temsiliyet diyoruz. Siz de aynı fikirdesinizdir, eğer bizler hayatın iki kat yükünü taşıyorsak siyaset artık erkeklerin söz sahibi olduğu bir alan olamaz. “Kadın evinin hanımıdır, çoluğunun çocuğunun anasıdır, kocasının karısıdır” gibi söylemleri kabul etmiyoruz. Sporu, siyaseti ve erkeğinmiş gibi görünen diğer bütün alanlarda bu toplumsal cinsiyet rollerini reddediyoruz. Kadın partide de hayatın her alanında da eşit temsiliyete sahip olmalıdır. Bir toplantı divanında eğer dört kişi varsa bunların en az ikisinin kadın olması gerekmektedir. Bu arada bu uygulamamız sadece kadın alanında değil LGBT’lerin ve gençlerin temsiliyetinde de aynı şekildedir. Bütün yürütme ve karar organlarımızda geçerli bir uygulama.
 
Bu alanlarda sadece temsili bir uygulama mı var yoksa parti içerisinde toplumsal cinsiyet alanında çalışmalarınız oluyor mu?
Tabi ki oluyor. Bizim program tüzüğümüz genel merkez düzeyinde oluşturulmadı. Sık sık yoldaşlarımızla bir araya gelerek belirli mücadele alanları ve konu başlıkları belirledik. Herkes yereline döndüğünde orada hem parti tabanımızla hem de diğer insanlarla bir araya gelerek çalışmalar yürüttük. Program ve tüzük taslaklarımızı merkezde toplayarak bir taslak meydana getirdik. Hatta hâlâ tamamlamadık. Anti-kapitalist mücadele alanları olarak belirlediğimiz ekoloji, kadın, inanç hareketleri gibi konuları tartıştık. Ancak kadın ve LGBT konusunda ayrıca 2 haftalık bir eğitim çalışması yaptık.
 
Biraz konu dışında kalacak ama ben sosyalist bir örgüt olarak sizin feminizm konusundaki görüşlerinizi de öğrenmek istiyorum.
Biz parti olarak kadn mücadelesinin bağımsız bir mücadele alanı olarak görüyoruz. Kadınların tek bir alana kanalize edildiği bir parti değiliz. Amargi gönüllüsü olarak çalışan kadın arkadaşlar da var, sosyalist-feminist kolektifte çalışan arkadaşlar da var, LGBT alanında çalışan arkadaşlar da var. Yani biz “SYKP’li kadınlar olarak sadece bu alandayız” demiyoruz. LGBT ve kadın geniş bir yelpaze ise biz de bağımsız kadın mücadelesini savunan kadınlar olrak bunun önünü açıyoruz. Bizim parti içinde bağımsız kadın meclisimiz vardır ve aldığımız kararlar parti içinde tartışılmadan kabul edilir.
 
Peki LGBT alanında nasıl bir çalışma tarzınız var?
Antep özelinde biraz daha kısıtlı bir çalışma alanımız var. Antep yerelinde bağımsız olarak çalışan bir LGBT oluşumu var ve biz Sosyalist Yeniden Kuruluş olarak bu oluşumu destekliyoruz. LGBT bağımsız bir mücadele alanıdır. LGBT mücadelesi içinde aktif olarak rol alan arkadaşlarımıza belirli rotalar çizemeyiz ve farklı farklı oluşumlarda yer alan LGBT üyelerimiz var. Bizim LGBT mücadelesini desteklememiz sadece dilimizde olan bir şey değildir. Şiddete ve ayrımcalığa uğrayan kadınlar, Kürtler gibi diğer mücadele ortaklarımızı da pratik anlamda destekliyor ve birlikte mücadele ediyoruz. Tabi ki Antep gibi bir şehirde bizler kadınlar olarak da bu saldırılara karşı nasıl korunabileceğimizi başımıza neler gelebileceğini kestiremiyoruz. Ancak mücadele etmeye de hazırız. ZeugMadi’den arkadaşlar bize ortak çalışma talebi geldiğinde durup düşünmeyiz. Bu bizden de bir çalışma talebi olabilir. Birlikte çalışmamızın önünde bir engel yok.
 
Aslında gündemimiz yerel seçimlerdi. Biraz da Antep’te yerel seçimlere nasıl gireceğinizi konuşalım. Neler yapacaksınız, talepleriniz neler olacak?
Biz Sosyalist Yeniden Kuruluş olarak Halkların Demokratik Partisinin bir bileşeniyiz. Burada da diğer bileşenlerle beraber ortak adayın çalışmasını yürüteceğiz. Ama tabi ki en başta ezilen bütün kimlikleri ötelemeyen barışın dilini kullanmayı savunuyoruz. Militarist olmayan, cinsiyetçi olamyan bu dili pankartlarımızda kullanmalıyız. Eğer bir parkı eleştireceksek yerelden engellileri, çocukları ve o parkı kullanan herkesi düşünerek eleştirmeliyiz ve dilimizde herhangi bir ayrımcı ifade olmamalı. Sadece yerel seçimler için bir program tüzük oluşturmadık nihayetinde. Seçimlere nasıl bir strateji ve taktikle gideceğimizi konuşuyoruz ancak bizim genel politikamız bellidir. Bütün cinsiyet rollerinin ortadan kalktığı, ebeveyn izinlerinden tutun da kreş hakkına kadar, LGBT’lerin görünür kılınıp aileleri ve toplum tarafından kabul edilmesi gibi bir sürü talebimiz var.
 
Mahallelerde, seçim bürolarında LGBT meselesini konuşacak mısınız peki?
Tabi ki konuşacağız. Bir anda her şey değişmeyecek ama değişecek. Bize karşı da böyle. Sosyalistleri karalayan bir sistem var ancak bizleri tanıdıkça düşünceleri değişti. Birbirimize değdikçe, birlikte yaşadıkça değişecek bunlar.
 
Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Biz nasıl siyasallaşmış bir toplum istiyorsak, siyasallaşmış bir işçi ve emekçi hareketi istiyorsak anti-kapitalist mücadele alanlarını da sosyalizm noktasına getirecek bir örgütlenmeyi savunuyoruz. Hayatımızın her alanında sosyalizm için çalışıyoruz. Seçimler de bizim için bir fırsat. Salt bir seçim çalışması değil sosyalizm propagandası yapacağımız bir alan. Emeğin özgürleşmesinin de, LGBT’lerin ve kadınların özgürleşme mücadelesinin de ancak sosyalizmden başka hiçbir şeyle olmayacağı inancını taşıyoruz. 

Etiketler: yaşam, siyaset
İstihdam