17/05/2014 | Yazar: Yıldız Tar

"Kanunlar eşitliğin garantisi değil ama önkoşulu. Hepimiz cinsiyet hapishanesinin hem tutsağı hem gardiyanıyız."

Tamara Adrian: ‘Kanun, Eşitliğin Garantisi Değil Ama Önkoşulu’ Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı
Homofobi Karşıtı Buluşma’nın açılış konuşmasını yapan Tamara Adrian, “Toplum bazılarının imtiyaz sahibi olması diğerlerinin ise dışlanması üzerine kuruluyor. Ancak hoşgörüsüzlük öğrenildiği gibi; sokakta, okulda, evde, kilisede kısacası her yerde eşitliği ve hoşgörüyü de öğrenmemiz gerekiyor.”
 
Kaos GL Derneği’nin düzenlediği 9. Homofobi Karşıtı Buluşma’nın açılış konuşmasını Venezüela’dan trans aktivist, hukuk profesörü, Uluslararası Homofobi ve Transfobi Karşıtı Gün Komitesi Başkanı Tamara Adrian yaptı.
 
“İfade özgürlüğü” teması üzerine konuşacağını belirten Adrian, “İfade özgürlüğü sadece basını mı kapsar? Peki ya LGBTİ’lerin kendilerini ifade etmesi?” diye sordu.
 
Adrian’ın konuşmasının satırbaşları şöyle:
“Birleşmiş Milletler’in çeşitli ayrımcılıklarla ilgili raporlarında LGBTİ haklarına ilişkin bir veri olmaması üzerine raportör ile olan görüşmemde bu durumun neden yer almadığını hatırlattım. O da bana uluslararası baskı oluşturmamız gerektiğini söyledi.
 
“Dünya genelinde 3 bin etkinlik”
“Ben de onun ardından Uluslararası Homofobi Karşıtı Gün Komitesi’ne girdim. Ve ilk iş olarak transfobi karşıtlığını da ekledik. Ve bu sene yaklaşık 3 bin etkinlikle Homofobi ve Transfobi Karşıtı Gün’de ifade özgürlüğünü tartışıyoruz.
 
“Hoşgörüsüzlük öğrenilen bir şeydir”
“Hoşgörüsüzlük doğuştan değildir. Öğrenilir. Toplumda sokakta, okulda, kilisede, evde… Bizim bütün bu öğrendiğimiz önyargıları, hoşgörüsüzlükleri unutmamız gerekir. Ve yeniden öğrenme sürecine girmemiz gerekiyor. Yeniden öğrenme ise; hoşgörüsüzlüğü öğrendiğimiz her yerde; sokakta, evde, kilisede, okulda olur. Hepimiz kendi zamanımızın önyargılarının esiriyiz.
 
“Eşitsizliğe inandıkça, eşitsizliği inşa ediyoruz”
“Toplumlar hiyerarşiler üzerine kuruluyor. İktidar bazı grupların imtiyazlı olması ve diğer grupların bu imtiyazlardan mahrum bırakılması üzerine kendini inşa ediyor. Ve bu mahrum kalma hali ezilen, ötekileştirilen kimliklerin imtiyaz sahipleriyle eşit olmadıkları varsayımını kabul etmeye zorlanması ve nihayetinde bu eşitsizliğe inanmasıyla kendisini sürdürüyor.
 
“Azınlık olmak sayıyla alakalı değil”
“Azınlık ya da çoğunluk olmak sayıyla alakalı bir durum değil. Güney Afrika’da beyazlar nüfus olarak azınlıkta olmasına rağmen siyasi olarak iktidar ve çoğunluk onlarda. Kadınlara baktığımızda, oy hakkı mücadelesine baktığımızda da aynı şeyi görüyoruz.
 
“Kanun, eşit hakların garantisi değil”
“Eşit hakların yeni cephesi hegemonik olmayan cinsel yönelimler ve cinsiyet kimlikleri. Diğer meselelerde de aslında eşit haklar kanunla koruma altına alındığında çözülmedi. Kanun eşit hakların verileceğinin garantisi değil ama bir ön koşul. Irkçılık, kanunlarla birden yok olmadı. Ama tam bir yurttaş olmadan; gerçekte bu haklara ulaşmak mümkün değil.
 
“Homofobi din düşmanlığına daha yakın bir ayrımcılık. Çünkü homofobinin başlaması için bir kişinin cinsel yöneliminizden şüphelenmesi veya açık olmanız gerekir. Oysaki transfobi söz konusu olduğunda ırkçılıktan bahsedebiliriz. Daha görünür ve doğrudan bir ayrımcılık.
 
“Cinsiyet hapishanesinin tutsakları ve gardiyanlarıyız…”
“Hepimiz cinsiyet hapishanesinin tutsakları ve aynı zamanda gardiyanlarıyız. Stereotipler inşa ediyoruz. Farklı davrananları cezalandırma noktasında ise hepimiz birbirimizle yarışıyoruz. Lezbiyen, geyler ve biseksüeller de transfobik olabiliyorlar. Cinsiyet hapishanesinin tutsaklarıyken bir yandan da gardiyanlar olabiliyoruz birbirimize karşı.”
 
İlgili haber:
 
*9. Uluslararası Homofobi Karşıtı Buluşma SIDA, Norveç Büyükelçiliği ve Kaos GL ile Pembe Hayat derneklerinin birlikte yürüttüğü “Nefret Etme” projesi tarafından desteklenmektedir. 

Etiketler: yaşam
İstihdam