21/01/2019 | Yazar: Gözde Demirbilek
Tolunay Yaman ile LGBTİ+’ların yerel yönetimlerde varlığı odağında Karabağlar Kent Konseyi Gençlik Meclisi’nde lubunya olmayı konuştuk.
Tolunay Yaman ile LGBTİ+’ların yerel yönetimlerde varlığı odağında Karabağlar Kent Konseyi Gençlik Meclisi'nde lubunya olmayı konuştuk.
Karabağlar Kent Konseyi Gençlik Meclisi'nin eski sekreteri Tolunay Yaman ile İzmir’de LGBTİ+’ların yerel yönetimlerde varlığının önemini konuştuk.
Gençlik Meclisi’ne nasıl katıldın?
Bir arkadaşım Kültür Sanat Komisyonu’nda çalışırken Gençlik Meclisi için ekip oluşturmak istiyordu. O ekibin oluşma sürecinde bana ulaştı. “Sen de katılır mısın, senin olmanı önemsiyorum” dedi, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği çeşitliliğine önem verdiklerini söyledi. Ben de “seve seve” dedim ve katıldım.
Ekibin kurulmasının ardından oylama yaptık ve beni sekreter olarak seçtiler.
LGBTİ+’larla ilgili sadece Gençlik Meclisi mi çalışma yürütüyor?
Bizim dışımızda Ekolojik Denge ve Hayvan Hakları Komisyonu var, onlara LGBTİ+ kavramlarıyla ilgili atölye verdik. Onlar da Eylül ayı itibariyle LGBTİ+ örgütleriyle birlikte çalışmak istiyorlar. Gençlik Meclisi dışında Ekolojik Denge ve Hayvan Hakları Komisyonu haklarımız için çalışacak.
Yerel yönetimlere LGBTİ+’ların katılımı neden önemli sence? Neleri değiştirebiliyoruz?
Öncelikle bizim katılmamız umut verici. Yerel yönetim düzeyinde olsa da genel yönetime de gelebileceğimizi gösterir. Heteroseksüel bir kadının derdini heteroseksüel bir kadın daha iyi anlar. Daha iyi açılır, daha kolay anlatır. Belediyelerde en azından LGBTİ+ birimlerinin olması çok önemli. Psikolojik danışmanlar var, onlar homofobik olduğu sürece kim nasıl hizmet almaya gidebilir ki?
Tabi, misal senin Karabağlar Kent Konseyi’nde olman beni rahatlatır çünkü derdimi anlayabilecek biri olduğunu bilirim ben de.
Öyle, kişinin gittiği kurumda fobiye maruz kalmayacağını bilmesi çok önemli. Öncelikle içi rahat gelmesi, rahat konuşabilmesi. Belediyelere ve yerel yönetimlere daha fazla katılım göstermeliyiz bu yüzden.
Birimlerdeki LGBTİ+fobik tutumlarla nasıl mücadele ediyoruz?
Açıkçası bu fobik tutumlar tanıştıkça kırılabilir hâle geliyor. Hem örgütlülük sürecime hem de sekreterya sürecime baktığımda bunu görebiliyorum. “Biz sizi yanlış tanımışız”, “biz sizi tanıyamamışız” gibi cümleleri sık sık duyuyorum. Tanışmıyor ve birbirimizi yabancı görmekten dolayı yaşadığımız sıkıntılar büyük. Biraz konuşup birbirimizi anlamaya çalışınca bunlar kalmıyor.
Karabağlar Kent Konseyi’nde Eşitlik Meclisi kurulabilir mi?
Tabii ki kurulur ama bütünlüklü olarak hep birlikte çalışmamız gerekir. Bu alanda çalışan sivil toplum kuruluşlarıyla görüşmeler yapılması gerekir. Ancak en başında Konsey’de olan herkesin katılabildiği atölyeler yapmaya ihtiyacımız var. Bu tanışma birden herkesle olmuyor maalesef. Katılımın yüksek olduğu atölyelerle zeminini hazırlamamız gerekiyor.
İzmir’de son beş yılda yerel yönetimlere olan katılımı nasıl görüyorsun? Ben 2013’te olduğumuz yerin hayli üstünde olduğumuzu düşünüyorum.
Ben de öyle. Belediyeler bizleri tanıyor artık. Sivil toplumu ilgilendiren toplantılarına ve kahvaltılarına bizi özellikle davet ediyor. Bu bizim kazanımımız. Biz yaptık. Kapıları aşındıra aşındıra var olduğumuzu her alanda söyleyerek biz başardık. Son beş yıl yavaş da olsa emeklerimizin bazı meyvelerini verdi diye düşünüyorum ben de.
*Bu söyleşi Siyah Pembe Üçgen ve Kaos GL’nin yürüttüğü, Avrupa Birliği’nin desteklediği “Türkiye Belediyelerinde LGBTİ Eşitlik Politikalarını Güçlendirme Projesi” kapsamında Kaos GL dergisinin “Yerel Yönetimler” dosya konulu 162. Sayısında yayınlanmıştır. Bu, içeriğin Avrupa Birliği’nin resmi görüşünü yansıttığı anlamına gelmemektedir.
Etiketler: insan hakları, kent hakkı
