23/05/2018 | Yazar: Aslı Alpar

Uluslararası Cinsiyet Eşitliği ve Yerel Yönetim Konferansı, ‘Neden Eşit Değiliz’ sorusuna yanıt aradı.

“Temas etmediğiniz sürece yaşanan ayrımcılığı fark edemezsiniz” Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Uluslararası Cinsiyet Eşitliği ve Yerel Yönetim Konferansı, ‘Neden Eşit Değiliz’ sorusuna yanıt aradı.

Siyah Pembe Üçgen İzmir ve Kaos GL Derneği’nin düzenlediği “Uluslararası Cinsiyet Eşitliği ve Yerel Yönetim Konferansı” bugün İzmir’de başladı. 17 Mayıs Uluslararası Homofobi, Bifobi ve Transfobi Karşıtı Gün kapsamında yapılan konferansın ilk oturumu “Cinsiyet nedir? Neden eşit değiliz?” başlığıyla gerçekleşti.

Moderatörlüğünü Siyah Pembe Üçgen Derneği’nden Demet Yanardağ’ın üstlendiği oturumun ilk konuşmacısı Sosyal Psikolog Prof. Dr. Melek Göregenli oldu. Moderatör Yanardağ, “Neden eşit değiliz” sorusu ile oturumu başlattı.

Melek Göregenli: Farklılıklarımız eşitliği bozmaz

Melek Göregenli, “Bazı sorular vardır insan cevap veremez. ‘Neden eşit değiliz’ sorusu bu sorulardan biri” diyerek konuşmasına başladı.

Göregenli “Eşit olmamız istenmediği için eşit değiliz aslında. Çünkü eşitliği engelleyen ontolojik bir şey yok” dedi ve farklılıkların eşitliği bozduğuna yönelik meşrulaştırıcı bir ideoloji olduğuna, farklılıklar görmezden gelindiğinde insanlar eşit olurmuşuz gibi bir yanılgının varlığına değindi. Göregenli, “Oysa eşitliği bozan şey asla farklarımız değil. Sistemin kendisi eşitliği bozuyor. Ne biyolojik cinsiyet ne de cinsel yönelimimizdeki farklılık eşitsizliği doğuran bir şey değil” dedi.

“Eşitsiz bir toplumda hepimiz ayrımcılığa hizmet ediyoruz”

Göregenli, Kaos GL Derneği ile birlikte yürüttüğü kamu ve özel sektör çalışanı LGBTİ’lerin yaşadığı ayrımcılığı ele alan raporlara değindi. Göregenli, “Ayrımcılığı yapan kişilerin ‘dışarıdaki’, ‘eğitimsiz’, ‘kötü’ kişiler olduğunu düşünürüz oysa ayrımcılıkla yüzleşmede hepimiz kendimizden başlamalıyız” dedi. Göregenli yeni doğan çocukların içine geldiği toplumun eşitsiz olduğu ve böyle bir toplumda yaşayan herkesin ayrımcılığa bir yönüyle hizmet ettiğini belirtti.

Neoliberal politikalar aracılığı ile kent planlarına yansıyan yeni bir mekânsal ayrışma olduğuna dikkat çeken Göregenli, “Farklı olanla temas etmediğiniz sürece onun yaşadığı ayrımcılığı fark edemezsiniz” diyerek kamusal alanların eşitsiz bir şekilde kurgulanmasına dikkat çekti.

Yerel yönetimler için eşitliğin farklı gruplara eşit hizmet götürmek anlamına geldiğini belirten Göregenli, “Eşitsizlik ve haksızlığın mağduru olan bu gruplar ayrımcılığı o kadar normalleştiriyorlar ki itiraz dahi etmiyorlar. Yerel yönetimlerin eşitlik birimleri bu normalleştirmeyi de ortadan kaldırmalı” diyerek konuşmasına son verdi.

Aylime Aslı Demir: Yerel yönetimlerin patikası heteroseksüeller için kurulmuş

Oturumun ikinci konuşmacısı Kaos GL Derneği’nden Aylime Aslı Demir oldu. Kurumsallaşmış cinsiyetçilik üzerine konuşan Demir, konusunu işletme bilimine ait olan ”Patika Bağımlılığı Teorisi” ile kuracağını belirtti.

“Patika deyince aklımıza gelen şey nedir? Patikanın rastgele açılan bir yol olmadığını biliyoruz, o yolun sonunda bizi bekleyen bir yer olduğunu da biliyoruz. O yola girdikten sonra devam ettirmekten başka bir alternatifimiz olmadığını da biliriz” diyen Demir, bu terimin geçmişte alınan kararların günümüzde yol açtığı sonuçları ifade etmek için kullanıldığını belirtti.

Demir, Patika Bağımlılığı Teorisini yerel yönetimlerin politika anlayışı ile birlikte ele alınması gerektiğini şu cümlelerle ifade etti: “Belediyelere dönecek olursak, yerel yönetimlerin kullandığı patikaların normatif, ikili cinsiyet rejimine sadık olduğunu görürüz. Çünkü o patikalar heteroseksüeller için kurulmuştur. Belki de yerel yönetimlerin atması gereken ilk adım kendi patikalarını tespit etmek ve bu patikanın dışında kalan kişilerin kimler olduğu sorusuna yanıt bulmak” dedi.

Nazik Işık: Biz istersek bu atıl işleyişi değiştirebiliriz

Karabağlar Kent Konseyi Başkanı Nazik Işık oturumun üçüncü konuşmacısıydı. Işık, ‘farklılıkların eşitlik doğurmaması mümkün mü’ sorusunu yanıtlamaya çalışacağını belirtti. Işık, “Biliyoruz ki cinsiyete dayalı ayrımcılıktan hepimiz mustaribiz. Yine her birimiz biliyoruz ki başka bir dünya mümkün ve biz istersek değişir. Bugün de yerelin dönüşü üzerine konuşacağız” dedi.

Işık kent konseylerinin farklılıkları dikkate aldırmak için yeni ancak güçsüz bir araç olduğunu şu sözlerle ifade etti: Herkesi buraya davet edebilir ya da kimseyi içeri almayabilirsiniz. Katılımcılık açısından geliştirilen bir araç olsa da kurumsallaşmamış üstelik kapasitesi de gayet sınırlı. Kısacası iyi kullanılmayan bir imkân.

“Küçük çalışmalarla değişim başlar”

Biz istersek bu atıl işleyişi değiştirebiliriz. Birbirimizden öğrenmeye çok elverişli mekanizmalardan birisi. Emeğinin sonucunu da çok kısa sürede görebilecek bir yapı.

Karabağlar Belediyesi Kent Konseyi Kadın Meclisi’nin on birinci dönemini tamamladığını belirten Işık, 150 civarında kadının toplumsal cinsiyet farkındalığı eğitimleri aldığını, Ka.Der ile birlikte yurttaşlık eğitimi verildiğini ve on ilçede bu eğitimlerin tamamlandığını belirtti. Işık, “Küçük çalışmalar ama değişim de böyle başlıyor. İnsanları yan yana getirme, farkındalık geliştirme, mekân üzerinden varlığımız garanti altına almayı başarıyoruz” dedi. Işık ayrıca LGBTİ gençlerle bir ilk adım olarak bir eğitim düzenlediklerine de dikkat çekti.

Işık sözlerine “Eşit bir yaşam mücadelesinden asla vazgeçmeyeceğiz” diyerek son verdi.

Banu Özdemir: Siyasete kadın ve LGBTİ katılımı yerel yönetimlerdeki mücadele ile artabilir

Oturumun son konuşmacısı Siyaset Bilimci, yazar Banu Özdemir oldu. Özdemir, Türkiye’nin İnsan Hakları Sözleşmesi’ne taraf olan devletlerden biri ve bu bağlamda cinsel yönelim ile cinsiyet kimliği eşitliğini korumak ve sağlamakla yükümlü olduğunu hatırlatarak başladı konuşmasına.

Özdemir konuşmasında kadın ve LGBTİ’lerin yaşadığı eşitsizliği idari mekanizmanın kötü işleyişi ile açıkladı.

Özdemir, kadın ve LGBTİ’lerin Meclis’teki temsili ile devam etti. 24 Haziran Genel Seçimleri’ndeki toplam aday başvurusunun 4200 olduğunu ve bu kişilerden yalnızca 931’nin kadın olduğunu belirtti. Siyasi partilerde cinsiyet dağılımı rakamlarını katılımcılarla paylaşan Özdemir, Bursa Nilüfer Belediyesi’nin Kent Konseylerinde %5 olan LGBTİ kotasına dikkat çekti. Özdemir, “Her birimiz bu kotaya yönelik verilen olumsuz tepkilere rağmen LGBTİ haklarını savunmaya devam ediyoruz. Biz burada misafir değil ev sahibiyiz” dedi.

Özdemir konuşmasına “Siyasete kadın ve LGBTİ katılımı, yerel yönetimlerdeki mücadele ile artacak” sözleri ile son verdi.

Uluslararası Cinsiyet Eşitliği ve Yerel Yönetim Konferansı’nın “Neden Eşit Değiliz” isimli ilk oturumu soru-cevap ile sona erdi.

İlgili haberler:

İzmir’de Uluslararası Cinsiyet Eşitliği ve Yerel Yönetim Konferansı

Uluslararası Cinsiyet Eşitliği ve Yerel Yönetim Konferansı başladı

*Bu etkinlik Siyah Pembe Üçgen ve Kaos GL’nin yürüttüğü, Avrupa Birliği ile Fransa Büyükelçiliği'nin desteklediği “Türkiye Belediyelerinde LGBTİ Eşitlik Politikalarını Güçlendirme Projesi” kapsamında yapılmıştır. Bu, içeriğin Avrupa Birliği’nin veya Büyükelçiliğin resmi görüşlerini yansıttığı anlamına gelmemektedir.


Etiketler: insan hakları, kent hakkı
İstihdam