02/11/2018 | Yazar: Aslı Alpar

12. Cinsellik ve Cinsel Tedaviler Ulusal Kongresi, Yunanistan’da sosyal psikiyatri ve psikodrama çalışmaları yürüten Doktor Stylianos N. Lagarakis’i ağırladı.

“Terapistler LGBTİ’lerin ihtiyaçlarını anlamak için çalışmalı” Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

12. Cinsellik ve Cinsel Tedaviler Ulusal Kongresi, Yunanistan’da sosyal psikiyatri ve psikodrama çalışmaları yürüten Doktor Stylianos N. Lagarakis’i ağırladı.  

Fotoğraflar: Koray Arkadaş / Kaos GL 

Cinsel Eğitim Tedavi ve Araştırma Derneği'nin (CETAD) bu yıl 12.’sini düzenlediği Cinsellik ve Cinsel Tedaviler Ulusal Kongresi, Yunanistan’da sosyal psikiyatri, psikodinamik grup terapisi ve psikodrama çalışmaları yürüten Doktor Stylianos N. Lagarakis’i ağırladı.

Lagarakis, “Gey, Lezbiyen, Biseksüel ve Trans Danışanlarla Çift Terapisi” başlıklı oturumda queer ilişkilerdeki psikodrama ve boş sandalye terapi tekniklerinden bahsetti.  

Demokrasinin kurulduğu kent olsa da…

Lagarakis, Antik Yunan’da eşcinselliğin hayatın bir parçası olduğu ancak günümüzde LGBTİ’lere yönelik ayrımcı bir söylem olduğunu hatırlatarak başladığı konuşmasına şöyle devam etti: “Terapiye gelen danışanlarımın yüzde 90’ı eşcinsel. Yunanistan’da geyleri ‘kadınsılaştıran’ lezbiyenleri de ‘erkekleştiren’ ifadeler kullanıyorlar yani ayrımcı söylem üretiyorlar. Benzer şekilde biseküel ve translar da bu ayrımcı dilden mustarip. Demokrasinin kurulduğu ülke de olsa Yunanistan’da LGBTİ’lere yönelik ayrımcılık ne yazık ki sürüyor.”

“İşiniz onları yönelim ya da kimliklerinden vazgeçirmeye çalışmak değil”

LGBTİ’lerle çalışan terapistlerin LGBTİ’lerin hayatlarını bilmesi gerektiği ve farklılıkları kabul etmek zorunda olduğunu söyleyen Lagarakis, “LGBTİ’lerle çift terapisi alanında çalışacak olan hekimler öncelikle şunu bilmeli: İşiniz onları yönelim ya da kimliklerinden vazgeçirmeye çalışmak değil. Kişilerin yönelimi tedavi edilecek bir şey değil ve sizin orada olma sebebiniz onların neye ihtiyacı olduğunu anlamak” dedi.

Lagarakis, psikoterapinin LGBTİ’lere 1980’li yıllara dek “hasta” olarak yaklaştığını ancak günümüzde LGBTİ çiftlerin, heteroseksüel çiftlerde olduğu gibi yaşadığı zorluklara yöneldiğini de ekledi.

Çiftler içselleştirilmiş homofobi ile mücadele ediyor

Lagarakis konuşmasına vaka örnekleriyle devam etti. Kendisine gelen danışan çiftlerin sıklıkla çiftlerden birinin içselleştirilmiş homofobi nedeniyle sorun yaşadığına dikkat çeken Lagarakis şunları söyledi: “Çiftlerden birinin kendini ortaya özgürce koymuş olması, diğerinin açılmamış olması ciddi bir sıkıntı. Taraflardan birisi içselleştirilmiş homofobisini taşıyor, diğeri bununla mücadele edebilmiş.”

“Çift terapilerinde duygusal yük minimuma indirilmeli”

LGBTİ çiftlerin terapilerinde sıklıkla karşılaşılan duygular olduğuna dikkat çeken Lagarakis, “Çift terapilerinde duygusal yük minimuma indirilmeli. Terapistler LGBTİ'lerin ihtiyaçlarını anlamak için çalışmalı. Burada psikodramanın çok önemli olduğunu düşünüyorum empatiyi artırmada. Önemli duygular var: Gizlilik, utanma, korku, üzüntü...  Bu duyguların hepsi de anlaşılması güç duygular. Empati kurabilmek çok önemli. Terapi esnasında kendi eşlerine cinsel kimliklerini açmak isteyen danışanlar oluyor. Ben bunun için psikodrama kullanıyorum” diyerek vakalar üzerinden boş sandalye tekniğini katılımcılarla paylaştı.

İlgili haberler:

Ruh sağlığı çalışanları ikili cinsiyet rejimiyle nasıl ilişkilenmeli?

“Geçiş sürecinde ailenin desteği hayat kurtarıyor”


Etiketler: insan hakları, sağlık
İstihdam