02/10/2014 | Yazar: Hakan Özkan

Film, hem ergen eşcinselliği ile bir kabullenme sürecini, hem de engelli, ergen, eşcinsel teması ile daha da fazlasını içeriyor.

The Way He Looks: Bugün Eve Yalnız Dönmek İstiyorum Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı
Hepimiz biliyoruz ki, günümüzde LGBT temalı uzun metraj filmler, kısa filmler gittikçe artıyor. Hepimiz Weekend’i, C.R.A.Z.Y’i, Mysterios Skin’i kısa zamanda izleyip tükettik. Size aslında o meşhur “herkesin bilmediği” filmi önereceğim. Bir arkadaşımın önerisi üzerine izlediğim film: The Way He Looks. 2014, Brezilya yapımı bir film. Orijinal adı “Hoje Eu Quero Voltar Sozinho”, Türkçe’ye “Bugün Eve Yalnız Dönmek İstiyorum” diye çevrilmiş.
 
Gelelim filmin konusuna; görme engelli bir genç olan Leonardo, ailesinin gözetimi altında yaşamaktan bunalmıştır. En büyük sıkıntısı yalnızlık olmaya başlayan genç, sınıfına yeni gelen Gabriel ile tanışır ve ondan hoşlanmaya başlar. Hayatı, yeni aşkın sarhoş edici etkisine girmişken, yakın arkadaşı ve ona uzun süredir yardımını esirgemeyen Giovana da Gabriel’e âşık olur.
 
Film ilk olarak, 64. Uluslararası Berlin Film Festivali’nin "Panorama" bölümünde gösterildi. Kısa sürede 10 dalda ödül kazanan LGBT temalı gençlik filmi oldu.
 
Aslında film karşılaştığım, ilk “engelli eşcinsel” temalı film, yani bir LGBT temadan çok daha fazlası. Hem ergen eşcinselliği ile bir kabullenme sürecini, hem de engelli, ergen, eşcinsel teması ile daha da fazlasını içeriyor. Hiç görmediğin birine âşık olabilmenin, ergen cinselliğinin ve cinsiyet kalıplarının sorgulandığı sahneleri net olarak görüyoruz. Leo’nun rüyalarında, cinsiyet imgelerinin tam var olmaması, bir mastürbasyon sahnesinde hazzın Gabriel’in Leo’da unuttuğu hırka üzerinden ilerlemesi filmin dikkat çeken sahneleri.
 
Filmde cinsellik sahnelerinde abartıya kaçılmamış, bunun bir otosansür mü yoksa karakterlerin yaşları nedeniyle oluşturulan bir durumdan mı ibaret olduğu tartışmaya açık bir konu. Cinsellikten uzaklaştırılarak, duyguların ön plana çıkartıldığı bir anlatım da söz konusu.
 
Filmi izlemeye başladığımda, Leo’nun Giovana ile ilişkisi ve ikisinin de Gabriel’e âşık olma potansiyeli ile acaba Xavier Dolan’ın Les Amours Imaginaires’i gibi bilindik bir öykü mü çıkacak dedim ama fazlasıyla şaşırttı. (Evet, bence heteroseksüel kadın arkadaşımızla aynı erkekten hoşlanmak çok sıradan bir öykü) Tüm bu dinamiklerle film, eşcinsel temasından da uzaklaşmaya başlayıp, cinsiyetten bağımsız ilerleyen gençlik filmi olma yolunda ilerlemiş. Film sonunda tensel temas, sosyal ilişkiler derken, dramatik bir gençlik filmi de izlemiş oluyoruz.
 
Aynı zamanda film, ülkesi ile oyuncuları ile değişik bir film. İçeriği ile beraber, sinematografi olarak güzel, oyunculuklar, çekimler güzel. Gençler rol yapmıyor, doğal yaşamları içindeler. Leo, fazlasıyla bizden, bazen çok daha fazlası.
 
Fazla irdelemeden, aşkın bu kadar naif işlendiği, derin bir gençlik filmi ile sizi baş başa bırakayım. Latinlere ilgi duyuyorsanız, bir alıcı gözüyle de bakın. İyi seyirler. 

Video Haber İkon  İlgili Video:


Etiketler: kültür sanat
İstihdam