Tiyatrodan TV Filmine, İlham Veren Bir Aktivistin Öyküsü: The Normal Heart

Hiç şüphesiz bazı insanların hayat hikâyesi, bürokrasiye ya da hastalıklara karşı yürüttükleri mücadeleler çoğumuzu etkilemiştir. Bu hikâyelerin biyografi halinde görsel olarak daha geniş bir kitleye ulaşmasını sağlayan da tabii ki filmlerdir. Sizi bilmem ama ben böyle hikâyeleri izlediğimde onlarla birlikte gülüyor, onlarla birlikte ağlıyorum. Sonuçta kendimizden bir parça buluyoruz, çünkü insana dair olduğunu görüyor, hissediyor ve soruyoruz “acaba biz o insanların yerinde olsak ne yapardık?” Dünyanın dört bir yanında insanların bir anda empati kurup gerçekten birbirine saygılı olduğunu, birbirlerini dinlediğini düşünsenize, sanırım sorunlar çözülmüştü. Konuyu fazla dağıtmaya kendime engel olarak The Normal Heart isimli 2014 yapımı, belki de ödüllere doymayacak TV filmini anlatmaya geri dönüyorum.

 

İşte size 25 Mayıs 2014 tarihinde Amerika Birleşik devletlerinin biraz da kanala çalışan yapımcıların LGBTİ (lezbiyen, gey, biseksüel, trans, interseks) destekçisi olarak bilindiği HBO kablolu kanalının yeni TV filmini tanıtacağım. Filmin ekrandaki ilk gösterimi 25 Mayıs tarihinde yapılacağı için filmi henüz kimseler izlemedi ancak haftasonu fragmanına rastlayıp kafama taktığım bu filmi, ön araştırma ile inceleyip kazıp didik didik etmeye çalıştım ve altında hiç de pas geçilemeyecek Ned Week isimli eşcinsel aktivist bir yazarın 80’li yıllarda tüm insanları korkutmaya başlayan AIDS salgınına karşı yürüttüğü bir kampanya mücadelesinin hikâyesinin anlatıldığını gördüm. Kampanyanın temel ilkesi ise AIDS salgınının sadece eşcinselleri değil, tüm insanları ilgilendirdiği gerçeğini tüm dünyaya duyurmak, anlatmak, anlaşılmasını sağlamak.

 

Filmin oyuncu kadrosundaki ilk iki ismin çok güçlü oyuncular olduğunu belirtmeden geçemeyeceğim. Sadece fragmanını izlemek bile oynadıkları karakterleri gerçekten yaşayan oyuncularla dolu bir filme hazır olmamız gerektiğini, filmi izlerken sinirlerimize ve duygularımıza hâkim de olmamız gerektiğini bize anlatmaya yetiyor. Oyunculardan bahsetmek gerekirse, Mark Ruffalo, Julia Roberts isimleri sizin için belki yeterli olacaktır. Ayrıca gördüğümüzde çeşitli TV dizisi ve filmlerde rastladığımız “evet tanıyorum” diyebileceğimiz genç bir kadro da mevcut. Filmin yönetmenliğini daha önce Nip/Tuck, Glee gibi TV Serilerinde de çalışmış Ryan Murphy üstlenmiş. Senaryo da zaten eserin öz sahibi olan hukuk profesörü, halk sağlığı avukatı ve bir LGBTİ aktivisti olan Larry Kramer’a ait.

 

Filmi merakla bekliyor, sizlere de takip listenize almanız konusunda tavsiye ediyorum.