28/05/2018 | Yazar: Aslı Alpar

Beraberce Derneği’nin Hafıza Mekânları Deneyim Paylaşım Atölyesi’nde LGBTİ aktivisti Umut Erdem, toplumsal bellekte LGBTİ+’ların yerini sorguladı.

Toplumun hafızasında LGBTİ+’lar nerede? Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

LGBTİ aktivisti Umut Erdem, Hafıza Mekânları Deneyim Paylaşım Atölyesi'nde toplumsal bellekte LGBTİ+’ların yerini sorguladı.

Sivil toplumun güçlendirmek amacıyla çalışma yürüten Beraberce Derneği’nin Hafıza Mekânları Deneyim Paylaşım Atölyesi'nin üçüncüsünü feminist ve LGBTİ aktivisti Umut Erdem gerçekleştirdi.

Boysan’ın Evi hafıza mekânı mıdır?

Erdem, 26 Mayıs Cumartesi günü Boysan’ın Evi’nde gerçekleşen Atölye’deki konuşmasına kolektif hafıza ve tarih arasındaki farklardan bahsederek başladı. Saraybosna’da bulunan Umut Tüneli* Müzesi’ndeki kolektif hafıza örneğinden yola çıkan Erdem, “Boysan’ın Evi bir hafıza mekânı mıdır?” sorusunu katılımcılarla tartıştı.

Saraybosna'nın kolektif hafızasında LGBTİ+’ların yer olmadığını, savaş dönemine ilişkin anlatıların kahramanlık ve askerlik üzerinden ilerlediğini Erdem şu sözleri ile açıkladı: “Umut Tüneli Müzesi’nde LGBTİ+’ların hafızası yok. Sanki o dönemde burada hiçbir LGBTİ+ yaşamamış gibi, hiç olmamışlar gibi. Oysa varlar.”

“Etkinliğe hem LGBTİ aktivistleri hem de toplumsal bellek çalışanları katıldı”

Erdem sözlerine online platformda LGBTİ+’ların kolektif hafızası için çalışan “Okvir”den bahsederek devam etti. LGBTİ+’ların kolektif hafızasını saklayan müzelerden örnekler veren Erdem, Türkiye’de Siyah Pembe Üçgen Derneği’nin yürüttüğü “80’lerde Lubunya Olmak” isimli sözlü tarih çalışmasından bahsederek sözlerini sürdürdü.

Etkinliği KaosGL.org’a değerlendiren Erdem, hem LGBTİ aktivistlerinin hem de kent ve toplumsal bellek çalışanlarının katıldığı Atölye’den olumlu geri dönüşler aldığını ayrıca Boysan’ın Evi’nin hafıza mekanı özelliğinin korunması için gelecek dönem yapılması planlanan etkinliklerin konuşulduğunu belirtti.

*Umut Tüneli, Bosna Savaşı sırasında kuşatma altındaki Saraybosna’yı o sırada kuşatmanın olmadığı bir bölgeye bağlamak üzere 30 Temmuz 1993'te açılmış 800 metre uzunluğundaki tüneldir. Bu tünel günümüzde hafıza mekânı/müze olarak varlığını sürdürüyor.

İlgili haberler:

Boysan’ın Evi Mayıs ayı etkinliklerine bekliyor

LGBTİ+ mücadelesinde hafızanın yeri nereye tekabül ediyor?


Etiketler: insan hakları, kent hakkı
nefret