22/11/2018 | Yazar: Gözde Demirbilek

İzmir 20 Kasım Platformu “Etkinliklerimizi yasaklayarak, bizi görünmez kılmaya çalışarak trans cinayetlerinin önüne geçemezsiniz. Trans cinayetlerine karşı bize bir yasa lazım!” dedi.

“Trans cinayetlerine karşı bize bir yasa lazım!” Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

İzmir 20 Kasım Platformu “Etkinliklerimizi yasaklayarak, bizi görünmez kılmaya çalışarak trans cinayetlerinin önüne geçemezsiniz. Trans cinayetlerine karşı bize bir yasa lazım!” dedi.

Buca Kent Konseyi Eşitlik Meclisi, Ege Üniversitesi Lavender LGBTİQ+, Dokuz Eylül Üniversitesi Eşit Şerit, Genç LGBTİ+ Derneği, İnsan Hakları Derneği İzmir Şubesi ve Mor Kolektif’ten oluşan İzmir 20 Kasım Platformu; Nefret Suçu Mağduru Transları Anma Günü için bir araya geldi.

20 Kasım akşamı Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde buluşan Platform’un günün tarihsel sürecine değinen ve LGBTİ+ kapsayıcı nefret suçları mevzuatı talebinde bulunan basın metnini Nora Voclain okudu.

“Bizi görünmez kılmaya çalışarak trans cinayetlerinin önüne geçemezsiniz”

Metnin tam hâli şöyle:

“Bugün 20 Kasım Nefret Suçu Mağduru Transları Anma Günü. 20 Kasım 1988’de ABD’nin Boston kentinde yaşayan Rita Hester kendi evinde göğsüne aldığı 20 bıçak darbesiyle öldürüldü. Yaşanan bu nefret cinayetinin ardından birçok ülkede 20 Kasım günü translara yönelik nefret suçlarının gündemleştirildiği bir gün haline geldi.”

“Ocak 2008/  Eylül 2017 tarihleri arasında 71 ülkede toplamda 2609 trans cinayeti kayda geçti. Bu cinayetlerin büyük bir kısmını göçmenler ve seks işçileri oluşturuyor.”

“Çoklu ayrımcılığın meşrulaştırılmasının altyapısını derinleştiren en temel kaynaklardan biri günümüzdeki mevzuattır. Yasalarla, faillerin ağır tahrik ve iyi hal gibi ayrımcılığı meşru kılan indirimlerle, nefret suçu cinayetlerinin cezaları hafifletiliyor. Türkiye’de LGBTİ+ kapsayıcı bir nefret suçları mevzuatı bulunmamaktadır. Bu eksiklik, heteroseksist ve cisseksist bakış açısına sahip yargı mercilerinin ayrımcılığı besleyen kararlar vermesine neden olmaktadır.”

“İktidarların güvenlik gibi gerekçelerle görevlendirdiği bekçi ve devriyelerin yaşam alanlarımızı kapatması, bizi sokaklarımızdan, çalışma yerlerimizden uzaklaştırması ve sosyal tecrit uygulamaları insan hakları ihlalidir.”

“Tüm bunların üzerine basında katlanarak devam eden nefret söylemleri ve hedef gösteren haberler de failler kadar suçludur. Nefret suçlarına karşı gerekli önlem alınmadıkça translara yönelik nefret saldırıları ve cinayetlerin önlenemeyeceği apaçık ortadadır. Buradan tüm yasa yapıcılara sesleniyoruz. Etkinliklerimizi yasaklayarak, bizi görünmez kılmaya çalışarak trans cinayetlerinin önüne geçemezsiniz. Trans cinayetlerine karşı bize bir yasa lazım!”

“Bizler her zaman olduğu gibi tüm baskılara rağmen vardık, varız, var olacağız! Bu çağrımıza kulak veren herkesi trans cinayetlerine karşı farkındalık oluşturmak ve daha fazla arkadaşımızı kaybetmemek için ses çıkarmaya davet ediyoruz.”


Etiketler: insan hakları, nefret suçları
nefret