15/06/2015 | Yazar: Yıldız Tar

21 Haziran’da Taksim’de yürüyüşle sonlanacak 6. Trans Onur Haftası bugün basın toplantısıyla başladı. İstanbul LGBTİ aktivistleri, ‘Nefrete ve şiddete karşı bize bir yasa lazım’ dedi.

21 Haziran’da Taksim’de yürüyüşle sonlanacak 6. Trans Onur Haftası bugün basın toplantısıyla başladı. İstanbul LGBTİ aktivistleri, “Nefrete ve şiddete karşı bize bir yasa lazım” dedi.
 
İstanbul LGBTİ Dayanışma Derneği’nin düzenlediği Trans Onur Haftası’nın 6.sı bu yıl İnsan Hakları Derneği’nden düzenlenen basın toplantısıyla başladı. Bir hafta boyunca devam edecek etkinlikler ve Trans Onur Yürüyüşü hakkında basına ve kamuoyuna bilgi verildi.
 
Trans Misafirhanesi’nde kalan trans kadınlar ve İstanbul LGBTİ aktivistlerinin katıldığı basın toplantısında bu senenin teması olan “Bize Bir Yasa Lazım” teması tanıtıldı. Dernekten Ebru Kırancı ve Kıvılcım Arat, 21 Haziran’da yürüyüşe çağırdıkları basın açıklaması metnini okudu.
 
İlk olarak söz alan Ebru Kırancı, geçtiğimiz yıllarda translara yönelik nefret suçlarında büyük bir artış olduğunu belirterek, “Türk Ceza Kanunu’nda yer alan “haksız tahrik” indirimi zanlılar yakalansalar dahi yeterli cezalandırmanın gerçekleşmesine engel olmaktadır. Bu durum, çoğunlukla yetersiz ve zanlıların yararına olan bir uygulama olarak yorumlanmaktadır” dedi.
 
“Cinayet ve yaralamaları cezalandırmamak, suça davettir”
 
Kırancı nefret saldırılanda eksik ve yanlı yürütülen soruşturmaları eleştirerek sözlerine şöyle devam etti: “Nefret saldırılarında ve cinayetlerinde eksik ve yanlı yürütülen soruşturmalar trans*ların herkes için geçerli olan haklardan mahrum bırakıldığını göstermektedir. Devlet, trans toplumunun temel yaşam haklarını garanti altına almalıdır.
 
“Devlet en temel insan hakkı olan yaşama hakkını sağlamalıdır”
 
“Türkiye’de Trans*ların kamusal yaşam içindeki durumu toplum ve devlet tarafından belirlenmektedir. Toplumsal önyargı ve trans* ların, özellikle de trans* kadınların, haklarına ulaşamamaları birbiriyle kesişen iki durumdur. Nefret cinayetlerindeki bu artış da devlet politikalarının ve toplumdaki değerler sisteminin bir ürünüdür. Bu suçlar, sadece bireyi değil, bireyin parçası olduğu bütün grubu hedef alır. Soruşturma ve cezalandırmanın yetersizliği Trans* bireylerin en temel insan haklarına dahi ulaşamadıklarını göstermektedir. Devlet en temel insan hakkını, yaşama hakkını sağlamalıdır.”
 
"Bize bir yasa lazım, İç Güvenlik Paketi değil!"
 
Kırancı, 19 Haziran’da yapacakları İç Güvenlik Paketi ve LGBTİ paneline de davet ederek, “İç Güvenlik Paketi en çok sokakta seks işçiliği yapmak zorunda kalan trans kadınları etkileyecek. Nefret cinayetlerinin bu paketle birlikte artacağını ve aynı şekilde devlet kaynaklı şiddetin de trans kadınları daha sistematik şekilde hedef alacağını düşünüyoruz. Bu yüzden ‘Bize bir yasa lazım’ diyoruz ancak bu yasa iç güvenlik paketi değil!”
 
“Susmak, suça ortak olmaktır!”
 
Kıvılcım Arat ise, yeni anayasa yapım sürecinde eşitliği düzenleyen 10. maddeye “cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği” ifadelerinin eklenmediğini hatırlatarak, “Tüm transfobi karşıtı birey ve örgütleri ’susmak, suça ortak olmaktır’ bilinciyle mücadelemize omuz vermeye çağırıyoruz” dedi.
 
DAİŞ zulmünden kaçan eşcinsel ve translar…
 
Trans toplumu açısından en yakıcı sorunları hafta kapsamında ele almaya çalıştıklarını vurgulayan Arat, “Bu sorunlardan birisi de mülteci transların yaşadığı sıkıntılar. Kimliklerin tanınmadığı, yaşam hakkının gasp edildiği translar için mülteci olmak ayrıca bir ayrımcılık yaratıyor. Mülteci olmak başlı başına bir sorunken, trans kadınlar iki kat sorunla karşılaşıyor. DAİŞ zulmünden kaçan eşcinsel ve transların ilk duraklarının da maalesef Türkiye olduğunu düşünürsek, yaşanılan sıkıntıları biraz daha net bir şekilde kavrayabiliriz. Biz de bu yüzden bir yıldır üzerine çalıştığımız bir alan olan Trans Mültecilerle ilgili bir paneli de programımıza ekledik” dedi.
 
Arat son olarak haftayı örgütlerken desteklerini esirgemeyen ASAM, Kaos GL, Pembe Hayat, Mersin 7 Renk, Türkiye Psikiyatri Derneği ve Sivil Düşün’e; transfobi karşıtı her türlü faaliyetleri için yerellerde destek veren Demokratik Kadın Hareketi, Avrupa Demokratik Kadın Hareketi ve Demokratik Haklar Federasyonu’na teşekkür etti.
 

Etiketler: yaşam
İstihdam