03/03/2020 | Yazar: Aslı Alpar
Avukat Kerem Dikmen 3 Mart Dünya Seks İşçileri Günü vesilesi ile trans seks işçilerine kesilen cezaların neden hukuka aykırı olduğunu ve bu cezaların nasıl hak ihlaline dönüştüğünü anlatıyor.
Çizim: Aslı Alpar
3 Mart Dünya Seks İşçileri Günü vesilesi ile trans seks işçilerine kesilen cezaların neden hukuka aykırı olduğunu ve bu cezaların nasıl hak ihlaline dönüştüğünü Avukat Kerem Dikmen anlatıyor.
“Seks işçiliği Türkiye Cumhuriyeti yasaları tarafında yasaklanmış bir çalışma biçimi değil aksine tüzüklerle düzenlenen, ne şekilde çalışılacağı belli prosedürlere tabi kılınan bir meslek. Bu mesleği icra etmenin elbette bazı koşulları var ancak bu koşullardan önce trans seks işçilerine kesilen cezaların hak ihlaline dönüşmesinden bahsetmek gerekiyor.
“Neden hak ihlaline dönüştüğünü şöyle açıklayabiliriz: Öncelikle “genelev” olarak bilinen ve ilgili tüzükte seks işçiliğinin yapılacağı yer olarak bilinen yerlere trans kadın seks işçilerinin kabulü konusunda engeller olduğunu söylemeliyiz.
“Transların diğer istihdam alanlarında yaşadığı ihlalleri saymaya ise gerek yok… Hal böyleyken trans seks işçilerinin genelevler dışındaki alanlarda çalışması zorunluluk olarak ortaya çıkıyor ve bu süreçte de hukuka aykırı cezalarla karşılaşıyorlar.”
Neden hukuka aykırı?
“Neden hukuka aykırı olduğunu ise şöyle aktaralım ne Türk Ceza Kanunu’nda ne diğer kanunlarda fuhuş olarak tanımlanan eylem suç, kabahat ya da yaptırım gerektiren bir eylem değil.
“Sokaklarda müşteri arayan trans seks işçilerine Karayolları Trafik Kanunu veya Kabahatler Kanunu kaynaklı para cezaları kesiliyor. Diğer yandan seks işçileri tüzükten kaynaklı olarak da ev mühürlemeleri ile karşılaşıyor. Kişilerin geneli yaşadıkları evde bu mesleği icra ediyor. Bu durumda bu kişilerin anayasa güvence altına alınan barınma hakkı da ihlal ediliyor.”
Etiketler: insan hakları, çalışma hayatı
