19/07/2007 | Yazar: Umut Güner

Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi üyeleri, İstanbul Valiliği’nin Lambdaistanbul Derneği’ne yönelik "hukuka ve ahlaka aykırı dernek k

Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi üyeleri, İstanbul Valiliği’nin Lambdaistanbul Derneği’ne yönelik "hukuka ve ahlaka aykırı dernek kurulamaz" gerekçesiyle açtığı davayı yorumladı. Talebi insan hakları ihlali olarak değerlendiren Af Örgütü üyelerinin görüşlerini paylaşıyoruz.

*Sorunun Cevabı Kesinlikle Hayırdır

Özüm Yeşiltaş, Uluslar arası Af Örgütü Üyesi

Öncelikle LambdaIstanbul Derneğinin kapatılması talebi beni hiç şaşırtmamakla birlikte maalesef bu tur her olayda hissettiğim gibi hem uzdu hem de sinirlendirdi.
Yukarıdaki sorunun tartışılabilir yani ancak ahlakla ilgili kısmıdır bununla ilgili görüşlerimi sunacağım. Ancak hukuki midir? sorusu kendi içerisinde kendisini çürüten ve hiç bir temelden beslenemeyecek bir sorudur. Bu durumun ispati için Türkiye’nin de altında imzası bulunan İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin 1. (Herkes irk, renk, cinsiyet, din, dil siyasal veya başka bir görüş, ulusal veya sosyal köken, mülkiyet, doğuş veya herhangi başka ayrım ozetmeksizin bu Bildirge ile ilan olunan bütün haklardan ve bütün özgürlüklerden yararlanabilir) ve 20. (Herkesin silahsız ve saldırısız toplanma, dernek kurma ve derneğe katılma özgürlüğü vardır) maddelerine bakmak yeterlidir. Hukukçu değilim ancak iç hukukumuza ilişkin olarak da Dernekler Kanunu'nun Dernek Kurma Hakkini düzenleyen maddesi fiil ehliyetine sahip gerçek veya tüzel kişilerin önceden izin almaksızın dernek kurma hakkına sahip olduğunu ilan etmekte, gerçek kişilerin cinsel yönelimine ilişkin bir kısıtlama getirmemektedir.

Ahlak meselesine gelirsek bu kısım işin öznel yorumlarımızı sunabileceğimiz kısmı. Şu an toplumsal olarak bize "doğru" diye yutturulan ahlak yalnızca egemen sınıfların ve baskın ideolojinin dayattığı ahlak anlayışından ibaret. Ancak bu durum bana Baskın Oran Hocam'ın bir konferansta dile getirdigi çok güzel bir cümleyi hatırlatıyor. Tarihimize bakarsak tüm toplumsal dönüşümlerin altında azınlıkların imzası bulunduğunu, hiç bir devrimin çoğunluğun iradesi ile ortaya çıkmadığını söylemişti. Eğer eşcinsel olmanın ve eşcinseller olarak dernek kurmanın ahlaksızlık olduğunu savunan bir çoğunluk varsa (ki bana kalırsa kesinlikle var) bunu dönüştürmenin mücadelesini aksini düşünen biz azınlıklar veriyoruz ve vermeye de devam ediceğiz.

Benim ahlak anlayışıma göre yanlış olan inandıklarımızı savunmak üzere örgütlenmek değil, inandıklarımızı savunurken kendimizi ifade etmenin ötesine gecik düşüncelerimizi baskı, şiddet ve sair yöntemlerle dayatmaktır.

Dolayısıyla uzun lafın kısası yukarıdaki sorunun cevabi kesinlikle ve kesinlikle "HAYIR" dır.

*Yılmayın sakın, bahanedir bahane

Murat Çekiç, Uluslararası Af Örgütü

Ne kadar ruhsuz, duygusuz ve kolay bir gerekçedir “hukuka ve ahlaka aykırı olmak”. Ama aldanmayın sakın, hukuksuzluğun bahanesidir; hukukun değil. Rosa Parks 1955 yılında fabrikadan dönerken otobüsteki yerini sadece teni siyah olduğu için bir beyaz adama vermediğinde, onu cezalandıran mahkeme de muhtemelen hukuka ve ahlaka aykırı bulmuştu bu davranışını; ki öyleydi. Slovakya’da evi yakılan çingene ailenin de yaptığı ev ve çingene olması hukuka ve ahlaka aykırıydı tabi ki. Birmanya’da ev hapsinde tutulan Nobel Barış Ödülü sahibi Daw Aung San Suu Kyi’nin yaptıkları da oranın hukukuna ve ahlakına aykırı değil mi? Peki ya, sokakta gezerken Almanya’da polislerce saatlerce gözaltında tutulabilen Türk genci de hukuk ve ahlaka mugayir davranışlar içinde olmasın sakın! Slovenya’da bir gün içinde kayıtlardan Boşnak ya da Hırvat oldukları için vatandaşlığı silinenlerden biri hırsızlık yaptığında da hukuka ve ahlaka aykırı olur, çocuklar baklava çaldığında da. Muhteşem Kanarya Adaları’nda denize atılan mülteciler de kim bilir hangi hukuka ve ahlaka aykırı davranışları getireceklerdi adalara. Avustralya’daki yerliler ahlaksızlıklarını ve hukuka aykırı davranışlarını taşımasınlar diye şehirlerden uzak tutulmadılar mı? Meksika’da öğretmen grevini bitirmek için yapılan operasyonlarda öldürülenler de hukuk sınırları dahilinde, hukuku ve muhtemelen ahlakı korumak için öldürülmediler mi? Böyle bir şey işte “hukuka ve ahlaka aykırı olmak.” Ne başı var ne sonu. Ne bir memleketi ne de siyahı, beyazı. Eşcinsel derneği kurmak hukuk ve ahlaka aykırıdır demişler. Yılmayın sakın, bahanedir bahane.

*Hukuka tamamen aykırı bu Savcılık görüşünü "ahlaka aykırı" buluyorum

Av. Ebru Engindeniz (UAÖ üyesi)

Sayın Savcılık, eşcinsel derneği kurmayı hukuka ve ahlaka aykırı bulmuş ve dava açılmasını istemiş. Şimdi bunu isteyen Savcı, bir hukukçu; ben de bir hukukçuyum. Bu ifadeden benim anladığım: Eşcinsellik hukuka ve ahlaka aykırıdır. Oysa eşcinselliği yasaklayan hiçbir hukuk normu bulunmamaktadır. Hatta cinsiyet değiştirebilmeyi sağlayan yasa maddesi bile bulunmaktadır.

Hem bir hukukçu, hem de bir insan hakları aktivisti olarak Savcının bu iddianamesi ile bir dava açılıp bu dava Lambdaistanbul aleyhine sonuçlanırsa, benim hukuka inancım bir kez daha zedelenecek. Ne ulusal yasalarımız, ne de ulusal yasa konumundaki uluslararası sözleşmeler, eşcinselliğin hukuka aykırı olduğunu söyler. Ayrıca, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ve T.C. Anayasası ile güvence altına alınmış "Dernek kurma özgürlüğü" ne olacak?

Ben, Hukuka tamamen aykırı bu Savcılık görüşünü "ahlaka aykırı" buluyorum.

*Dernek kurma özgürlüğünde eşitlik ve kanun önünde eşitlik

Ville Forsman - Uluslararası Af Örgütü

Dünyanın birçok yerinde eşcinseller "günah" ve "ahlak" kavramlarına dayanarak ayrımcılık görüyor ve eşcinsellerin insanlığına saldırıda bulunuluyor. Birçok yerde bu ayrımcılık kanunları bahane gösterilerek yapılıyor.

Oysa, insan hakları kişilerin saygınlığına ve eşitliğine dayanır. Uluslararası Af Örgütü, eşcinsellerin ve diğer LGBTT bireylerin eşit yaşam hakkını; eşit bir şekilde keyfi gözaltıdan korunmalarını; eşit bir şekilde işkence ve kötü muameleden korunmalarını; eşit bir şekilde ifade ve dernek kurma özgürlüğünü; kanun önünde eşitliliğini ve saygınlık ve haklar açısından eşitliklerini savunur. Eşcinsellerin dernek kurma özgürlüğünü eşcinselliği ahlak dışı olarak niteleyerek kısıtlamak bu eşitlik ilkesine aykırıdır

*Benim ülkemde neden karanlıklar bitmiyor?

Bedia Çaka, Mersin, UAÖ

Uzun süredir bir cenderenin içerisindeyiz. Neyiz? Kimiz? Niçin hayatı kendimize ve tüm topluma zehir ediyoruz? Benim ülkemde neden karanlıklar bitmiyor? İnsanların ne ürettiklerine, insanlığa katkılarına bakmadan sadece kiminle nerede hangi pozisyonda ne yaptıklarıyla ilgileniyoruz. Neden Korkuyoruz? Oysa farklılıklar zenginliğimizdir… Ve farklının rengine sahip çıkmak için o renkten olmak gerekmiyor. Sadece sevmek,kabul etmek. Tarihin bütün dönemlerinde yasakçı zihniyetler olmuştur. Ama yasaklayarak hiç bir sorunu çözememiştir. Çünkü insanın ancak bileklerine pranga vurabilirsiniz, yüreğine, düşüncesine asla. Umarım bu yanlış kararlardan bir an önce vazgeçerler.
Daha aydınlık bir ülkede yaşamak umuduyla

*Asıl…
Nalan Akpınar, Uluslararası Af Örgütü

Eşcinsel derneği kurulmasını engellemeye çalışmak eşcinsellere yapılan pek çok ayrımcılığa diğer bir örnektir. Bu durum çoğunluğun, azınlığın üzerinde zulm yapma pratiklerinden biridir. Ayrımcılık ve zulme karşı eşcinseller en başta hukuk güvencesinde olabilmek çabasını göstereceklerdir, bu da örgütlenmeyi gerektirecektir. Yine hukuk kullanılarak buna engel olunmaya çalışılması traji-komik. Sivil toplum örgütlerinin çeşitliliği ve çalışmaları hukuğun üstünlüğünü oluşturmada ve korumada çok önemli.


*Konuyla ilgili haberler:

[[Kaos GL okurları da tepkili]]

[[Lambdaistanbul’a MorEL desteği]]

[[Cinsel yönelim ayrımcılığı ve STK'lar]]

[[Ahlaksızlığa yerimiz var mı?]]

[['Ahlak' davası ertelendi]]

[[Soruyoruz: Örgütlenmek ahlaksızlık mı?]]

[[Eşcinsellerin dernek kurması ahlaka aykırı mıdır?]]

[[Lambdaistanbul için kapatma davası açılıyor]]

[[Lambdaistanbul kapatılmıyor]]

[[2006’nın en şugar olayı – Türkiye]]

[[“Kaos GL ‘ahlaka aykırı’ değildir!”]]

[[Pembe Hayat'ı kapatmaya ret]]

[[Savcı: Gökkuşağı Derneği Kapatılmaz]]

[[Valilik’ten Gökkuşağı Derneği’nin kapatılması talebi]]

[[Dava Açılmasına Yer Olmadığı Kararı]]




Etiketler: insan hakları
nefret