14/04/2020 | Yazar: Kaos GL

Neyse ki queer sanat pratiklerini kavramak için fiziksel yakınlığa her zaman gerek yok!

Üç sanatçı üç pratik: Queer sanat Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Kaos GL Derneği’nin Akademi ve Kültürel Çalışmalar Programı’nın koordinatörü ve Ankara Queer Sanat Programı - Konuk Sanatçı Evi’nin* kendi deyimiyle “bütün bu salgın vs. rağmen- hayata geçirmeye çalışanlarından”  Aylime Aslı Demir queer sanat pratiğine sahip sanatçıları tanıtıyor.

“Neyse ki queer sanat pratiklerini kavramak için fiziksel yakınlığa her zaman gerek yok” diyen Demir’in Artwalk Ankara için seçtiği üç sanatçı şöyle:

Ugemfo

uc-sanatci-uc-pratik-queer-sanat-1

Bedene dair kavrayışlarımız neler? Bu kavrayış hangi normlarla çevrili? Kendi bedenimize dair kavrayışlarımız, tahayyüllerimiz bir bedenin imkanlarını nasıl kurguluyor? Peki ya arzularımız? Arzularımızın “neye” yönelmesine aşinayız? Yöneldiğimiz arzu nesnesiyle kendimizi tanımlıyorsak eğer arzuladığımızın “neliğini” kestiremediğimiz durumda biz “neye” dönüşürüz? Bütün bu sorular eşliğinde ugemfo’nun işleriyle “kendiliğimiz”i sorulama zahmetine girmek ister misiniz?

Ceren Saner

 uc-sanatci-uc-pratik-queer-sanat-2

Bir fotoğraf kimin/neyin izini sürer?

Kadrajda olanların o anki coğrafi-sınıfsal konumlarının mı, cinsiyetlerinin mi, yönelimlerinin mi? Yahut fotoğraftakilerin mutluluklarına veya acı doldukları ana mı tanık oluruz?

Elbette daha fazlası! Ceren Saner’in işleriyle fotoğraf aynı zamanda bir otoanaliz. Otobiyografik bir etnografi çalışması olarak Saner’in işleri “ötekinin” kolonyal bir temsili değil kültürel “öteki” olarak sanatçının kendine yoğunlaşır. Araştırma sürecinin bir parçası olarak bedeninin varlığı çalışmalarında özdüşünümselliği ortaya çıkarır.

Ateş Alpar

 uc-sanatci-uc-pratik-queer-sanat-3

Bir fotoğrafın ne tür potansiyelleri vardır?

Ateş Alpar’ın fotoğraflarında karşımıza çıkan beyaz atletiyle babalar, amcalar… ve baraj kıyısında muhtemelen bunaltıcı bir sıcağın etkisiyle mola vermiş taşralı erkeklere tanıklık ederiz, ancak sunuluş itibariyle açıkça homoerotik bir karşılaşmadır da bu.

İçinde yaşadığımız coğrafya için şiddet ve korku duygusuyla hatırladığımız Beyaz Toros görüntüsü ya da mülteci kriziyle beraber sularda salınan eşya görüntülerine sinen umutsuzluk, öfke, kayıp duyguları…

Bu görüntülerle birlikte düşünmeye hiç alışık olmadığımız, erotizmin arzu uyandıran imgeleri çakışarak düşünme ve tahayyül etme olanaklarımızı değiştirir. Alpar, çalışmalarında homoerotik duyguyla, heteronormatif düzeni kesintiye uğratır.

Ugemfo, Ceren Saner ve Ateş Alpar’ın işleri ve daha fazlası için Artwalk Ankara’yı buradan ziyaret edebilirsiniz.

*Queer siyasetin sanatsal ifadenin olanaklarıyla yeni imkanlarına odaklanan Ankara Queer Sanat Programı - Konuk Sanatçı Evi’yle ilgili detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.


Etiketler: kültür sanat
nefret