12/09/2005 | Yazar: Kaos GL

Birleşmiş Milletler (BM) HIV/AIDS Tema Grubu ve Sağlık Bakanlığı’nın birlikte organize ettiği Uluslararası HIV/AIDS Çalıştayı 10-11 Ekim 2005 tarihleri arasında İstanbul’da yapıldı. Türkiye, Makedonya, Moldava ve Hırvatistan’daki deneyimlerin aktarıldığı toplantıda Kaos GL, Türkiye’de eşcinsel erkeklerin cinsel sağlık alanında yaşadıkları sorunları aktardı.

Birleşmiş Milletler (BM) HIV/AIDS Tema Grubu ve Sağlık Bakanlığı’nın birlikte organize ettiği Uluslararası HIV/AIDS Çalıştayı 10-11 Ekim 2005 tarihleri arasında İstanbul’da yapıldı. Türkiye, Makedonya, Moldava ve Hırvatistan’daki deneyimlerin aktarıldığı toplantıda Kaos GL, Türkiye’de eşcinsel erkeklerin cinsel sağlık alanında yaşadıkları sorunları aktardı.

KAOS GL

Hırvatistan’dan katılan Dorino Manzin, homofobinin ilk AIDS vakasının tespit edilmesiyle de karşımıza çıktığını anlattı. İlk Aids hastasının eşcinsel olduğu için Aids’in eşcinsellerle birlikte anıldığını ancak ilk hasta heteroseksüel olsaydı kimsenin hastalığı bir heteroseksüel hastalığı olarak algılamayacağının söyleyen Dorino ‘Sizce de öyle değil mi’ diye sorarak katılımcıların homofobileriyle yüzleşmeleri için bir adım attı.
Gey organizasyon İskorak’ın başkanı da olan Manzin, katılımcılara Hırvatistan’daki eşcinsel yaşamını anlatırken yaşanan sorunların Türkiye’deki durumla benzerlikler taşıdığı görüldü.

Hırvatistan’daki geylerin gey kelimesini hırvatça gej olarak yazmayı tercih etiklerini anlatan Manzin, cinsel sağlık alanında yapılan çalışmalarda yalnızca cinsel sağlık sorunlarıyla değil hukuk, aile, psikiyatri gibi pek çok alanda yaşanan sorunlarla karşılaştıklarını ve bunları çözmek için çeşitli mekanizmalar yaratmaya çalıştıklarını dile getirdi. Çalışmalarını yaparken en çok ‘homofobi’ üzerinden engellendiklerini dile getiren Dorino, homofobinin karşılarına üç boyutta geldiğini dile getirdi.

Kişisel homofobi (bizim içselleştirilmiş homofobi olarak tanımladığımız), geylerin kendi cinsel yönelimlerine ilişkin homofobileri onlara ulaşılmasını engellediğini ve bunun yanında bir çok erkeğin kendilerine ‘eşcinsel olarak’ adlandırmadan eşcinsel erkeklerle cinsel ilişkiye girdiğini ve eşcinsellere yönelik yapılan çalışmalarını bu noktada onlara ulaşmadığını o yüzden çalışmalarına farklı yöntemler geliştirmek zorunda kaldıklarını dile getirdi.

Kişiler arası homofobi ise eşcinsel bireylerin birbirleriyle ve eşcinsel olmayan kişilerle kurdukları ilişkide eşcinsellere yönelik ayrımcılık ve önyargılardan beslenen tutumlar olarak özetledi.

Kurumsal homofobi, kurumların eşcinsellere yönelik ayrımcı tavırları olarak özetlerken, eşcinsellere yönelik insancıl politika ve hizmet geliştirmeyen bütün kurumların ‘homofobik’ tavırları olabileceğini dile getirdi.

Küresel Fon tarafından 2000 yılından beri desteklendiklerini dile getiren Dorino, ‘MSM(erkeklerle seks yapan erkekler) AİDS’i Durdur!’ sloganıyla yeni projelerinin başladığını farklı dönörler tarafından desteklendiklerini dile getirdi. Kilise’nin sosyal hayatta belirleyici olmaya çalıştığını ve HIV/AIDS alanında yapılan çalışmaları engellemeye çalıştığını ancak başarılı olamadığını belirtti.

Eşcinsellerle çalışırken ‘eşcinsellerin bizden hizmet almalarını beklemek yerine biz onların ayağına gitmeliyiz’ diyen Dorino proje kapsamında eşcinsel erkeklere ulaşmak için saha çalışmalarına ağırlık verdiklerini bunun için geylerin çoğunlukla gittikleri mekanları tercih ettiklerini ve Sinema, sauna, hamam, park ve benzeri ‘ıssız’ yerlerde geylere doğrudan ulaşabildiklerini söyledi.

Dorino, ile daha sonra Kaos GL kültür merkezinde uzun uzun sohbet etme fırsatı bulduk. 12 Ekim’i Ulusal Açılma günü olarak kutladıklarını ve Hırvatistan’da en çok satan gazetelerin birinde ‘biz eşcinseliz’ isimli bir ilan verdiklerini ve bu ilanda sadece isimlerini sıralamışlar.



Etiketler: insan hakları, sağlık
İstihdam