Yerel Yönetimler Yasası Sivil Toplum İçin de Siyasetçi İçin de Muamma

Ankara Türkiye küçük Millet Meclisi (TkMM) Kasım ayı toplantısı geçtiğimiz Cumartesi Mustafa Necati Kültür Evi’nde yapıldı.

 

Aralarında Kaos GL’nin de olduğu 20’nin üzerinde sivil toplum örgütü ve sendika temsilcisinin katıldığı siyaset-sivil toplum buluşmasının politikacı konukları ise TBMM Adalet Komisyonu üyesi CHP milletvekili Turgut Dibek, MHP Disiplin Kurulu Üyesi Hasan Tahsin Kömürcü ve BDP Çankaya İlçe Başkanı Mükremin Barut idi. AK Parti’nin koltuğu partinin Kızılcahamam Kampı’nda olması nedeniyle boş kaldı.

 

Ankara TkMM’nin bu ay AB Türkiye İlişkileri ile meclis gündeminde olan Yerel Yönetimler Yasası’nı tartıştı. Açlık grevleri de toplantının ağırlıkla değinilen konuları arasında yer aldı.

 

Söz alan sivil toplum örgütü temsilcileri, AB-Türkiye ilişkilerinin durma noktasına gelmesinde Türkiye hükümetinin özellikle siyasal reformlar konusundaki olumsuz tavrının belirleyici olduğuna işaret ettiler. Bununla birlikte ekonomik kriz ile Almanya ve Fransa’nın hükümetlerinin politik manevralarının sürecin tıkanmasında önemli rol oynadığını vurguladılar.

 

Hükümetin AB sürecine dair tavrının, 2012 yılı İlerleme Raporu’nu  canlı TV yayınında çöpe atan Anayasa Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Burhan Kuzu’da somutlaştığını söyleyen sivil toplum temsilcileri iktidarın “eleştiriye tamamen ve düşmanca kapalı ” tavrının son derece endişe verici olduğunu söylediler.

 

Diğer gündem maddesi Yerel Yönetimler Yasası ise hem teknik, hem de politik açıdan sivil toplum örgütleri açısından bilinmezlerle dolu. Bu bilinmezlik AK Parti dışındaki siyasi partiler tarafından da paylaşılıyor. Toplantıya katılan Adalet Komisyonu üyesi CHP milletvekili Turgut Dibek, Komisyon’da 2 gün (Pazartesi’yi kastediyor.) sonra görüşecekleri yasa taslağının henüz ellerine ulaştığını söyledi. Yaklaşık 100 sayfalık tasarıyı gösteren Dibek “6 maddelik bir yasa nasıl bu kadar çok sayfa tutabilir? Taslakta 6 madde var ama toplam 150’ye yakın fıkra barındırıyor. İktidar partisi, yine çoğunlukta olmasına dayanarak ‘nasıl olsa geçireceğiz’ demiş; taslağı hazırlama ve sunma sürecinde kimseye danışmamış. Evet, hayır, kabul edildi şeklinde alışık olduğumuz yasa yapma süreci 56 milyon kişiyi ilgilendiren b çok önemli yasada da olacak.” dedi.

 

-          Nüfusu 750 binin üzerindeki yerleşim yerleri büyükşehir belediyesine dönüşecek.

-          Mevcut ve yeni büyükşehirlerin mücavir alanları siyasi il sınırlarına genişletilecek.

-          Köy muhtarlıkları ve belde belediyelerinin tüzel kişilikleri sona erecek.

 

Yasa ile yukarıdaki temel değişikliklere daha pek çoğu eklenecek. Yasa yapma süreçlerindeki şeffaflık ve katılımcılık eksikliği bu düzenlemenin de ne getirip ne götüreceği hakkında çok farklı görüşlerin ve bilinmezin oluşmasına yol açıyor. Yasa muhalefet tarafından “üniter devlet yapısının zayıflayacağı” ya da “yerel katılımın ve demokrasinin ortadan kalkacağı” şeklindeki tezat yorumlarla eleştiriyor. AK Parti ise çağdaş ulaşım-iletişim olanakları nedeniyle büyükşehir belediyelerinin metropolitan güçlerinin artmasının ekonomik, politik ama özellikle “hizmet” açısından “ileri” bir hamle olduğu görüşünde.