18/09/2011 | Yazar: Kaos GL

HSYK’nin düzenlediği yargının iş yükünün azaltılması konulu çalışmada, yapılan önerilerden birinin, ‘kadınlar tecavüzcüsüyle evlensin dava kapansın’ olduğuna dair haberlere HSYK’den açıklama yapıldı.

Yüzde Otuzu ‘Bayan’ Olan Yargı Teşkilatından Açıklama! Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı
HSYK’nin düzenlediği yargının iş yükünün azaltılması konulu çalışmada, yapılan önerilerden birinin, ‘kadınlar tecavüzcüsüyle evlensin dava kapansın’ olduğuna dair haberlere HSYK’den açıklama yapıldı.
 
Çalışma raporunda ayrıca tecavüze uğrayan kadınların beden ve ruh sağlığı raporu yerine sadece beden sağlığı raporunu alınmasının yeterli olduğu belirtildiği iddia edilmişti.
 
HSYK tarafından organize edilen ‘yargının hızlandırılması ve sorunların tespit edilmesi’ toplantısında, hâkim ve savcıların yaptığı önerilerin dosyasına ulaşan Radikal Gazetesi’nden Mesut Hasan Belli’nin haberinde geçen bazı öneriler şöyleydi: “Adli Tıp’tan cinsel suçlarla ilgili daha hızlı rapor alabilmek için ‘beden ve ruh sağlığının bozulup bozulmadığı’ araştırılmayacak bunun yerine sadece ‘beden sağlığının bozulup bozulmadığı’ araştırılacak. 15 yaşından küçüklere karşı rızaen cinsel ilişki suçlarının ceza miktarları düşürülmeli, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 434. maddesindeki uygulama yeniden hayata geçirilmeli.”
 
kaosgl.org olarak bu önerileri avukatlara sorduk:
 
Kaos GL avukatı Hayriye Kara:
TCK madde 434’e göre kaçırılan ya da alıkonulan kadın ile faillerden biri arasında evlenme olursa fail hakkında kamu davası açılmıyor, eğer hüküm verilmiş ise ceza erteleniyor. Ayrıca kanuna göre faillerden birini evlenmesi durumunda suça karışan diğer kişiler için de kamu davası açılmıyor ya da hüküm verilmişse cezanın infazı erteleniyor.
Yani tecavüze uğrayan kadın kendisine tecavüz eden kişiyle evlenirse suç cezasız kalacak. Üstelik birden fazla kişi olması durumunda tecavüz edenlerden biri ile evlendirilmesi diğerlerinin de ceza almamasını sağlıyor. Bu durumda tecavüz mağduru kadınlar kendilerin tecavüz edenler ile zorla evlendirilebilirler. Mağduru daha da mağdur haline getiriyor. Tecavüz suçunun cezasız kalması demek.
 
Pembe Hayat avukatı Sinem Hun;
“Bu bahsedilen madde eski TCK’de 765. Madde. Yeni yasa 2004 tarihli, bu maddeyi yeni yasada çıkarttılar. 11-11-2004’de anayasa mahkemesi iptal etti, 82 anayasasının ruhuyla bağdaşmayan bir madde diyerek. Tekrar getirebileceklerini sanmıyorum mahkeme zaten iptal etmiş çünkü. Yeni yasada eşler arasında tecavüzün yaşanabileceği yani evlilik içi tecavüzü de kabul ediyor. Yani eski yasa yeni yasanın mantığını alaşağı eder. Umarım sadece dedikodudur yoksa facia olur. Yeni yasada kişinin sadece beden değil ruh sağlığı ile de ilgileniyor. Kişinin beden ve ruh sağlığı bozulmuşsa cezayı ağırlaştırıyor 7 yıldan-12 yıla çıkartılıyor. Yani sadece beden üstünden yapılacak inceleme eksik kalır. Çok hassas maddeler bunlar, umarım böyle bir şey yapmazlar.”
 
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ise konuyla ilgili bir basın açıklaması yayınladı.
 
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkan Vekili Ahmet HAMSİCİ’nin imzasıyla yayınlanan açıklamada “Son günlerde yazılı ve görsel basında Yargıda Durum Analizi Toplantıları’nda ortaya konulan bazı önerilerle ilgili eksik bilgilendirmeye dayalı yanlış değerlendirmeler yapıldığını görmemiz sebebiyle açıklamanın yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur.” denildi.
 
Açıklamanın tam metni şöyle:
 
“16/09/2011 tarihinde bir gazetede yer alan ve tartışmaları başlatan söz konusu bilgi, “Yargıda Durum Analizi Toplantılarında” uygulamacı hakim ve savcıların grup çalışmalarında haberde yazılandan çok farklı ifade edilen, üzerinde çalışılmamış ham bir bilgidir. Bu görüşlerin değerlendirilmesi ve tartışılması için 3, 4, 5 Ekim tarihlerinde Ankara’da yüksek yargı organlarının temsilcileri, hakimler ve savcılar, akademisyenler, Türkiye Adalet Akademisi ve Türkiye Barolar Birliği temsilcilerinin katılımıyla büyük bir toplantı düzenlenecektir. Bu toplantıda daha önceki toplantılarda dile getirilen öneriler masaya yatırılacak ve yargının etkin, verimli, hızlı ve adil bir şekilde işlemesi için alınması gereken tedbirler tesbit edilmeye çalışılacaktır.
Söz konusu ham belgede ifade edilen görüşler gazetelerde ifade edildiği gibi HSYK üyelerinin görüşü değildir. Ayrıca konu gazete, televizyon ve internet medyasında ele alındığı şekilde gündeme gelmemiş ve hakim ve savcılar tarafından da tecavüzcüsüyle evlensin bizim de işimiz azalsın gibi bir öneri hiçbir şekilde dile getirilmemiştir. Toplantılarda konuyla ilgili iki başlık aşağıdaki şekilde dile getirilmiştir.
1- Ülkemizin özellikle doğu ve güneydoğu bölgelerinde 15 yaşından küçük kızların yine çoğunlukla kendi yaşlarına yakın erkeklerle davullu zurnalı evlendirildikleri, bu gayrıresmi evlilikten çocuk sahibi oldukları ve bunun savcılık tarafından öğrenilmesi üzerine de erkek ve ailesinin ağır ceza mahkemelerinde yargılanıp ceza aldığı, bu kez 15 yaşını doldurmadan evlenen kızın, çocuğuyla birlikte bakıma muhtaç kaldığı gerçeği karşısında, bu gibi durumlarda cezanın indirilmesi veya eski 434. madde benzeri bir düzenleme ile cezanın kaldırılması suretiyle bu konuda ortaya çıkan mağduriyetin engellenmesi önerilmiş, böylece sosyal bir yaranın tedavi edilmesi istenmiştir. Grup çalışmalarının hiçbirinde tecavüzcü ile evlenilmesinin veya 15 yaşından küçük mağdurun tek başına rızasının cezasızlık sebebi sayılması gündeme gelmemiştir.
2- Yine ruh sağlığı bozulmuştur raporundan vazgeçilmesi talebi de mağdur aleyhine değil, lehine olacak şekilde gündeme getirilmiştir. Şöyle ki; grup önerilerinde 15 yaşından küçük mağdurun cinsel bir saldırıya maruz kalması halinde ruh sağlığının bozulacağı rapor gerektirmeyecek kadar açık olduğundan bu hususta ayrıca rapor almak için zaman kaybedilmesin ruh sağlığının bozulduğu kabul edilerek ceza verilsin denilmiştir.
Türkiye genelinde yapılan 17 bölge toplantısına katılmadan, orada tartışılan konuları ve tartışmaları dinlemeden, tartışılan konu başlıklarını yanlış yorumlayan haber ve yazılara bakarak bu ülkenin hakim ve savcıları hakkında hüküm vermek ne derece doğrudur bunun takdirini kamuoyuna bırakıyoruz.
Hakim ve savcılarımız bu ülkenin gerçeklerini en iyi şekilde bilen, toplumun içinde yaşayan ve ağır iş yükü altında fedakarca görevlerini yerine getiren kimselerdir. Yüzde otuzu (yaklaşık 3000 hakim ve savcısı) bayanlardan oluşan yargı teşkilatımızın ülke gerçeklerinden habersiz olduklarını ve kadına karşı insafsızca kabul edilebilecek öneriler getirdiklerini düşünmek bile hepimizin içini acıtacak bir durumdur.
Ülkemiz için kangren haline gelen pek çok soruna bu toplantılarda parmak basılmış ve çözüm önerileri ileri sürülmüştür. Değerli basın mensuplarının hiç söylenmemiş sözler ve hiç ifade edilmemiş öneriler için hakim ve savcılarımız hakkında bu şekilde haksız ithamlarda bulunmaları adaletten ayrılmayan yargı mensuplarını incitecek ve onlara olan güveni azaltacaktır. Bu tür yazılar kaleme alınmadan konunun ilgililerinden sorulması ve araştırılması meslek etiğinin de bir gereğidir.”
 

Etiketler: kadın
İstihdam