28/09/2019 | Yazar: Aslı Alpar

Kaos GL Derneği’nin düzenlediği Uluslararası Bellek ve Tarih Konferansı’nın açılış konuşmasını Oya Burcu Ersoy yaptı.

“Zorluk değer kazandırır her şeye” Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Kaos GL Derneği’nin düzenlediği Uluslararası Bellek ve Tarih Konferansı dün (27 Eylül) İzmir’de başladı. Konferans’ın açılış konuşmasını bugün Oya Burcu Ersoy yaptı.
Oya Burcu Ersoy konuşmasına “Kimse sizden bahsetmediğinde ‘yok’ olmuyorsunuz. Ancak “var” olduğunuzu kanıtlamanın tek yolu, kendinizden bahsetmeniz” sözleriyle başladı.
Bunun kolay olmadığına değinen Ersoy, “1999’da internet yok, kütüphaneleri talan ediyorsunuz, olmuyor öyle bir kaynak, bir tarih yok” dedi ve katılımcıları kişisel tarihinde bir yolculuğa çıkardı.

“Hep vardık…”

Konuşmasında “İlk sayısı Ali’nin işyerindeki bilgisayarda dizilip fotokopiyle çoğaltılan Kaos GL Dergisi’nin 25. yılındayız. Mine’nin, ardından tehdit telefonları aldığı ilk Onur Yürüyüşü girişimi 26 yıl önceydi” diyen Ersoy ekliyor “hep vardık, ama mahallenin nonoşu, erkek fatması, kız ahmeti olarak alay konusu, eğlence kaynağı olarak hor görülen” ama bu hikayelerden güç alarak bir araya gelindiğini de belirtti.

zorluk-deger-kazandirir-her-seye-1

Mücadelenin sonucunu, “Bugün burada İzmir’deyiz ve yasakların bizi durduramayacağını, anılarımızı biriktirmemize kimsenin engel olamayacağını ve tarihimizi belleklere kazımaya devam edeceğimizi göstermek için” diyen Ersoy konuşmasını “kişisel tarihini mücadelenin bir parçası yapmak cesaret ister ve zorluk değer kazandırır her şeye” sözleriyle bitirdi.

Anlatılan sizin de hikâyenizdir…

Uluslararası Bellek ve Tarih Konferansı’nı önceleyen Çalıştay sona erdi. “Belki burada anlatılan sizin de hikâyenizdir. Belki bir izin peşine düşmüşüzdür beraber, belki de iz bırakmak için şarkılar söylemiş, hikâyeler anlatmışızdır. Çeyrek asrımızda bazen birlikte yürüdüklerimize, ayrılan yollarımıza, mektuplardan taşan hayatlara hürmetle…” diyerek yola çıkan Konferans 29 Eylül’e dek sürecek.
*Fotoğraf: Umut Güven, Semih Varol / Kaos GL


Etiketler: insan hakları, kültür sanat, yaşam
nefret