15/06/2020 | Yazar: Gözde Demirbilek

Mısır’da 2017 yılında konserde gökkuşağı bayrağı açması gerekçe gösterilerek tutuklanan ve cezaevinde işkenceye maruz bırakılan aktivist Sarah Hegazy, sığındığı ülkede hayatına son verdi.

Sarah Hegazy hayatına son verdi Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

UYARI: Bu haber şiddet ve intihar iddiasına ilişkindir. Detaylara girilmese de yaşananlar aktarılmaktadır. İçerik daha önce şiddete, ayrımcılığa, nefrete uğrayan ya da şahit olan kişiler için o anları tetikleyebilir, travmatik etkiler yaratabilir. Böyle bir durumda size destek olabileceğini düşündüğünüz ruh sağlığı uzmanına ulaşabilir, şehrinizdeki LGBTİ+ oluşumu ile bağlantıya geçebilir veya destek için danisma@kaosgl.org adresine mail atabilirsiniz.

23 Eylül 2017 tarihinde Mısır’ın başkenti Kahire’de gerçekleşen Mashrou Leila konserinde gökkuşağı bayrağı açan 7 kişi, “eşcinselliğe teşvik ettikleri” ve “ahlâksızlığı yayınlaştırdıkları” iddiasıyla tutuklanmıştı. 25 Eylül’de Başsavcı’nın gökkuşağı bayrağı “olayı” hakkında soruşturma başlatılacağını açıklamasının ardından algılanan cinsel yönelimleri sebep gösterilerek toplamda 33 kişi gözaltına alınmıştı. Adli Tıp Kurumu gözaltına alınan kişileri cinsel şiddet ve işkenceye maruz bırakmıştı.

Konserde gökkuşağı bayrağı açması gerekçe gösterilerek “eşcinselliğe teşvik ettiği” ve “ahlâksızlığı yayınlaştırdığı” iddiasıyla 3 ay tutuklu yargılanan ve işkenceye maruz bırakılan 30 yaşındaki aktivist Sarah Hegazy, sığınma talebinde bulunarak 2018 yılında göçtüğü Kanada’daki evinde dün (14 Haziran 2020) hayatına son verdi.

Hegazy bıraktığı notta “Kardeşlerime: Hayatta kalmaya çalıştım ve başarısız oldum, beni affedin. Arkadaşlarıma: Deneyim acımasızdı ve ona karşı koymak için çok zayıfım, beni affedin. Dünyaya: Çok acımasızdın ama affediyorum” yazdı.

İntiharlara dair

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı’ndan Psikiyatr Doç. Dr. Koray Başar, KaosGL.org’a verdiği röportajında intiharları önlemek için yapılması gerekenleri şöyle sıralıyordu:

“Cinsel yönelim ya da cinsiyet kimliği ile ilgili herhangi bir sorun yaşayan ya da sorun yaşamasa da ruh sağlığı uzmanına dokunan kişide ayrımcılık ve damgalanmanın etkilerinin ele alınması gerekebilir. Bazen insanlar mağdur olduklarında bunu olağan yaşam koşulları gibi kabul edebilir. Stresli yaşamayı, intiharı düşünmeyi, çıkmazda olmayı sanki varlığının doğal sonucu gibi kabul edebilirler. Ruh sağlığı çalışanlarının bu konuda uyanık olmaları, kişiyi bilgilendirmeleri ve güçlendirmeleri gerekiyor. Güçlendirme kısmı ‘eşcinsellik hastalık değildir’ demekle bitmiyor. Ya da cinsiyet geçiş sürecinde bir insana hormon tedavisi verilmesini sağlamakla bitmiyor. O kişinin kendine benzer zorluklar yaşayan kişilerle iletişime geçmesinin önündeki kendi ya da çevresiyle ilgili ne gibi engeller varsa bunları aşmasını sağlamak gerekiyor. Her zaman kolay değil elbette. Kendine yeni açılmış olan bir eşcinsel için başka eşcinsel ya da translarla tanışmak kolay değil. Özellikle de bu kadar görünmezliğin teşvik edildiği, görünürlüğün tepesine çekiçle vurulduğu toplumlarda, ‘Git başkalarıyla tanış’ demekle de çözülmez. Bunun yanı sıra aileler her zaman hekimlerin ya da psikologların daha kolay ulaşabilecekleri, etki edebilecekleri topluluklar.”

Röportajın tamamı için tıklayın.

Editör notu:

Toplumsal bir mesele olarak intiharın nasıl konuşulduğu intihar riski açısından oldukça önemli bir yerde duruyor. Şu bağlantıdaki 12 madde, intihar riski taşıyan LGBTİ+’lara  nasıl yaklaşılması konusunda yol gösterici olabilir.

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Hak ve Sorumluluklar Bildirgesi’nde yer alan “İntihar olayları hakkında haber çerçevesini aşan ve okuyucu veya izleyiciyi etki altında bırakacak nitelikte ve genişlikte yayın yapılmamalıdır. Olayı gösteren fotoğraf, resim veya film yayınlanmamalıdır” ilkesine uyarak; toplumsal bir olgu olan LGBTİ+ intiharlarına ilişkin ayrıntılı haber yapmaktan kaçınıyoruz.

Türk Psikologlar Derneği (TPD) de LGBTİ+ intiharlarının her zaman toplumsal bir olgu olduğunu vurgulayarak, LGBTİ+’ların yaşamı boyunca doğrudan veya dolaylı şekilde kültürel, yasal, fiziksel ve sosyal boyutlarda ayrımcılık ve şiddete maruz kaldığını hatırlatıyor:

“Bir LGBTİ bireyin yaşadığı umutsuzluk ve çaresizlik, maruz bırakıldığı ayrımcılık ve şiddetin sonucudur” diyen TPD’nin verdiği bilgilere göre, araştırmalar ayrımcılığa maruz kalmanın, hak ihlaline uğramanın ve aileden dışlanmanın depresyon, kaygı, travma sonrası stres bozukluğu gibi psikolojik sağlık bozulmalarına yol açtığını, bireylerin bağışıklık sistemlerini zayıflattığını ve iyileşmeyi geciktirdiğini ortaya koyuyor."

TPD’nin konuya ilişkin yaptığı açıklamaya şuradan ulaşabilirsiniz.

Dünya Sağlık Örgütü’nün intihar haberlerinin medyada yer alması ile ilgili kurallar listesi ise şöyle:

*Haberde ölme kararında rol oynayan psikososyal nedenler aydınlatılmalı, altta yatan bir psikiyatrik hastalık varsa belirtilmelidir. İntihara yol açan depresyon, madde bağımlılığı gibi hastalıkların tedavisinin olduğu vurgulanmalı ve nasıl yardım alınacağı konusunda bilgi verilmelidir. Kişilerarası ilişki güçlükleri ve çatışmalarda çözüm yollarını örneklerle belirten yol gösterici haberler şeklinde verilmelidir.

*İntihar, haberlerde cesur bir davranış olarak sunulmamalı. Haber ilk sayfalarda, resimli, renkli ve intihar yöntemi ayrıntılı verilmemelidir.

*Olay romantik ve gizemli bir davranış olarak gündemleşmemelidir.

*İntihar bir çözüm yolu olarak gösterilmemelidir.

*İntihar girişimlerinden sonra meydana gelebilecek ağır bedensel sorunlar-beyin hasarı, felç,vs- tanımlanmalı ve caydırıcı bir şekilde kullanılmalıdır.

*İntiharlar bir problem çözümü olarak sunulmamalıdır. Çeşitli başka etkili çözüm yolları olduğu, bunlara ulaşamama durumunda bu sonucun ortaya çıktığı belirtilmelidir.

*İntihar eden kişiye bazı özenilebilecek nitelikler, dikkat çeken özellikler ve bir özel statü kazandıracak sunumlardan kaçınılmalıdır.

*İntihar eden kişiye intihar davranışıyla bir ün kazandırılmamalı, intiharın ün kazanmak için bir yol olduğu mesajı verilmemelidir.

*Haberlerde bireylerin intihar düşünceleriyle baş etmelerine yardımcı olabilecek kurumlar, tedavi seçenekleri hakkında bilgi verilmelidir.

*Tercihen yalnızca ölümle sonuçlanan intihar davranışı haber yapılmalı ve haber kısa, resimsiz, intihar yöntemi bildirilmeden verilmelidir.

*Nasıl intihar edilebileceğini gösteren ayrıntılı intihar haberlerinden sakınılmalıdır.

*Olay hiçbir şekilde geniş ve tekrarlayan biçimde haberleştirilmemelidir.

*Lokal medya ve sağlık kurumları arası sürekli bir diyalog sağlanmalıdır. 


Etiketler: yaşam
nefret