27/04/2020 | Yazar: Yıldız Tar

Diyanet’in nefret hutbesi ile başlayan ve LGBTİ+’ların temel haklarına saldırının yoğunlaştığı süreçte yaşananları derledik.

Diyanet’in nefret hutbesinin ardından neler oldu? Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Dünya ve Türkiye COVID-19 salgını ile mücadele ederken; 24 Nisan Cuma günü, Diyanet İşleri Başkanlığı merkezi Cuma hutbesinde LGBTİ+’lar ve HIV’le yaşayanları hedef gösterdi. Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, “Ramazan: Sabır ve İrade Eğitimi” başlıklı hutbesinde nefret ve ayrımcılık saçtı.

Diyanet’in bu nefret hutbesi Ramazan ayının ilk gününe denk geliyordu. 2019 yılında Onur Haftası’nın ardından LGBTİ+’ları hedef gösteren Diyanet bu sefer, nefret hutbesiyle el büyüttü:

“Ey insanlar! İslam zinayı en büyük haramlardan kabul ediyor. Lûtîliği, Eşcinselliği lanetliyor. Nedir bunun hikmeti. Hastalıkları beraberinde getirmesi ve nesli çürütmesidir, bunun hikmeti. Yılda yüzbinlerce insan gayri meşru ve nikahsız hayatın İslamî literatürdeki ismi zina olan bu büyük haramın sebep olduğu HIV virüsüne maruz kalıyor. Geliniz bu tür kötülüklerden insanları korumak için birlikte mücadele edelim.”

Erbaş, koronavirüs salgınından da eşcinselleri sorumlu tuttu.

Diyanet’in nefretine dört bir yandan tepki yağdı

Diyanet’in bu nefret hutbesine tepkiler de gecikmedi. Ülkenin dört bir yanından insan hakları örgütleri, sivil toplum örgütleri, barolar, sendikalar, meslek örgütleri ve siyasi parti temsilcileri Diyanet’in nefret hutbesini kınadı.

CHP ve HDP’den temsilciler kınadı

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen nefrete ilk tepki gösterenlerdendi. Sosyal medya hesabından, “Böylesi bir sözün salgın döneminde ne kadar çok kişiyi hedef haline getireceğinin farkında olunmaması felaket. Ayrıştırıcı ve nefret suçlarına adeta gerekçe yaratan bu söylemi ve dini duyguları kullanarak bunu yapanları kınıyorum” dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu ise HDP Ankara sosyal medya hesabında yayınlanan bir videoda “Bu bir nefret suçudur” dedi ve ekledi:

“Diyanet Cuma günü bir hutbe yayınladı. LGBTİ’lere ve zina konusuna yönelik. Bu bir nefret hutbesiydi gerçekten. Aslında öyle bir algı karıştırıyordu ki, insanların kafasını karıştırıyordu; çünkü başka bir virüsle uğraşırken HİV virüsünden bahsediyor ve aynı zamanda bu insanları suçluymuş gibi hedef haline getiriyor. Böyle bir hutbenin, böyle bir dayanışma zamanında yayınlanması ve insanları hedef haline getirmesi nefret suçudur ki İnsan Hakları Derneği Ankara Şubesi de bu konuyla ilgili suç duyurusunda bulundu.”

HDP’den nefret hutbesine tepki gösteren bir diğer isim ise İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay’dı. Kemalbay sosyal medya hesabından şunları şöyledi: “#Koruyamıyorsunuz Üstelik nefret söylemi yayarak LGBT+’ları ve HİV ile yaşayanları hedef haline getiriyorsunuz. Korona günlerinde Diyanet İşleri Başkanlığı ayrımcı söylemleri ile yaşam hakkını hiçleştirmekten vazgeçmeli.”

CHP Sözcüsü Faik Öztrak ise bugün (27 Nisan) basın toplantısında kendisine sorulan bir soru üzerine, “İnanç sahiplerinin, inançlarını dile getirme hakkı vardır. Ancak bunu dile getirirken, birilerinin yaşam tarzı üzerinden nefret dilini kullanarak, düşman yaratarak bunu yapmamaları gerekiyor dedi.

İnsan Hakları Derneği suç duyurusunda bulundu

İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi ise, nefret hutbesinin ardından Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş hakkında suç duyurusunda bulundu. İHD Ankara, ““Nefret suçlarını, ayrımcılığı, toplumsal cinsiyet eşitsizliğini önlemek devletin görevidir. Açıkça suç işleyen Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş hakkında suç duyurusunda bulunuyor ve Diyanet İşleri Başkanlığı görevinden alınarak hakkında soruşturma başlatılması için gerekli tüm kurumları görevini yapmaya çağırıyoruz” dedi.

İHD Ankara Şube’nin yanı sıra çok sayıda insan hakları ve sivil toplum örgütü de nefret hutbesini kınayan açıklamalar yayınladı.

SES’ten açıklama

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Merkez Yönetim Kurulu, Diyanet’in LGBTİ+’ları ve HIV’le yaşayanları hedef alan hutbesinin ayrımcı olduğunu hatırlatarak, Sağlık Bakanlığı’nı ve Bilim Kurulu’nu hutbeye karşı bilimsel açıklama yapmaya çağırdı.

Barolardan kınamalar

Ankara, Diyarbakır, İstanbul ve İzmir baroları yaptıkları ayrı ayrı açıklamalarla nefreti kınadı. İzmir Barosu Başkanlığı, “Diyanet İşleri Başkanını yaptığı ayrımcı ve nefret içerikli konuşması sebebiyle kınıyoruz” dedi. Ankara Barosu ise Diyanet’in LGBTİ+’ları ve HIV’le yaşayanları hedef gösteren nefret hutbesini kınadı, “Şaşkınlığımız; sesi çağlar öncesinden gelen bu şahsın, bir devlet kurumunun başında oturup söylemini kutsal sayılan değeler üzerine inşa ederek halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmesindeki kan kokan cüreti sebebiyledir” dedi. Diyarbakır Barosu, “Nefrete inat yaşamı savunmaya devam edeceğiz” derken; İstanbul Barosu İnsan Hakları Merkezi, “Üst düzey kamu kurumu temsilcilerinin LGBTİ+ toplumuna yönelik ürettiği nefret söylemlerine karşı uluslararası insan hakları hukukuna uygun şekilde genel bir önlem alınmasının gerekliliğini ve aciliyetini hatırlatarak sorumlu kamu kurumlarını harekete geçmeye çağırıyoruz” açıklamasını yaptı.

TIKLAYIN- Diyanet’in nefret hutbesine tepkiler büyüyor!

Lezbiyen Görünürlük Günü’nde nefret kampanyası!

Diyanet’in nefret hutbesine temel insan haklarını hatırlatan tepkiler devam ederken, 26 Nisan Uluslararası Lezbiyen Görünürlük Günü’nde, Twitter’da nefret kampanyası başladı. #LezbiyenGörünürlükGünü etiketinin Twitter Türkiye’de TT listesine girdiği sıralarda, #AliErbaşYanlızDeğildir kampanyası başladı. “Yalnız” kelimesinin yanlış yazıldığının fark edilmesi üzerine bu sefer de #AliErbaşYalnızDeğildir etiketi devreye sokuldu. Bu etiket bir günü aşkın süredir TT listesinde yer alıyor. Etiket altında LGBTİ+’ları hedef alan nefret söylemi yaygınlaşıyor.

Cumhurbaşkanı Sözcüsü ve Bakanlar da nefrete ortak oldu

Nefret kampanyasına katılanlar arasında Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü ve Baş Danışmanı İbrahim Kalın ve bazı bakanlar da vardı. İbrahim Kalın, Twitter hesabından “yalnız” kelimesinin yanlış yazıldığı etiketi kullanarak, “Zamanı ve mekanı yaratan Allah’ın hükmüne dil uzatanlar bu dünyada da ahirette de hüsrandadır. İlahi hükmü dile getiren #AliErbasyanlızdeğildir” dedi.

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk da LGBTİ+’ları şu sözlerle hedef gösterdi:

“Ramazan ayında ailelerimizi ve nesillerimizi korumak adına dini değerlerimizi hatırlatan Diyanet İşleri Başkanımız @DIBAliErbas ın yanındayız. Milli ve manevi değerlerimize saldıran her girişim karşısında yine toplumu bulacaktır. #AliErbaşyalnızdeğildir

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Sözcüsü, AKP Van Milletvekili Osman Nuri Gülaçar ise, “İnsanlığın geleceği ancak meşru evlilik yoluyla mümkündür. Bunun dışındaki yol arayışları çirkin ve hayasız yollardır. Dünyanın birçok ülkesinde akademi, siyaset ve medya araçlarını kullanan LGBT lobilerine kendi topraklarımızda müsaade etmeyeceğiz. #AliErbasyanlızdeğildirdedi.

Ankara Barosu’na soruşturma açıldı

Diyanet’in LGBTİ+’ları ve HIV’le yaşayanları hedef gösteren nefret hutbesine tepki gösteren Ankara Barosu hakkında soruşturma başlatıldı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Ankara Barosu hakkında “5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 216/3 maddesi kapsamında, halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri aşağılama” iddiasıyla re’sen soruşturma başlattı. Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ise “Ankara Barosunun ifade ettiği hususların, köklü bir hukuk kurumuna yakışmadığını düşünüyor, açıklamayı esefle kınıyorum” dedi.

“LGBT Dernekleri Kapatılsın” imza kampanyası

Kamu görevlilerinin başı çektiği nefret kampanyası devam ederken change.org sitesinde “LGBT Dernekleri Kapatılsın” başlıklı imza kampanyası başlatıldı. Kampanya, topluluk kurallarını ihlal ettiği için yayından kaldırıldı.

#LGBTHaklarıİnsanHaklarıdır TT’de 1. sırada!

Bütün bu nefret kampanyalarına tepki gösterenler sayesinde #LGBTHaklarıİnsanHaklarıdır etiketi 27 Nisan akşam saatlerinde Twitter Türkiye TT listesinde birinci sıraya yerleşti.

Karantinada nefret!

COVID-19’la mücadele sürerken LGBTİ+’ların hedef gösterildiği ilk kampanya bu değil. Daha önce de koronavirüs salgını nedeniyle evden çıkamayan çocukların yalnız hissetmemek için pencerelerine astığı gökkuşağı çizimleri üzerinden LGBTİ+’lar sistematik olarak hedef gösterildi. Dünya genelindeki bir olumlu eylem Türkiye’de önce Yeni Akit gazetesinin nefret dolu bakışına takıldı, ardından Milli Eğitim Müdürlerinin talimatıyla okul müdürleri karantina günlerinde online eğitimi sürdürmek için kurulan WhatsApp gruplarında LGBTİ+’ları hedef gösteren mesajlar paylaştı.

Karantinanin ilk günlerinde sosyal medyada “YallahHollandaya” başlıklı homofobik nefret kampanyası açıldı. Karantina günlerinin bir diğer nefret kampanyası ise #netflixadamol ve #adamolnetflix idi. Büyük bir çoğunluğun evlerine kapandığı günlerde Netflix’in Türkiye yapımı Love 101 dizisinde eşcinsel bir karakter olacağı iddiası üzerinden sosyal medyada ölüm tehditlerine varan ifadelerle bir nefret kampanyası yürütüldü. Bu kampanyaya Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin de katılarak, “Uyardık, gözümüz üzerlerinde. Kırmızı çizgilerimiz bellidir. Ahlaksızlığa geçit vermemekte kararlıyız” dedi ve LGBTİ+’ları hedef gösterdi.


Etiketler: insan hakları, nefret suçları, din/inanç
İstihdam