08/01/2020 | Yazar: Ali Erol

Aralık’ın son haftasından homofobik nefret “köşe”lerini Yeni Şafak, Star, Millî Gazete, İttifak, Antalya İleri ve Malatya NetHaber yazarlarından seçtik…

“Yarın çıtayı LGBT serbestiyetine kadar yükseltme ihtimallerini göz ardı etmeyelim” Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Homofobik nefret söylemiyle bendini aşıp “köşe”lerine sığmayan gazete yazılarını sizler için okumaya devam ediyoruz. 

Aralık 2019’un son haftasından cinsiyetçi ve homofobik nefret “köşe”lerini Yeni Şafak, Star, Millî Gazete, İttifak, Antalya İleri ve Malatya NetHaber yazarlarından seçtik.

Yeni Şafak’tan Hayrettin Karaman’ın “veda” ettiği “hukuk, insan hakları ve demokrasi” köşesi: Eşcinsellere kötü bakmak haktır, bakmakla kalma tecrit et, yetinme katlet…

2019 sona yaklaşırken, Yeni Şafak köşe yazarı Hayrettin Karaman, “25 yıl sonra” başlıklı bir “köşe” yazısı ile “veda” ettiğini duyurdu.

İslam Hukuku profesörü de olan Karaman, çıktığı günden beri “köşe” yazarlığı yaptığı Yeni Şafak’ta kaleme aldığı “veda” yazısında, “davalarını”, “hukuk, insan hakları ve demokrasi” çerçevesinde savunduklarını söylüyor.

Sıra eşcinselliğe geldiğinde, “hukuk, insan hakları ve demokrasi”yi unutan Yeni Şafak “köşe” yazarı Hayrettin Karaman, “Kur''an eşcinselliği kınıyor ve yasaklıyor” yaklaşımıyla, cinsiyetçi ve homofobik nefret söylemi üretmekte, yaymakta ve teşvik etmekte beis görmedi.

Yeni Şafak “köşe” yazarı Hayrettin Karaman’ın eşcinsellere yaklaşımı, “hak” olarak gördüğü “kötü bakmak”tan, “tecrit”e ve cinsiyetçi ve homofobik nefretin nihayetinde “cezalandırma” olarak da “katliam”a varacaktır.

Ailenin çözülmesine yol açan Millî Eğitim, Aile Bakanlığı ve KADEM projeleri derhal durdurulmalıdır!” çıkışıyla KADEM ile arası açılırken arada eşcinselliğe vuran, ardından “son kale” diye devam eden bir başka Yeni Şafak “köşe” yazarı Yusuf Kaplan ise “Çok yönlü muhasebe yapmamız şart!” başlıklı yazısıyla “Aile çöküyor” çığırtkanlığına devam ediyor.

Star’ın psikiyatr “köşe” yazarı Medaim Yanık, “Cinsel kimlik hiçbir zaman diğer kimliklerin önüne geçip bir numara olmayı hak etmez” diye uyardığı “okur”una herhalde “cinsiyetsiz”liği salık veriyor olamaz!

Basılı gazetesi kapanan, dijitalle devam eden Star gazetesinden Medaim Yanık, “Ruh sağlığı açısından kimliklerimiz” başlıklı “köşe” yazısında, “İnsan olarak birden fazla kimliğimiz var” diyor ve “cinsel kimlik”i de sayıyor.

Star’ın psikiyatr “köşe” yazarı Yanık, “Cinsel kimliğimiz büyük oranda biyolojik beden ile belirlenirken,” diyor, “bir oranda seçimlerimiz ile ilgilidir.” diye de ekliyor.

Psikiyatrinin tanımlayarak eşcinsellik, biseksüellik ve heteroseksüellik olarak kaydettiği cinsel yönelimler, biyolojik cinsel kimliklerle uyumlu olduğu halde, Star “köşe” yazarı “Biyolojik cinsel kimliğimiz cinsel yönelimimiz ile uyumlu olmasa bile cinsel davranış biçimimizi seçme ile sorumluyuz” diyerek “okur”u, “cinsel yönelim” ile “cinsiyet kimliği” arasındaki farktan kaynaklı yanlış bilgilendiriyor.

Star’ın psikiyatr “köşe” yazarı “okur”u yanlış bilgilendirmekle kalmıyor, şayet, “Biyolojik cinselliğimiz ile cinsel yönelimimiz arasında gerilim olduğunda” diyor, “cinsel kimliğimizi diğer kimliklerin önüne koyacak kadar şişirmek büyük yanlış olabilir” diyerek de uyarıyor! 

Kromozomlar, cinsel hormonlar, dış ve iç cinsel organlar, üreme hücrelerinin geliştiği dokular ve ikincil cinsiyet özellikleri gibi kişinin biyolojik olarak cinsel özelliklerini yansıtan cinsel kimlik, kişinin kendini hangi cinsiyetle özdeşleştirdiğini ifade etmek için de kullanılır. Haliyle, Star’ın psikiyatr “köşe” yazarı, “Cinsel kimlik hiçbir zaman diğer kimliklerin önüne geçip bir numara olmayı hak etmez” diye uyardığı “okur”una “cinsiyetsiz”liği salık veriyor olamaz!

Millî Gazete’den Şakir Tarım, İstanbul Sözleşmesi nakaratı için Başdenetçi Malkoç ile Akit’ten Dilipak’ı koroya çağırıyor…

Millî Gazete’den Şakir Tarım, “Dört partiyi bekleyen sürpriz” başlıklı “köşe” yazısına “besmele” çekerek başlıyor ve bodoslama dalıyor: “Bir ülke kendi geleceğini, kendi eliyle dinamitleyebilir mi? Aile kurumumuzu temelinden çökertmeyi amaçlayan, cinsiyetsizliği savunan, değerlerimizi yok sayan İstanbul Sözleşmesi’ni kabul etmek bundan başkası değil.”

Millî Gazete yazarı Şakir Tarım, İstanbul Sözleşmesi’ne dair nakaratları tekrar ederken, arada “LGBT”yi de saymak için Kamu Denetçiliği Kurumu Başdenetçisi Şeref Malkoç ile Akit’ten Abdurrahman Dilipak’ı desteğe çağırıyor.

İttifak yazarından “Sosyolog Bakışı”: “az da olsa homoseksüel eğilim taşıyanlara kışlada rastlamak mümkün”

İttifak gazetesinden Cafer Vayni, “Türk gençliği ve askerlik” başlıklı “köşe” yazısında, “Kışlalar adeta Türk toplumunun göbek taşıdır” diyor ve “Kışlalarda her türlü insanla karşılaşmak mümkündür” diye ekliyor.

İttifak yazarı, “Sosyolog Bakışı” adını verdiği “köşe” yazısında, “her türlü insan”ı sayarken, “hatta az da olsa homoseksüel eğilim taşıyanlara kışlada rastlamak mümkün” diyor ve devam ediyor: “Ülkemizde sapma davranışlara sahip insanların oranının çok yüksek olduğunu da kışlada gözlemleyebiliyoruz. Bu durum karşısında bazen ‘Türkiye batmış da haberimiz yok” düşüncesine kapılıyoruz.”

Antalya İleri “köşe” yazarı İngilizlerin “büyük plan”ını deşifre ediyor: “eşcinselliğin yaygınlaştırılmasıyla en az 3 milyar kişi azaltmak..”

Antalya İleri gazetesinden Ali Tongülüs, “Gelin biraz da İngiltere'yi konuşalım..” başlıklı “köşe” yazısında, “başında İngiliz monarşisinin bulunduğu”nu söylediği “300’ler Komitesi”ni deşifre ediyor: “Dünyayı işte bu “Komite” şekillendiriyor, yönetiyor..”

Haliyle, gelsin “büyük plan”: “2050 yılına kadar dünya nüfusunu açlık, salgın hastalıklar, kanser, savaşlar, doğumları azaltmak ve eşcinselliğin yaygınlaştırılmasıyla en az 3 milyar kişi azaltmak.. LGBT gösterileri, eşcinselliğe ve biseksüelliğe özendirme, eşcinsel ve hayvanla insan evlilikleri, robot kadın ve erkek gibi gelişmeler bunun birer örneğidir..”

Malatya Nethaber’den Vahdettin Yiğitcan: “Yarın çıtayı LGBT serbestiyetine kadar yükseltme ihtimallerini göz ardı etmeyelim...”

Malatya Nethaber’den Vahdettin Yiğitcan, “Selahattin Gürkan Ayrımcılığa Son Verdi!” başlıklı “köşe” yazısında, “ayrımcılık karşıtlarının ağa dedeleri Ankara ODTÜ'de, bilmem biliyor muydunuz?” diyor ve “İnanmıyorsanız işte haberi” diye ekliyor: “Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) öğrencileri tuvaletlerde kadın erkek ayrımını kaldırmak adına 400'den fazla imza topladı. Karma tuvalet dönemiyle birlikte kadın ve erkekler aynı tuvaleti kullanacak.”

“Malatya'daki ayrımcılık karşıtları ise olsa olsa ODTÜ'deki ağa dedelerinin çömezi olabilirler” diye devam eden Malatya Nethaber “köşe” yazarı Vahdettin Yiğitcan, sözü, “LGBT serbestiyeti”ne bağlıyor: “İçimizdeki çömezler şimdilik mücadele çıtasını trambüs seviyesinde tutuyorlar... Yarın çıtayı LGBT serbestiyetine kadar yükseltme ihtimallerini göz ardı etmeyelim...”

Not: Bu haberde, alıntıların yazım hatalarına dokunulmuyor; olduğu gibi alınıyor.


Etiketler: medya
nefret